Tatilde kilo alanlar, şok diyetlere gömülmeyin!

"Tatilin bitmesiyle birlikte aldığımız kiloları hızlıca verme derdine düştük" diyenler bu uyarıya dikkat!

Tatilde kilo alanlar, şok diyetlere gömülmeyin!

Akşam Gazetesi'nden Nil Şahin Gürhan'ın yazısı...

“Tatilde yedik, içtik, gezdik, tozduk. Bir yedik bir yedik ki tozu dumana kattık epey kilo aldık... Tatilin bitmesiyle birlikte de aldığımız kiloları hızlıca verme derdine düştük” diyorsanız bu yazım tam size göre. 

Tatil sonrası dinlenmenin ve enerji toplamanın da etkisiyle, öyle enerji doluyuz ki, en olmadık, en zor diyetleri bile yapabilme idealine düşmek kaçınılmaz. Her yerde karşımıza çıkan çarşaf çarşaf diyet listeleri, detoks tarifleri, aldığınız kiloların çok daha fazlasını birden bire verebilme yalanlarını inanılır hale getirebiliyor. 

DÜŞÜK KALORİLİ DİYET OLMAZ 

Çok düşük kalorili diyetler, kilo almayı kolaylaştırır. Yaşımızın ilerlemesine paralel kaslarımız, azalma ve zayıflama yoluna girer. Çok düşük kalorili diyetlerin özellikle protein, sağlıklı yağ, gerekli karbonhidrat, vitamin ve mineral içeriği düşük olduğu için kaslarınızın kalitesinin azalmasına ve kas gücünüzün düşmesine sebep olur. Bu da metabolizmamızı yavaşlatan etkenlerden birisidir. 

Çevremizden çok sık duyduğumuz hatta kendi iç sesimize de kulak verdiğimizde çoğumuzun işittiği;  “Artık eskisi gibi kilo veremiyorum, vücudum kilitlendi, eskisi gibi enerjik değim, çabuk yoruluyorum, sürekli tatlı ihtiyacı hissediyorum, çok hızlı acıkıyorum, açlığa dayanamıyorum, iştahım çok açık, yedim mi arkası geliyor, tıkanırcasına yeme ataklarımın sonu gelmiyor...” gibi söylemlerin oluşmasında en büyük suçlu; acil durum diyetleri olarak gördüğümüz çok düşük kalorili, sağlıksız uygulamalar. 

METABOLİZMA ZARAR GÖRÜR

Tekrar tekrar bu diyet çukuruna düşüp, diyet kısır döngüsünün kurbanı olmayın. Her diyet sonrası hızlıca verilen kiloların daha hızlı bir şekilde geri alınmasının başka bir açıklaması olamaz. Kendine ceza verircesine çok düşük kalorili diyet yapan herkes metabolizmasına ve sağlığına zarar veriyor. Şok diyet çukuruna düşüp, kısır döngünün kurbanı olmamak için ‘Ne yiyorum, nasıl yiyorum ve yediğim yiyecekler nereden geliyor?’ sorularının cevabını düşünün. Yediğiniz yiyecekler, lezzetli, besin değeri yüksek ve yaşadığınız yörede yetişen sebzeler ve meyvelerden oluşsun, iklime ve alışkanlıklarınıza uygun olsun. Olmadık hayaller içinde eksantrik yiyeceklerle, olmadık karışımlar tüketerek mucize beklemeyin. Sağlıklı beslenme yaşam biçiminiz içinde doğal yer alsın. 

Tatilde rahat davranıp kilo almak gayet normal, ancak bu rakamın çok büyük değerler olmaması için sizin her zaman özen gösterdiğiniz bir beslenme çatınız olmalı. Beslenme çatınız sağlamsa tatilde aldığınız kilo hissedilmeyecek kadar az olur ve bunu normal hayat düzeni içinde, sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenerek 1- 2 hafta içinde kolayca verebilirsiniz.

Nil Şahin GÜRHAN / Akşam GAZETESİ