Yargıtay'dan emlâkçıları ilgilendiren karar!
Yargıtay, binlerce emlâkçı ve gayrimenkul danışmanını ilgilendiren bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme, emlakçıyla satıcı arasındaki simsarlık anlaşmasının ancak yazılıysa geçerli olduğuna hükmetti.
İHA'nın haberine göre bir emlakçı, arsa sahibiyle
kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaparak, dairelerin satılması için
mutabakata vardı. Ancak arsa sahibinin sözünde durmadığını gören
emlâkçi soluğu mahkemede aldı. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde
taşınmazının üzerine kat karşılığı daire yaptırılan arsa sahibinden
davacı olan emlakçı, aracılık hizmetini yerine getirerek davalıya
ait taşınmazla ilgili kat karşılığı inşaat sözleşmesinin
yapılmasını sağladığını öne sürdü. Emlakçı, bu sözleşmede komisyon
bedeli olarak bir daire verileceğinin kararlaştırıldığını ileri
sürerek fazlaya dâir hakları saklı kalmak kaydıyla 10 bin TL'nin
kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini
talep etti. Davalı arsa sahibi ise, davanın müteahhit firmaya
yöneltilmesi gerektiğini, husumet yönünden davanın reddi
gerektiğini dile getirdi. Davalı, ihtilafın ticari dava olmaması
sebebiyle mahkemenin görevli olmadığını, taraflar arasında
düzenlenen sözleşmenin adi yazılı olduğunu ve sözleşmenin
gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istedi.
Mahkeme, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre TBK 520/3 maddesi gereğince taşınmazlara dair simsarlık sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli sayılamayacağına dikkat çekti. Kararda, davacı ile davalı arasında bu anlamda yapılmış yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacının adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı durumunda olmadığı hatırlatıldı. Mahkeme, davacının sözleşmenin kurulmasında aracılık yapmış olsa bile kurulmuş geçerli bir sözleşme bulunmadığı gibi davacının tarafı olmadığı sözleşme ile kararlaştırılan ücreti isteyemeyeceği, bu sebeple de ücret talep hakkı doğmadığından davanın reddine karar verdi. Kararı davacı temyiz etti. Devreye giren Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, 'içtihat metni' olacak bir karara imza attı. Delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına dikkat çeken Daire, mahkeme kararını onadı. Emsâl kararla birlikte emlakçıların satıcıyla yaptığı sözlü simsarlık anlaşması geçerli sayılmayacak.
Mahkeme, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre TBK 520/3 maddesi gereğince taşınmazlara dair simsarlık sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli sayılamayacağına dikkat çekti. Kararda, davacı ile davalı arasında bu anlamda yapılmış yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacının adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı durumunda olmadığı hatırlatıldı. Mahkeme, davacının sözleşmenin kurulmasında aracılık yapmış olsa bile kurulmuş geçerli bir sözleşme bulunmadığı gibi davacının tarafı olmadığı sözleşme ile kararlaştırılan ücreti isteyemeyeceği, bu sebeple de ücret talep hakkı doğmadığından davanın reddine karar verdi. Kararı davacı temyiz etti. Devreye giren Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, 'içtihat metni' olacak bir karara imza attı. Delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına dikkat çeken Daire, mahkeme kararını onadı. Emsâl kararla birlikte emlakçıların satıcıyla yaptığı sözlü simsarlık anlaşması geçerli sayılmayacak.