Vehbi Dinçcan yazdı: 'Limonata ve Ambulans'

"Son günlerin en flaş haberi sanırım Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın yeni açılan, öldürüldü mü, öldü mü? dosyası..."

Vehbi Dinçcan yazdı: 'Limonata ve Ambulans'

Yıllar sonra bir tartışma. Bir takım paşaların açıklamaları, Ahmet Özal’ın olaya bakış açısı. Yıllar öncesine döndüğümüzde bir takım olayları anlatmak lazım. O günler, Akşam gazetesinin magazin müdürlüğü görevini yapıyordum. Allah rahmet eylesin, can dostum Kazım Kanat, odama gelmiş ve duyduğu bir olayı tespit etmememi istemişti. Yıllarca, Semra Özal’a verdiğim hizmetin içinde bir takım bilgilerimin olacağını düşünerek sormuştu bana. Semra hanımla çalışmam sırasında, Rahmetli ile de sık sık illaki görüşüyorduk.

Ölüm sonrası bazı duyumlarım elbet vardı. Semra Özal’ın anlattıkları ile bilgiliydim. Zaten, etraftan gelen bilgilere de pek tenezzül etmedim. Turgut beyin, Türki Cumhuriyetlerinden döndükten sonra bir Bulgar ressamın sergisine gittiğini biliyordum. O serginin ertesi günü, sabah bu ölüm olayının gerçekleşmesi ile Semra hanımın kuşkuları vardı. O tarih de, bu limonata olayı anlatılıyordu. Kazım’da duymuş onu sormuştu. Semra hanımın anlattıklarını Kazım’a anlattım ve bu yazı; 7 Mayıs 2005 de Kazım Kanat’ın haftalık köşe yazısında yayınlandı. Detayları ile söylendi. Hatta Ahmet Özal’ında bu konuda duyumları ve kuşkuları olduğu haberleri yayınlandı ertesi günlerde. Bir limonata olayı.

Bir gün önce “Merkez Siyaset” programına telefonla bağlanan Semra Özal tekrar bu konuyu gündeme getirdi. Ansızın yere düşen rahmetli, birkaç dakika önce; “Semra bu gömlek beni çok sıktı rahat bir şey versene” dediğini de duymuştum Bayan Özal’dan. Şimdi burada bir açık kapı var. Fenalaşan, hatta düştüğü anda öldüğü söylenen rahmetliyi niçin ambulansla götürmedikleri soruları var. O vakit, Almanya’da bulunan iki iş adamı, bir ambulans tasarlamış ve bir örneğini TKGV na hibe etmişlerdi. O ambulans bildiğim kadarıyla köşkün garajında bulunuyordu. O gün etraftan duyduğum, Ambulansın aküsünün olmadığı ve bir aracın aküsü bitince onun alındığı yolundaydı.Yani, o tam teşekküllü Ambulansla Cumhurbaşkanını götüremedikleri söylemleriydi bunlar. Sanırım Semra Özal hanımefendi de duymuştur bu söyleneni.

Kafalar pek bir karışık. Ambulans olayı tamamen tesadüfi olabilir ama Limonata sevmediğini söyleyen eşinin, o gün neden Turgut beye limonata verildiği tartışma götürür. Ve 2005 yılında Kazım Kanat tarafından yazılan bu konular niçin bu güne kadar sessizliğe büründü. Bence Ahmet Özal hem o Ambulans olayını, hem Limonata olayının üzerine gitsin.

Vehbi Dinçcan