Zileli - Ilıcak karşılaşması

Geçtiğimiz günlerde medya aracılığı ile polemik yaşayan Cumhuriyet yazarı Ümit Zileli ile Sabah yazarı Nazlı Ilıcak, Siyaset Meydanı'nda karşı karşıya geldi. İşte o karşılaşmada yaşananlar.

Zileli - Ilıcak karşılaşması

Ergenekon soruşturması kapsamında aralarında Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın da tutuklanması sonrasında Nazlı Ilıcak'ın medyaya yaptığı değerlendirme Ümit Zileli'yi çileden çıkartmıştı.

Habertürk ekranlarından Nazlı Ilıcak'a 'Ayağını denk alsın' diyerek mesaj gönderen yazar Ümit Zileli ile Ilıcak, Ali Kırca'nın sunduğu Siyaset Meydanı'nda karşı karşıya geldi.

Zileli, medyanın sözlerinin sadece bir kısımını alıp tamamını vermemesinden yakınarak, o gün söylediklerini tekrarladı:

"Birileri çıkıp televizyonda bir şeyler söylüyorlar. Bu sadece gazetecilik ahlakına değil insan olma değerlerine de aykırı bir şeydir. Özellikle ortada daha ne olup bittiği belli bile olmadan yargı belirten cümleler kurmak ayıptır, buradan bu arkadaşlara ve Nazlı Ilıcak'a özellikle sesleniyorum ayağını denk alsın. Sonra bir gün gelir bu sözlerin hesabı sorulur kendisinden' dedim."

Ümit Zileli, sözlerinin arkasında durarak aynı şeyleri benzer bir durumda tekrar söyleyeceğini vurgulayarak, daha ne olduğu belli olmadan insanlar hakkında belirli yargılarda bulanmamak gerektiğini ifade etti.

Nazlı Ilıcak, Zileli'nin bu sözlerini sükunetle dinledikten sonra şu açıklamada bulundu:

"Bir takım laflar konuşuluyor ama insan kendine göre kendi birikimine veya düşüncesine göre bazı farklı şeylere çekebiliyor. Ben şunu söyledim; askere yakın duran ve bir takım ilişkiler kuran ve sanki bir takım tertipler içinde gibi gözülen arkadaşlarımız var. Gazeteci arkadaşlarımız var. Zaten bu psikolojik hareket dediğimiz meselenin, meydana çıkan belgelerde de anlaşılıyor ki, bir medya ayağı var, propaganda ayağı var. Burada gazeteciler, Balbay'ı da ismini söylerken, bilerek veya bilmeyerek kullanılmış olabilir. Gazeteciler zaman zaman belirli bir psikolojik harekat doğrultusunda kullanılabilirler. Ben tecrübeli bir gazeteci olarak, bizzat kendim bunu yaşamış bir kişi olarak bunu belirttim. Yoksa ben hiçbir gazeteci arkadaşımın değil, hiç kimsenin hiçbir öğretim üyesinin de cezaevine girmesini istemem."

Ilıcak ve Zileli, bir polemiğe girmemeye özen göstererek canlı yayınlanan programda sözlerine açıklama getirmekle yetindiler.

televizyongazetesi

Konular Eski Arşiv