Melisa: "Radyoda sesimi duymaya alışamadım"

Genç yetenek Melisa, bir müzisyen olmasının dışında ayrıca bir mimar, sertifikalı bir pastacı ve eğitimini sürdüren bir oyuncu…

Melisa: "Radyoda sesimi duymaya alışamadım"
Melisa'nın Akşam'da yayınlanan röportajı...

Yeni maxi single çalışmanız “Yıldızlar” hayırlı olsun. Müzik sektöründe yenisiniz.


Dediğiniz gibi yeniyim, daha alışma sürecindeyim. Eleştirileri dinliyorum, bir sonraki adımlarımı düşünüyorum. Radyoda kendi sesimi duymaya hâlâ alışamadım, o çok ilginç bir durummuş.

İlginç bir hikayeniz var. İstanbul’da doğup, Türkmenistan/ Aşkabat’ta büyümüşsünüz. Bize bu süreçten bahseder misiniz?

Evet! İstanbul’da doğdum ama ailem Aşkabat’ta yaşayıp çalışıyordu, o yüzden ben birkaç aylıkken oraya döndük. Bana daha çok anneannem bakıyordu. Rusça’yı ondan ve annemden öğrendim, sonra okulda derslerini gördük. Babamla Türkçe konuşuyordum ama çok geliştirememiştim, okula başladığımda da İngilizce eğitim gördüm. Yani üç kültürle aynı anda ve iç içe büyüdüm.

Mimarlık, müzik, pastacılık ve bir de oyunculuk eğitiminiz var. Böylesine çok yönlü biri olmayı nasıl başardınız? Sanatçılık, genlerinizde var diyebilir miyiz?

Mimarlığa olan ilgim aileden geliyor, annem de babam da mimar. Annem ve dayım okul döneminde piyano dersleri almıştı, bu gelenek benimle ve kardeşimle devam etti. Küçükken “Mimar olmak istiyorum” derdim ama sonra müziğe olan ilgim ağır bastı.

Ailemin yönlendirmesiyle mimarlık okumaya karar verdim. Bu sırada piyano dersleri almaya devam ettim. Mutfağa hep bir ilgim vardı, o ilgiyi de mimarlıkla eş zamanlı olarak pastacılık okuyarak tatmin ettim.

Piyano dersinden nefret ederdim

Üç yaşındayken ilk piyano derslerimi alarak müzikle tanıştım. Çocukken piyano dersinden nefret ederdim. Sanırım 11 yaşımdaydım, televizyonda bir konser izliyordum ve sanatçı kendi yazdığı bir şarkıyı akustik çalıp söylemişti. Çok imrendim ve piyanonun başına geçip ben de bir şey yazmak istedim. Böylece ilk enstrümantal bestemi yaptım. O günden beri müziğe âşığım ve artık piyanomdan ayrılamıyorum.

Müziğin formu sürekli değişmeli

Sevdiğim işi yaptığım için hayallerimin bir kısmı gerçekleşti bile. Müzik, paylaşınca güzel… Hikayesi olan, bir şeyler anlatmaya çalışan ve bunu müzikaliteyle birleştiren müzikten hoşlanıyorum. Kendi müziğimin de öyle olmasını istiyorum. İdealist olduğumu söyleyemem. Benim için müzik tamamen duygusal bir olgu. Tarzı, formu günden güne değişir; değişmeli de.
Konular Röportaj