"Yüzde yüz" dedi, büyük Marmara depremi için tarih verdi!

İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Batı Marmara’da dikkate değer bir doğal gaz potansiyeli olduğunu belirterek, “Marmara’nın gaz potansiyeli, en azından Marmara Bölgesi’nin enerji ihtiyacında dışa bağımlılığı azaltır” dedi.

"Yüzde yüz" dedi, büyük Marmara depremi için tarih verdi!

Mercan kolonileri

Geçtiğimiz günlerde Akdeniz’in jeolojik yapısına ilişkin bilinmeyenleri Milliyet Gazetesi'nden Mert İnan aracılığı ile anlatan Prof. Dr. Yaltırak, Marmara Denizi’nde deprem çalışması yapan yabancı araştırmacıların bazı bulguları paylaşmadığına dikkat çekti.

Marmara Denizi’nde fay sistemleri ve deprem riski nedeniyle, sondaj ve gaz çıkartmanın dikkatle değerlendirilmesi gereken bir iş olacağı belirten Prof. Dr. Yaltırak, “Çok ışınlı batimetri çalışmalarımız sonucunda; Marmara Denizi’nin Çanakkale Boğazı’na yakın kısmında gizli kalmış faylar ve doğal gaz çıkışı olan yerlere rastladık. Metan gazı çıkışı olan yerlerde mercan kolonisi benzeri metanofil kabuklu canlı toplulukları görülüyor. Bu canlılar metan gazı çıkan yerlerde beslendiğinden her çıkış yerinin üzerinde dairesel kubbeler şeklinde koloniler olarak yaşam sürüyorlar. Siz bu kolonileri tespit ettiğinizde gazın varlığını da tespit etmiş olursunuz. En azından Batı Marmara’nın çok ciddi bir doğal gaz potansiyeli var. Bu konuda Prof Dr. Ali Aksu önderliğinde yayınladığımız bilimsel makalemiz bunun işaretlerinden söz ediyor” diye konuştu. Özelikle Fransız araştırmacıların Marmara Denizi’nde elde ettikleri sismik verileri bir an önce Türk araştırmacılara açması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr.Yaltırak, şunları söyledi: “Fransızlar, Marmara’da fayların deniz tabanındaki gidişini ortaya çıkarmak için TÜBITAK ve İTÜ ile ortak çok ışınlı batimetri taraması yaptılar. Daha sonra Batı Marmara’da gaz çıkan yerlere aletler konuldu. ‘Deprem öncesi gaz çıkışında değişim olur mu?’ diye bakılıyor. Mesela Marmara’ya fay araştırması diye gelen çok sayıda yabancı gemi sismik çalışma da yaptı.”

‘İzin verilmemeli’

“Bu verilerin bazılarına ulaşılırken, bazılarına yayınladıkları halde ulaşamıyoruz. Eğer bu veriler sadece belirli kişilerle paylaşılıyorsa devletin ilgili kuruluşlarına ilgilenenlerin çalışması için teslim edilmiyorsa bu araştırmaların sorgulanması, bu tür veri paylaşmayan yabancı araştırıcılara bir daha izin verilmemesi gerekir. Bu konu Dışişleri Bakanlığı’nın görev alanıdır.”

‘Engeller bir an önce kaldırılmalı’

Prof. Dr. Yaltırak’ın tespit ve önerileri şöyle; “Bir denizde bayrak göstermenin tek yolu var. Onu dünyaya bilimsel olarak tanıtmak. MTA ve TPAO inanılmaz büyük bir iş yaptı. İki dev gibi gemimiz var. Bu gemileri 24 saat çalışması veri toplaması ve Anadolukarasından denizin dibindeki uzantısına ve hayat alanımıza doğru bilimsel yayınlarla yürümemiz lazım. Ege ve Akdeniz’de; Münhasır Ekonomik Alan, Kıta Sahanlığı konusunda çalışmalar yayınlamak zorundayız. Bu sayede uluslararası hukuka dayanak teşkil edecek veriler elde etmiş oluruz. Biga Yarımadası’ndan batıya tüm Kuzey Ege’de, Anadolu’nun uzantısı olan batık büyük bir kara parçası var. Bu konunun üzerine düşülürse, Ege Denizi’ndeki kıta sahanlığı meselesinde bilimsel ve uluslararası hukukta yeni kazanımlarımız olur. Ege Denizi’nde uluslararası sularda Yunan-Fransız-Alman araştırıcılar ortak deniz makaleleri yazarken bizlerin bu konudaki çalışmalarımızın önüne dikilen engellerin bir an önce kaldırılması elzem. Her engel karşı tarafa yaramaktadır.”