‘Seni istemedim’ diyen babaya 350 bin liralık dava

Yeni Asır Gazetesi'nden Fatih Şendil'in haberine göre Aydın Nazilli'de bir okulda görevli olarak çalışan Noyan Akın'ın hayatı, annesi Şükran Yıldırım'ın yıllar sonra yaptığı itiraf ile alt üst oldu.

O güne kadar Tarakçı soyadını kullanan 35 yaşındaki adam, öz babasının Almanya'da yaşayan eski komşuları Mehmet Akın olduğunu öğrendi. Genç adam, bu gerçekle ilgili yüzleşmek istediği öz babasının "Evet babanım ama ben seni istemedim. Annene 'Bebeği aldır' dedim ama aldırmadı" sözleri karşısında yıkıldı.

Mahkemeye başvuran genç adam, yapılan DNA testi sonucunda babasının soyadını almaya hak kazandı. Öz babası olarak bildiği Ali Tarakçı'dan boşanan anne Şükran Yıldırım'ın 35 yıl sonra gelen itirafı, Noyan Tarakçı'nın hayatını bir anda değiştirdi. Ancak Tarakçı asıl şoku, telefonla görüştüğü Mehmet Akın'dan "Evet yıllar önce böyle bir hata oldu. Ama ben seni istemedim, hala da istemiyorum" sözlerini duyunca yaşadı. Bunun üzerine babasına karşı hukuk savaşı başlatan genç adam, ilk zaferini yapılan DNA testi sonrası Akın soyadını alarak kazandı.

O SÖZLERİ DUYUNCA...

Ancak baba Mehmet Akın, DNA sonuçlarına ve mahkeme kararına rağmen oğlu Noyan Akın ile görüşmek bile istemedi. Noyan Akın, yeni kimliği ile bu kez öz babasına karşı 350 bin liralık babalığın benimsenmesi ile ilgili maddi tazminat davası açtı. Noyan Akın, "Bana 'Seni istemiyordum, hala da istemiyorum' demesi çok yaralayıcıydı" dedi.

Avukat Varol Turbay, benzer pek çok hikayede mağdurların ortak noktaları olduğuna işaret ederek, "Babalığın benimsenmemesi nedeniyle manevi tazminat doksan yıldır yasalarımızda olmayan bir kurumdu. Bu nedenle binlerce çocuk mağdur olmuştu" dedi. "Biz babalığın benimsenmemesinin tazminat doğuran bir durum olduğu gerekçesiyle ilk davamızı 2004 yılında açtık" diyen Avukat Turbay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yerel mahkeme talebimizi reddederken, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi oybirliği ile muhteşem bir karar verdi. Kararda 'Davalı yıllarca davacının kendi çocuğu olduğunu bildiği halde babalığı benimsemeyerek davacının babası belli olmayan bir çocuk olarak büyümesine sebep olmuş, bu duygu nedeniyle davacının üzüntü ve elem duymasına neden olmuştur' diyerek o dönemde yüz bin TL tazminata hükmetti. Bu karardan sonra Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan'ın tabiri ile 'pıç zıbını giydirilmiş çocuk' olarak yaşayanların dava açarak tazminat isteme hakkı doğmuştur."