Yılmaz Özdil yazdı: "Asalak"

Yılmaz Özdil'in Sözcü Gazetesi'nde yayınlanan bugünkü yazısı.

Yılmaz Özdil yazdı: "Asalak"

Fakir fukara garip gureba edebiyatıyla iktidarda oturuyorlar ama, aslında fakir fukarayı insan olarak bile görmüyorlar.

Bakın, karaparacıların uyuşturucu baronlarının cirit attığı, iliklerine kadar soyulan memleketimizde yakasına yapışacak kimse kalmamış gibi, kafayı kağıt toplayıcılara taktılar… Ekmeğini çöpten çıkarmaya çalışan garibanları, polis baskınlarıyla gözaltına alıyorlar.

İbni Haldun üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapan yandaş gazetecilerden biri mesela… Kağıt toplayıcıların “asalaklık” olduğunu, onları savunanların da “asalak” olduğunu söylüyor.

Asalak uzmanı olan bu arkadaşın İbni Haldun üniversitesi'nde akademisyen olarak görev yapması, takdiri ilahidir aslında.

İbni Haldun…

650 yıl önce, bugünkü Tunus'ta dünyaya gelmiş, Arap düşünürdür.

Sosyoloji biliminin kurucu babalarından biri sayılır.

Tarih felsefecisidir.

Arap aleminin henüz haberi bile yokken, Osmanlı aydınları tarafından keşfedilmiş, incelenmiş, ilham alınmıştır, Osmanlı aydınları sayesinde Batılı tarihçilerin dikkatini çekmiştir.

En çok tanınan eseri Mukaddime'dir.

Mukaddime'de yönetimi ele geçirenlerin nasıl yozlaştığını anlatır, devletlerin nasıl çöktüğüne dair, asla eskimeyen tespitleri vardır.

Topkapı Sarayı Müzesi'nde, Süleymaniye Kütüphanesi'nde, Nuruosmaniye Kütüphanesi'nde orijinal el yazması örnekleri bulunan Mukaddime'den ibretlik bazı alıntılar aktarıyorum…

“Asabiyetlerden birisi, yani, birlikte hareket eden topluluklardan birisi, diğer asabiyetleri bertaraf ederek, mülkü ele geçirir.

Ağırbaşlı davranmak yerine, insanın tabiatında varolan her şeye hakim olma dürtüsüyle, iktidarı başkalarıyla paylaşmaz, artık her şeyi kendisi belirler.

Şan ve ihtişama tek başına sahip olmak, mülkün tabiatındandır, bir tek kişinin iradesi, bütün kesimlere egemen kılınır.

İktidar, devlete dönüşür.

Devlete dönüşmek, rahatlık getirir, asabiyet çözülür, coşku kaybolur.

Merasim devleti haline gelinir.

Konfora dalınır.

İsraf artar.

Devletin her köşesi, asabiyet mensupları arasında pay edilir.

Devletin manevi temeli ganimetçiliğe kayar.

Tefessüh eder.

Yani, kokuşur.

Millletin devleti kaybolur.

Devlet, bir güruhun olur.

O güruhun menfaati devletin menfaatini geçer.

Devlet, o güruhu koruma ve kollamaya yönelir.

Makam, şan ve terfiden başka hiçbir şeyi gözü görmeyen asalaklar ürer.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ!...