Osman Pamukoğlu, Saadettin Tantan ve Akiller
Son haftaların en etkileyici TV Programı Osman Pamukoğlu’nun Halk TV’de ‘Halk Arenası’na konuk olduğu bölümdü.
Pamukoğlu’nun; tartışma konuları olan iç - dış güvenlik, terör,
sınır güvenliği, Güneydoğu, sınır bölgelerimiz üzerine ciddi
tecrübesi , tarihsel sürece hakimiyeti ve tartışma adap ve
disiplininden kaynaklandığını düşündüğüm tartışma konularıyla
sınırlı kalınması uyarıları, ısrarı ve hatta bunu zaman zaman diğer
tartışmacı Muharrem İnce’ye hatırlatması, zamanı
kısır siyasi tartışmalara harcatmaması biz izleyicilere mükemmel
bir bilgilenme olanağı sundu.
Pamukoğlu neticede bir parti başkanı, zamanı polemikler için
kullanabilirdi, Maaşallah taşı da cebinde gezen bir lider, misliyle
cevaplar taşıyan bir adam ama yapmadı.
Yeni terhis olanlara seferberlik kağıtlarının geldiği bir ülkede
bir vatansever siyasetçinin yapması gerekeni yaptı, bu bir savaş
hazırlığıdır diyerek kendi deneyim ve perspektifinden konuyu
derinlemesine anlattı, yalın bir dil ve samimiyetle.
Hiç mi siyasi kimliğini ortaya koymadı, hayır koydu ama asıl
konunun önüne geçmesine müsaade etmedi, bir anlamda kendine bile o
gece siyasetçi olmaya izin vermedi.
Kendine emir verebilen komutanlara hasrettik, biraz olsun hasret
giderdik.
Bir muharip asker , komutan olarak anılarından bizlerle
paylaştıklarının , paylaşmadıklarının çok daha azı olduğunu
düşünüyorum . Savaş, kan, ölüm, tuzaklar, kovalamacalarla geçen bir
ömrün anıları bunlar.
‘Harp Sanat’ ına vakıf bir insan olarak
Sun Tzu, Machiavelli‘nin sözlerinden örnekler
veren Osman Pamukoğlu, savaşların sosyolojik anlamda cinayet
olduğunu da söyleyen bir insan.
Sayın Pamukoğlu savaş meraklısı değil, ama ne var ki görevi, kadar,
kısmet ne dersek diyelim , onu ülkesinin güvenliği için muharip
olmaya konuşlamış.
Kaç kişi yerinde olmak isterdi mesela ‘akil’ler
arasında, neyse zor sorular bunlar haddimi aşan. Herkes işini
yapıyor ama bazı işler diğerlerinden daha zor.
Sayın Pamukoğlu işine, mesleğine de son derece hakim , ellerinde
sopa harita arkalarında anlatmaya çalışan ama ne anlattığı belli
olmayanlardan çok daha etkili avucunun içi gibi bildiği bölgede
bizi haritasız, elinde sopasız dolaştırdı.
Bu yüzden çok alkış aldığını düşünüyorum, stüdyodan ve ekranları
başlarında izleyicilerden çünkü partiler üstü , oy kaygısından uzak
değerlendirmeler yaptı.
Pamukoğlu bu koşullarda iktidar düşü gören bir Parti Başkanı değil,
mevcut seçim sistemiyle aldığı yüzdenin karşılığının mecliste yer
almalarına yetmediğini biliyor.
Ama bin iktidara bedel bir muhalefetti o gece yaptığı,
bilgilendirdi aydınlattı , kimi?
Anlamazlar bunları uyuturuz denilen halkı.
Hem sivil mücadelesine devam eden hem de ülke güvenliği söz konusu
olduğunda pes etmeyen , bilgi birikimini paylaşan bir sivil - asker
vardı karşımızda.
Öte yanda ‘Akil’ ler toplantısında her üye kendi
alanlarından olaylara nasıl baktılar bilemiyoruz , onları sonuçta
akil kılan alanlarında ki tecrübeleri olmalıydı.
Yoksa iktidar yandaşlığı , iktidarla alış verişler, ait oldukları
sermaye grupların temsiliyetinden kaynaklanan kem küm akillik bir
işe yaramıyor.
Halk anket sonuçlarında savaş değil çözüm isterken;
müzakerelerin TBMM’si üzerinden yapılmasını , sivil inisyatiflerin
ve TBMM yer alsın almasın muhalefet partileri kanalıyla yani meşru
siyasetle fikir, düşüncelerine baş vurulmasını istiyor, iktidar
tarafından atanmış aracılarla iş götürülmesinden hoşnut değil.
İktidarın muhalafet partilerinin TBMM içinde ve dışında , katılımı
olmaksızın ‘İktidarın Akilleri’ yle milli hiç bir
sorunu çözemeyeceği açıkça ortada.
Bu kadar partizan davranışlar, ayrışmalar ötekileştirmelerin
ülkemizin hayrına olmadığını görüyoruz , birileri ne zaman
görecekler, ne kadar bekleyeceğiz sorusu ortada.
Durumu görenler mesela Deniz Ülke Arıboğan açıkça
söyledi ve zannederim katılmadı toplantıya.
Sayın Doğu Ergil daha hala durumu ailede bile olan fikir
ayrılıklarına benzetip ‘Akil’ topluluğunun herkese
açık olduğunu söylüyor, yoo açık filan değil sizleri topladılar
Sayın Prof. Ergil.
Neden akiller arasında bu süreçte mesela Pamukoğlu yok ?
TBMM dışı kalmış bir başka muhalefet partisi lideri
Saadettin Tantan yok ?
Sayın Tantan’ın çağın iletişim, bilişim , enformasyon, istihbarat
çağı olduğunu anlatmaktan dilinde tüy bitti yıllardır, işte
dinlemeler ortada !
Bu adamları meclise sokamadık bari akiller arasında bilgilerinden
yararlanılsaydı.
Madem konu vatan ve akillik, akiller arasında öyle tuhaf isimler
var ki, kırıcı da olmak istemem ama insaf yahu .
‘Bayrak’ , ‘Atatürk’ alerjisi olması yeterli neden
olmuş kimilerinin akil olmalarına!
Onlara artık fikirlerine katılmasamda saygı duymak zorunluluğunu
aştım, ama her halükarda bu fikirlerinin ‘akil’
olmalarına hiç yetmediğini görüyoruz , başarısızlar ve onlara
teşekkür edenler niye teşekkür ediyorlar anlaşılmıyor.
Çözüm değil, düğüm var karşımızda.
Bu toprakların Gordium düğümü çözme yöntemleri tüyler
ürperticidir.
Ve ‘akil’lerin geldiği son durumu gene aralarından
birinin şu sözleri özetliyor ‘Sokak , Öfke durum
yönetilemez halde‘ .
Ülkemizin kendini iktidara kanıtlamak için kilometre yapmayı
marifet sanan akillere değil alanında ustalaşmış akil ve hatta
dahilere ihtiyacı var.
Sevgiyle kayda geçiriyoruz, şimdilik elimizden gelen budur.
Necef UĞURLU / [email protected]