Yılmaz Özdil yazdı: "Ben giderim adım kalır dostlar beni hatırlasın"

Usta kalem Yılmaz Özdil'İn bugün Sözcü Gazetesi'nde yayınlanan yazısı...

Yılmaz Özdil yazdı: "Ben giderim adım kalır dostlar beni hatırlasın"

1931 yılıydı.

Karacaoğlan'ın, Yunus Emre'nin hayatına ışık tutan, halk kültürümüzün efsane araştırmacısı, şair, yazar, öğretmen Ahmet Kutsi Tecer, Sivas'a milli eğitim müdürü olarak atanmıştı.

Orda bir köy var, uzakta

O köy bizim köyümüzdür

Gezmesek de, tozmasak da

O köy bizim köyümüzdür

Hepimizin adeta marş gibi ezbere bildiği bu ölümsüz mısraları kaleme alan kişiydi, Ahmet Kutsi Tecer, Anadolu sevdalısıydı.

Sivas'a gelir gelmez, Sivas Lisesi'nin müzik öğretmeni, bir başka halk müziği efsanemiz Muzaffer Sarısözen'le tanıştı. Folklor araştırmacısı, şair, yazar, edebiyat öğretmeni Vehbi Cem Aşkun'la tanıştı.

Omuz omuza verdiler.

“Halk Şairlerini Koruma Derneği” kurdular.

Tarihimizde ilk kez Sivas'ta “Halk Şairleri Bayramı” düzenlediler.

Hükümet tarafından maddi/manevi desteklendiler, Devlet demiryolları bayram süresince Sivas'a giden trenlere yüzde 50 indirim uyguladı, bayrama katılacak halk şairlerinden bilet alınmadı.

Üç gün süren ve halkın büyük ilgi gösterdiği Aşıklar Bayramı'na Revani, Mesleki, Suzani, Sanati, Talibi, Süleyman, Yusuf, Yarım Ali, Karslı Mehmet, Müştak gibi, dönemin en popüler halk ozanları katıldı.

Ama biri vardı ki…

Ahmet Kutsi Tecer'i sazıyla sözüyle, felsefesinin derinliğiyle adeta büyülemişti.

Görme engelliydi.

Adı Veysel'di.

37 yaşındaydı.

Aslında sağlıklı bir bebek olarak dünyaya gelmişti, yedi yaşındayken çiçek hastalığından kör olmuştu.

Türkçesi yalındı, özlü kelimeleri çok çarpıcıydı.

YAZININ TAMAMINI BURAYA TIKLAYARAK OKUYABİLİRSİNİZ!