Sacit Aslan yazdı: "Heykel Kavgaları"
"... O zamanda, bu zamanda Mustafa Kemal fikriyatı 'Sabır Heykeli' gibi dikilecektir karşınızda. İşte bu heykeli asla devirip kamyonun arkasına yatıramazsınız...."
Bitmeyen 'Heykel Kavgaları' yaşanıyor
yıllardır.
'Böyle Sanatın içine tüküren' belediye
başkanlarına emanet edilen, plastik dinazor, kol saati heykelleri
dikenler mi istersiniz, heykelleri parçalayanlar mı.
Ve ne tuhaftır baştan sona değişik uygarlıkların heykelleri süsler
Anadolu'yu. Değişik zaman dilimlerinden ve 'kültür
varlıkları' olarak anılırlar.
Tarihi turistik alanlarda her yerdedirler her ne kadar erkek
heykellerin çoğu hadım edilmiş olsa bile.
Afrodisyas şehri bizimkisi yahu...
İstanbul'umuzun heykel müzesi meşhurdur.
Güzel Sanatlar Akademisi'nde heykeltraşlar
yetişir, her halde ileride yüzlerine tükürmek için!
Din ile şeriatı birbirine karıştıran Akademisyenlerin olduğu bir
ülkede buna şaşmamak lazım. 7. Yüzyıl Hicaz Aşiretleri şartlarına
doğru geri sürüklenme arzusu ve isteği, çiftleşmeye hazır kızgın
dağ keçisi kıvamında...
İslam bilginleri tarafından muameleta dair hükümlerin mensuh
olduğu, 'zaman ile
ahkam' değişiklikleri eskiden beri bilinir
bilinmesine de, mesele ilericilerle, gericilerin dünyaya egemen
olma savaşıdır ve bu iki fil dövüşürken hayatı yaşanası kılan
güzellikler heba oluyor.
Rize'de Mustafa Kemal Atatürk'ün heykeli
meydandan kaldırıldı da ne oldu? Halkın onayı ile yeni bir meydan
düzenleniyor da daha iyisi, daha artistik olanı mı dikilecek?
Yoo... Yerine başkasının heykeli mi dikilecek, yooo...
Bir bardak suda işgüzar fırtınası.
Yeni bir Kuvvayi Milliye Anadolu'su mu
yapılmaya çalışılıyor, bir zamanlar Tanzimat İstanbul'undan elli
sene geride olan ve şimdi Mars'a giden dünyadan asırlarca uzak.
Zahmet etmeyin O zamanda, bu zamanda Mustafa
Kemal fikriyatı 'Sabır
Heykeli' gibi dikilecektir karşınızda.
İşte bu heykeli asla devirip kamyonun arkasına yatıramazsınız.
Sacit ASLAN