Seda Kaya yazdı: 'Kadını eve kilitlemek'

"Bir koca dışarı çıkarken, karısı ve çocuklarının üzerine neden kapıyı kilitler? Hangi ruh hali onu böyle davranmaya iter? Evde kilitli kalan kadın, buna neden tepki vermez?..."

Seda Kaya yazdı: 'Kadını eve kilitlemek'
Yeni Asır'dan Seda Kaya'nın bugünkü yazısı..

Sorular uzayıp gider. Önemli olan bu sorulara verilecek cevaplar.
Geçen hafta haberlerde izledik. Adana'da bir koca (sonradan ortaya çıktı ki çiftler arasında resmi nikah yok! Resmi koca değil yani.) evden çıkarken karısı ve iki çocuğu evde olmasına rağmen kapıyı kilitliyor. (Sonradan dalgınlıkla kilitlediğini söylüyor ama bana pek inandırıcı gelmedi. Belli ki nikah kıymadığı kadının çekip gideceğinden korkuyor.)
En küçük çocuğu ateşlenen kadın, telefonu olmadığı için kendini kilitleyen 'koca'ya ulaşamayınca çareyi komşulardan yardım istemekte buluyor ve onlar da polisi arayınca, çilingir yardımıyla kapı açılıp, kadın ve çocuk hastaneye kaldırılıyor.

İŞSİZLİK VE YOKSULLUK

Daha sonra bu çiftle yapılmış bir röportajı izledim internette. Erkek, hasta olan çocuğa ilaç almak için evden çıktığını söylüyor ve yanlışlıkla kapıyı kilitlediğini ve yine yanlışlıkla karısının anahtarını aldığını. İşsiz olduğunu belirtiyor. Pet şişe toplayarak eve para getirebildiğini, ev kirasını ödeyemediklerini, ev sahibinin sürekli rahatsız ettiğini vs... Bu yüzden de kapıyı kilitlemiş olabilir. Her an ev sahibi baskın yapabilir endişesi. Aslında ev sahibi de haklı. O da muhtemelen evin kirasını alamadığı için mağdur durumda.

Kadının kilitli kalmasıyla yaşanan bir Türkiye gerçeğini de öğrenmiş oluyoruz. İşsizlik, geçim sıkıntısı, açlık, yoksulluk ve dram...

Pek çok evde benzer sorunlar yaşanıyor. Babalar işsiz kalınca, kendilerinden beklenen görevi yerine getiremeyince, öfkelerini, çaresizliklerini en yakınlarından çıkarıyorlar.

KADINLARIN DURUMU

Bu olaydan yola çıkarak kadınların durumuna bakalım. Kadın, üç çocuk doğurmasına karşın resmi nikah kıydıramamış. Bu kadar yaptırımı yok demek ki erkek üzerinde. Ayrıca bir erkek, evli değilse onca yıldır karı-koca hayatı yaşadığı bir kadına niye nikah kıymaz? Ve o kadın çekip gitmezse neden şiddete başvurur?

Kadınlar da hemen çekip gitmiyor, sineye çekiyorlar genellikle pek çok şeyi. O da çekip gidecekleri yer olmadığından. Buldukları anda gidiyorlar. Ya kabul edilirlerse baba evine, ya onu himayesine alacak başka bir erkeğe. Kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmesi için kolunda bir altın bilezik olması gerekiyor. Veya bir işte çalışması.

İşte sorun da burada başlıyor. Erkeklerin çoğu hem eve para getiremiyor (günümüzde bu, tek başına onların suçu değil) hem de eşlerinin çalışmasına karşı çıkıyorlar. Sorarsanız erkeklik gururları iki kez yenilmiş oluyor. Bir eve para getiremedikleri için, iki kadını çalıştırdıkları için...

Eee... Sonuç? Kadının üzerine daha çok baskı, daha çok eziyet, daha çok şiddet. Ezikliğin suçunu kadına ödetmek. Sonra da kaçıp giden kadına şiddet uygulamak. Kaçıp gitmesin diye üzerine kapı kilitlemek!