Ege Aydan: "Yeteneklerimin çoğu annemden miras"

Yeteneklerini annesi Sevda Aydan’dan aldığını söyleyen Ege Aydan; hem oyuncu hem yönetmen hem de ressam…

Akşam'dan Aysun Yıldız Güngör'ün röportajı...

Bu aralar yoğun bir iş temponuzun olduğunu gözlemliyoruz. Bu yoğunluk içerisinde siz nasılsınız Ege Bey?


Çok teşekkür ederim, yoğunluk bir bakıma iyi geliyor diyebilirim. Kalan zamanlarda özel hayatı organize etmek ve bireysel projelere hazırlanmak da bir başka keyif tabii ki benim için.

Öncelikle diziniz Dayan Yüreğim’i konuşalım. Nasıl gidiyor?

Diğer çalıştığım işlerle ister istemez kıyaslıyorum, özellikle senaryo ve kurgu Dayan Yüreğim’de çok iyi. Süre zorluğuna karşı temposu ve sürprizleri yüksek ilerliyor. Benim rolüm ağır olmadığı için aslında çok yorulmuyorum. Temposu yüksek arkadaşlarımın performansları da gayet iyi… Tabii ki bunda, yönetmenimiz Deniz Çelebi Dikilitaş’ın katkısı çok büyük.

Ekrem iyi ve sağlam bir karakter, kendinize benzettiğiniz yönleri var mı?

Aslında benimle çok örtüşmüyor. Mesela bir olayların akışında kendimi heyecanlı bulurum, Ekrem her zaman soğukkanlıdır. Sadece Ekrem’in aile bağlarının kıymetine gösterdiği çabayı ve oğluyla empati kurmasını kendime benzetiyorum.

Siz kendinizi nasıl anlatırsınız?

Esprili sürpriz yapmayı seven, çalışırken kişiliğimi işlere karıştırmadan çalışabilen, kollektiviteyi seven, değer yargılarıma arsızlık yapılmadığı sürece gayet anlayışlı biriyimdir.

AYRIM YAPMAK ZOR

Gelelim vizyonda olan sinema filmi Sonsuz Aşk’a… Orada nasıl bir karaktere hayat veriyorsunuz?


Geleceği iyi görebilen, iş konusunda pratik çözümler üretebilen, başarılı bir patron. Saygınlığını anlayışlı olmasına karşın, duygusal yaklaşımlara izin vermeden keskin tavrıyla kazanmış. Son derece zengin biri; adası, uçağı var. Soğuk biri asla değil ve tüm sorumluluklarına rağmen hayatın tadını çıkaran keyifli biri. Bir de yetenek avcısı desek…

Hem oynuyor hem yönetiyorsunuz… Siz kendinizi hangisinde buluyorsunuz?

Sinema ya da televizyonda yönetmenlik yapmıyorum; tiyatro, bunları yönetmekten çok farklı. Yaptığımız iş neyse tamamen ona odaklanan bir yapım olduğundan, oyunculukta mıyım yoksa yönetmenlikte miyim ayrım yapamıyorum. Yeri geldiğinde reji yapıyorum, yeri geldiğinde de oynuyorumdur. İnanın ayrım yapmak çok zor.

Bu zamana kadar rol aldığınız projelerden etkilendiğiniz oldu mu?

Yaptığım her işten aşırı zevk almışımdır ama bazılarının izleri silinmez ve bittiğinde çok üzülürsünüz. Bir Asmalı Konak olsun, bir Behzat Ç olsun bende derin izler bırakmıştır…

Oynayacağınız karakteri nasıl seçiyorsunuz?

Bu çok güzel bir soru. Tiyatroda oynadığım yıllarda şekilden şekile girip çok sayıda karakter ya da tipleme yapmıştım. Sinema ya da kamera karşısı işlerde bu kadar çeşitliliğe yer yok zira kamera burnunuzun dibine yerleşir. Hele canlandırdığınız bir rol üstünüze yapıştı mı hep o türden rolleri oynamaya başlarsınız. Bu özellikle dizilerde böyledir. Sinemada ise önce senaryonun ne anlattığı ve oynadığım rolün senaryoya katkısı nedir, bende bıraktığı etki nedir, bunlar öncelikli seçim yapma nedenlerimdir.

Anneniz Sevda Aydan’ın oyunculukla ilgili size bir mirası var mıydı?

Kesinlikle, olmaz mı? Yeteneklerimin çoğu annemden bana mirastır ama en önemlisi, yaşam içinde nasıl üretip nasıl tüketileceğini, kuliste nasıl başarılı olunabileceğini, estetik değerlerimin oluşumunu öğretmesi açısından çok şanslı olduğumu düşünüyorum.

Sanatla iç içe büyümenin faydasını gördünüz mü? Hayatınıza ne kattı?

Az önce şanslı olduğumu söylemiştim. Çok küçük yaşta opera, bale ve senfoniyle tanışıp tiyatro izlemek, gelişimim açısından çok önemliydi. Bir role nasıl hazırlanılır hepsini yakından görüp öğrendim. Tüm ilgi üzerinizdeyken aile yaşantısının nasıl koruyup organize edileceğini biliyorum. Notalar, piyano ve armoniyle iç içeydim. Sosyal çevremde, kostüm dekor tasarımcısı, kompozitör ya da ressam tanıdıkların olması, gelişim açısından ne büyük şanstır…

Meslekten bunaldığınız veya sıkıldığınız bir noktada ne yaparsınız, hiç düşündünüz mü böyle bir şey?

Yıllar önce bir röportajda abimle beraber emekli olup bakkal dükkânı açacağız demiştik. Tabii hoş bir şakaydı bu. İşim oyunculuk ama sanatın her dalıyla ilgilendiğim için, sanırım başka bir şey yapmam mümkün değil. Şu ara özel zamanlarımda resimle ilgileniyorum. Herhalde sonsuza dek artist olarak kalacağım kesin.

MOTOSİKLET KOLEKSİYONUM VAR

Kendinize zaman ayırdığınızda neler yaparsınız
?

Koleksiyonlarımla ilgilenip atölyemi düzenlemek ve kitapların tozunu almak ruh sağlığıma  iyi gelir. Kendime zaman ayırdığımda da kafamdaki projeleri resmetmeye başlarım.

Günlük hayatın streslerinden kaçış yollarınız nelerdir?

3000 adetlik motosiklet koleksiyonum var. Bunların temizliği uzun zamanımı alır. Küçük bir çocuğun oyuncaklarıyla oynaması gibi bir duygudur bu ve kendim gibi olanlarla buluşup, değiş tokuşlar yapmak koleksiyon için parça aramak bütün stresimi alır.
Sadettin Saran'ın kalbini çalan güzel, başka biri çıktı! Özcan Deniz'in oğlu Kuzey 6 yaşına bastı Feyza Civelek'ten "Sıla Türkoğlu-Doğukan Güngör" itirafı Aleyna Kalaycıoğlu'nun sözleri ortalığı karıştırdı Hande Erçel hayatın tadını çıkarıyor Trendyolmilla, yapay zeka ile tasarlanan koleksiyonunu satışa sundu