Bu Kepazeliğe Bir Çare Bulun

"... Bir Allah'ın kulu da bu kepazeliğe 'Yeter artık, yolun sonuna geldik'  diyemiyor!"

Sacit Aslan sacitaslan@gmail.com

Şu memlekette bir gün olsun güzel bir güne uyanmamız 
haram olmuş! 
Beddualı mıyız neyiz?... 
80 milyonun yaşadığı cânım ülkede, bir avuç ipten kazıktan kurtulmuş serseri, başı bozuk, ne idiği belli olmayan insan artıkları cirit atıyor! 
Kadın cinayetinin olmadığı bir gün nerdeyse yok gibi! 


İzlenme oranı yüksek dizilerin çoğunda kadına şiddet içeren sahneler, “çakma mafya” dizilerindeki sahnelerin ise suça ve şiddete eğilimi olan insanlar için durumu normalleştirmekle kalmadığı gibi aynı zamanda özendirici bir hale gelmiş. Alkol ve sigaralı sahnelerin yayınlanmasında gösterilen hassasiyet "insana şiddet" söz konusu olunca yok sayılıyor...


İyi hal indirimlerinin suçlunun "kravat takıyor" olmasına kadar indirgenmiş olması, ceza sürelerinin az oluşu da suçun işlenmesine davetiye çıkaran bir diğer husus olarak karşımıza çıkıyor ne yazık ki...


Bir Allah'ın kulu da bu kepazeliğe "Yeter artık, yolun sonuna geldik" 
diyemiyor! 
İçişleri Bakanlığı da bu kepazeliğin önüne "kamu spotu" veya "içi boş beyanatlar" ile geçemeyeceğini hala anlamış değil...


Pompalı tüfek, tabanca, bıçak, muşta, sustalı vs. internet aracılığı ile adrese teslim hale gelmiş yıllardır! 
En kısa sürede ruhsatlı ve ruhsatsız silahların hepsi toplatılıp bu silahları satan mağazalar, internet siteleri ve aracıları ciddi ve kalıcı bir şekilde kontrol altına alınmazsa, buna muhalefet edenlere caydırıcı, büyük cezalar uygulanmadığı takdirde ülkede kimsenin önünde duramayacağı daha büyük  facialar yaşanacak! 


66 yaşına gelmiş ve bugüne kadar birçok acı olayın tecrübesini yaşamış bir birey olarak söylüyorum ki makinist fren yapmıyorsa, hiç kimse "treni taş atarak durduramaz"... 


Benden söylemesi...


Sacit Aslan

Tüm yazılarını göster