Seda Üren: "Zamanımın çoğu çocuklarımla geçiyor"

Vaktinin çoğunu çocuklarına ayıran Seda Üren, kendi adıyla kurduğu markasını ve hem de iki çocuklu bir anne olarak iş hayatında olmanın zorluklarını anlattı.

Seda Üren: "Zamanımın çoğu çocuklarımla geçiyor"
Akşam'dan Sibel Ateş Yengin'in röportajı...

Bu aralar neler yapıyorsunuz? İş kadınlığını benimseyebildiniz mi?


Son dönemde hem iki güzel evladın annesi olma ve en güzel şekilde yetiştirme keyfini yaşıyor, hem de keyif aldığım ayakkabı sektöründe markalaşma ve yer edinme yolunda emin adımlarla ilerliyorum. Kendime “ben bir iş kadınıyım” dersem iş dünyasında gerçekten büyük başarılara imza atmış sayısız değerli iş kadınımıza haksızlık etmiş olurum sanırım. Söz konusu iş dünyası olduğunda henüz yolun başındayım. Ama benim gibi işini tutkuyla yapan her kadın biliyorum ki başarıyı yakalar. Ticaret bir şekilde hep aklımda vardı ama aslına bakarsanız beni yüreklendiren eşim oldu. Böyle bir konuda eşinizin de sizi desteklemesi ve yüreklendirmesi bence çok önemli...

İki çocuklu bir hayat nasıl geçiyor? Çocuklardan sonra hayatınızda ne gibi değişiklikler oldu?

Onların melek dünyasında ne kadar uykusuz kalıp yorulsam da sağlıkları yerinde yüzleri güldükçe dünyanın en mutlu annesi ve insanı oluyorum. Hayatımda değişikler olmadı, bütün hayatım baştan aşağı değişti. Dünyam oldular. Bir kere çocuklar dünyaya geldiği andan itibaren hayatınız onlar oluyor. Doğal olarak hem bugün hem gelecek planlarınızı onlar şekillendiriyor aslında. Bence çocuklar insanın kendisini yeniden keşfetmesine sebep oluyor.

Erkek çocuğu sahibi olmak size ne öğretti?

Erkek çocukları tabii ki doğası gereği daha hareketli oluyor. Bu da daha fazla enerji gerektiriyor. Erkek çocuk değil de çocuk sahibi olmak başlı başına öğretici bir deneyim zaten. Ama en önemlisi ne derseniz, ne kadar değer verirseniz verin çocuk sahibi olduğunuz andan itibaren insana verdiğiniz değer kat ve kat artıyor.

Oğullarınıza en çok neyi öğütlersiniz?

Şu an çok küçükler tabii. Ailesinden yani anne ve babası olarak bizden ne görüp öğreniyorlarsa, hafızalarına kazınıyor ki bu en önemli dönem. Dolayısıyla karakterleri, terbiyeleri birçok şeyin temeli şimdiden oluşuyor. İleride onlara vereceğim öğütse şöyle olur muhtemelen: Önce vicdanlı birer insan olun. Kadınlara karşı özenli olun, bir de rahmetli Can Yücel’in şiirinde de dediği gibi “adam olun, seçmesini bilin.”

Oğlunuzun adının Nefes olmasını kim istedi, bir hikâyesi var mı?


Eşimden aldığım Nefesoğlu soyadımı çok sevdim. İlk çocuğumuz ve anlamı da güzel olduğu için isminin Nefes olmasını istedim. İlk oğlumuzun dünyaya gelmesiyle aile olduk.  Evimize tarifsiz bir mutluluk ve kokusunu içimize çektiğimiz andan itibaren en güzelde Nefes oldu. Eşim ikinci isimde koyalım deyince Nefes Kaan ismini verdik.

TÜM DUALARIM AFRİN’DEKİ KAHRAMAN MEHMETÇİKLERİMİZ İÇİN

Albüm çalışmanız olacak mı?


Elbette bir albüm planım var. Ancak biri üç biri bir yaşındaki iki dünyam arasında böyle bir çalışmaya girmek, bana en çok ihtiyaç duydukları dönemde onlardan çalacağım zaman anlamına gelirdi ki bu onlara büyük haksızlık olurdu. Şu an aslında hayatımın en özel sahnesindeyim. Hayatta yaptığım hiçbir şey çocuklarım kadar beni mutlu etmemiş meğer. Aile hayatında yakaladığım huzur, kurduğumuz düzen ve her şeyleriyle ilgilenip uykusuzluğumdan, yorgunluğuma kadar bile keyif aldığım annelik yaptığım en kutsal iş. 

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

İki erkek evladı annesi olarak dualarımın en başında, huzurumuz için Afrin’de bulunan kahraman askerlerimiz, Mehmetçiklerimizle olduğunu eklemek isterim. Allah sevdiklerine, ailelerine sağlıkla kavuştursun.

ZAMANIMIN ÇOĞUNU ÇOCUKLARIMLA GEÇİRİYORUM

Çocuklardan arta kalan vakitlerde neler yapıyorsunuz?


Henüz çok küçükler, zamanımın çoğu onlarla geçiyor. Peşlerinden koştururken formumu korumuş oluyorum ama haftanın üç günü onların yanında pilates yapıyorum. Hem onlara sporu aşılamış oluyor hem de o zaman dilimini eğlenerek çocuklarımdan kopmadan geçiyorum. Açıkçası yapmam gereken çoğu şeyi çocuklarımı da dahil edebileceğim şekilde planlayıp yapıyorum. Hem Bysedauren ismini verdiğim tasarım ayakkabılarımla hem de İtalya’dan Türkiye piyasasına soktuğum Osvaldo Rossi modellerim için yaz sezonu koleksiyonumu tamamlamak İçin hazırlanıyorum. 
Konular Röportaj