Londra endişe veren olaylara sahne oldu!..
Bir zanlının polis tarafından öldürülmesini protesto eden 500 kişilik grup polis araçlarını ve otobüsleri yaktı, birçok dükkanı yağmaladı...
İngiltere'nin başkenti Londra'nın kuzeyinde bulunan Tottenham
semtinde geçtiğimiz perşembe akşamı polis, çete üyesi olduğundan
şüphelendiği 29 yaşındaki Mark Duggan'ın yolcu olarak bulunduğu
otomobili durdurdu. Henüz belirlenemeyen bir nedenle Duggan ile
polis arasında çatışma çıktı. Dört çocuk babası Mark Duggan
çatışmada yaşamını yitirirken, bir polis de yaralandı. Ancak olay
genellikle Afrika kökenlilerin yoğun olarak yaşadığı semtte, Duggan
silahını yere bıraktığı halde vurulduğu şeklinde dilden dile
yayıldı.
Bunun üzerine cuma günü sokakta toplanan yaklaşık 300 kişilik grup
"adalet isteriz" sloganı attı. Polis noktasına doğru yönelen grubun
sayısı da bir anda artarak 500 kişiye ulaştı. Toplum polislerinin
engel olmak istediği gruptakiler, iki polis arabasını ateşe verdi.
Daha sonra bir otobüs yine bu grup tarafından yakıldı. Olaylar
kontrolden çıkarken, gruptakiler dükkanları yağmalamaya başladı.
Yanan arabalar ve kırılmış işyeri camları sokaklarda korkunç
görüntülerin oluşmasına neden oldu.
PATATES KIZARTTILAR
Bölgede bulunan bir kuyumcu dükkanı tamamen yağmalandı. Ellerinde
değerli takılar olan protestocular, polise ve çevredeki
gazetecilere saldırmayı sürdürdü. Sokaktaki yemek salonlarının da
camlarını ve kapılarını kıran kalabalıktakiler, kendileri için
patates kızarttı. Bu arada sokaktaki yanan araba ve otobüs
görüntüleri de sosyal medya sitelerinde dolaşmaya başladı. Polis,
bu görüntülerin internette yayılmasının ardından protestocu grubun
artmasından korkmasına karşın, beklenen olmadı.
Protestoculardan John Blake adlı kişi, polisin Duggan da dahil
birçok kişiyi mahalleden çıkar çıkmaz takip etmeye başladığını öne
sürerek, yaşananların polisin suçu olduğunu söyledi. Duggan'ın
yakını olduğunu belirten 53 yaşındaki Nikki, haksız polis şiddetine
karşı bir şey yapmak için burada olduklarını belirterek, polisin
bölge insanını sürekli izleyerek tahrik ettiğini öne sürdü.