Türkiye’nin itirazına AİHM’den ret!
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) temyiz organı olarak görev yapan Büyük Daire, Türkiye’nin zorunlu din dersiyle ilgili bir karara ilişkin itirazını reddetti.
Hürriyet'ten Güven Özalp'in haberine göre AİHM,
2011’de açılan “Mansur Yalçın ve diğerleri”
davasında 16 Eylül 2014’te oybirliğiyle aldığı kararda, Türk
hükümetinden zaman geçirmeden öğrencilerin zorunlu din ve ahlak
kültürü derslerinden muaf tutulmalarını da sağlayacak yeni bir
sisteme geçmesini talep etmişti. Ankara, bu kararı kendisine
tanınan sürenin son gününde temyize götürdü. İtirazı değerlendiren
Büyük Daire’de görevli 5 yargıçtan oluşan panel davayı gündeme
almayı gerekli görmedi. AİHM’den Büyük Daire tarafından alınan
kararla ilgili herhangi bir yorum yapılmadı. Bunun nedeni ise
panelin başvuruyu gerekçe göstermeksizin kabul etme ya da reddetme
hakkına sahip olması. Türkiye’nin itirazının ve temyiz talebinin
geri çevrilmesi kararın nihai nitelik kazanması sonucunu doğurdu.
Temyiz süreci kapanan dava nihai hal aldığından Ankara, kararın
gereklerini yerine getirme ve dikkat çekilen mağduriyetleri giderme
konusunda adım atmak zorunda.
Reform çağrısı yapmıştı
AİHM kararında, Türkiye’nin zorunlu din dersi alanında yaptığı son değişikliklerin yetersiz olduğunun altı çizilerek devletin dini konulara ilişkin düzenlemelerde tarafsız olma yükümlülüğü hatırlatılmıştı. Alevi inancı dikkate alındığında, bu inanca bağlı ebeveynlerin çocuklarında okul ile kendilerine özgü değerler arasında bir bağlılık çatışması yaratabileceğini düşünmekte haksız olmadıklarına vurgu yapan AİHM, din ve ahlak kültürü kitaplarında Sünni İslam’a daha fazla yer ayrılmasına dikkat çekmekle birlikte bunun beyin yıkama anlamına gelmediğini belirtmişti. Sadece Hıristiyan ve Musevi öğrencilere zorunlu din derslerinden muaf olma hakkı verildiğinin altını çizen AİHM’nin gerekçeli kararında, bu durumun çocukları okulda gördükleri eğitim ile ailelerinin dini veya felsefi inançları arasında çatışmaya itebileceği tespitinde bulunuldu. Türk eğitim sisteminin ebeveynlerin inançlarına saygı konusunda Avrupa standartlarında olmadığı ve yapısal bir sorun yaşandığı da AİHM’nin vurguları arasında yer almıştı.
Reform çağrısı yapmıştı
AİHM kararında, Türkiye’nin zorunlu din dersi alanında yaptığı son değişikliklerin yetersiz olduğunun altı çizilerek devletin dini konulara ilişkin düzenlemelerde tarafsız olma yükümlülüğü hatırlatılmıştı. Alevi inancı dikkate alındığında, bu inanca bağlı ebeveynlerin çocuklarında okul ile kendilerine özgü değerler arasında bir bağlılık çatışması yaratabileceğini düşünmekte haksız olmadıklarına vurgu yapan AİHM, din ve ahlak kültürü kitaplarında Sünni İslam’a daha fazla yer ayrılmasına dikkat çekmekle birlikte bunun beyin yıkama anlamına gelmediğini belirtmişti. Sadece Hıristiyan ve Musevi öğrencilere zorunlu din derslerinden muaf olma hakkı verildiğinin altını çizen AİHM’nin gerekçeli kararında, bu durumun çocukları okulda gördükleri eğitim ile ailelerinin dini veya felsefi inançları arasında çatışmaya itebileceği tespitinde bulunuldu. Türk eğitim sisteminin ebeveynlerin inançlarına saygı konusunda Avrupa standartlarında olmadığı ve yapısal bir sorun yaşandığı da AİHM’nin vurguları arasında yer almıştı.