Yasemin Allen'in tek hedefi Oscar
Özcan Deniz'in filmi ile büyük hayran kitlesi kazanan Yasemin Allen, kara kalem ve yağlı boya tablolar da yapıyor.
Özcan Deniz'le başrolünü paylaştığı 'Su ve Ateş' filminden sonra
büyük bir hayran kitlesine sahip olan Yasemin Allen, gelecek
hayallerini anlattı.
'İngiliz gelin' Suna Yıldızoğlu'nun kızı olarak da
zihinlerimizde yer etmiş durumda olan Allen, oyunculuktan geriye
kalan zamanlarını "Oyunculuktan sonraki tutkum"
dediği kara kalem resim yaparak, müze gezerek ve sporla uğraşarak
geçiriyor.
'RESSAM OLMAK İSTERDİM'
Çağdaş resme tutkulu. Yurtdışında daha çok sergi ve müze gezme
imkanı olduğundan bahsediyor. "Oyuncu olmasaydım ressam
olmak isterdim" diye de ekliyor. Aslında çok da ötelememiş
resim hayalini. Gelecekte sergi açma fikrine sıcak bakıyor. Fazla
dağılmamak için şimdilik tercihini oyunculuktan yana kullandığını
anlatıyor. Allen'la önce müzeyi geziyor, kütüphanedeki kitaplara
göz atıyoruz. Bu arada tam bir kitap kurdu olduğunu da
söyleyeyim. "Henüz 24 yaşında, hiç mi gezmez, dışarı
çıkmaz?" diye düşünüyor insan. O zaman da sosyal yönlerini
anlatmaya başlıyor. O soğuk görüntüsünün altında sıcak, güler yüzlü
ve konuşmayı seven bir Yasemin saklı.
Annesi de babası da İngiliz. Üç aylıkken İstanbul'a taşınıyor, 10
yaşında Avustralya'ya gidiyor... "Annem o dönem
Türkiye'deki sinema piyasasındaki şartlardan ötürü buradan
uzaklaşmayı tercih etti. Buraya ilk geldiği zamanda aldığı tadı
alamayınca yeni bir başlangıç yapmak, biraz da beni sektörden uzak
tutmak istedi. Çünkü 10 yaşımdayken reklam filmlerinde oynamam için
teklifler geliyordu. Çok da doğru karar vermiş annem" diye
anlatıyor o günleri.
BAŞARIYA TAKINTILI
Allen 18 yaşına gelince ailece İstanbul'a geri taşınmışlar.
Küçüklüğünün geçtiği evde, anne ve babasıyla birlikte yaşadığını
anlatıyor: "Evli değiller, partner değiller, ayrılar ama
biz çok iyi bir ekip olduk. Birbirimize her konuda destek
çıkıyoruz. Babam sabah kalkıp kahve yapıyor, sonra da uydurduğu
şarkıları söylüyor. Ardından annem, ben ve kardeşim de şarkı
söylüyoruz. Çok eğlenceli bir ev ortamımız var." İngiltere'de
doğdu, Avustralya'da yaşadı ve artık Türkiye'de çalışıyor. Kendini
nereye ait hissediyor? Allen bu sorunun yanıtını "Aidiyet hissim
yok. 24 yaşımdayım bazen 'Tek başıma eve çıkayım' diyorum. Ama eve
çıkmak, yerleşmek anlamına geliyor. Bu da benim için çok büyük bir
yük. Kompakt bir hayatı tercih ediyorum. Gezmek istediğim yerler,
gerçekleştirmek istediğim hayallerim var" diye yanıtlıyor. Başarıya
biraz takık. "Eskiden daha kötüydüm. 'Şu yaşa geldiğimde bunları
gerçekleştirmiş olmalıyım' diye listeler yapardım. Şimdi kendimi
törpüledim. Ama yapmak, başarmak istediğim çok şey var. Mesela
hayalim Oscar kazanmak. Ya da İngiltere'de sadece sanatsal anlamda
kendimi ispatlamak, tiyatroda oynamak isterim" diyor. Kadere neden
inanmadığını ise şu sözleriyle açıklıyor: "Hayatta bazı tesadüfler
olabilir ama daha önce yazılmış bir şey üzerinden yaşadığıma
inanmıyorum. Kontrol bende olsun istiyorum. İki ay odamda
oturursam, kimse bana Oscar vermez. Benim bir şeyler yapmam
lazım."
BURCU ALDİNÇ / SABAH İNTERNET SİTESİ