CHP seçim bildirgesini açıkladı!

CHP, Kılıçdaroğlu'nun hazırlık aşamasına bizzat katıldığı seçim bildirgesini açıklıyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, toplantının yapıldığı salona Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ve eşleri ile birlikte geldi.

CHP seçim bildirgesini açıkladı!
Sözcü'nün haberine göre CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran seçimleri için seçim bildirgesini açıkladı. Seçim Sloganını ‘millet için geliyoruz’ olarak belirleyen CHP’nin, Seçim Bildirgesi ve Aday Tanıtım Toplantısı yapıldı.

Toplantıda CHP’nin 600 milletvekili adayının da tanıtımı yapıldı. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin 5 temel sorunu üzerine kurgulanan seçim bildirgesini açıkladı. Seçim bildirgesinde ekonomi, demokrasi, eğitim, toplumsal barış ve dış politika gibi alanlardaki sorunları çözecek vaatlere yer verildi.

Toplantı salonunda CHP'nin seçim sürecinde kullanacağı yeni seçim şarkıları da çalındı. CHP cumhurbaşkanı seçimi için ‘hepimizin cumhurbaşkanı', milletvekili seçimi için ‘millet için geliyoruz' sloganlarını kullandı.

CHP'nin 24 Haziran seçim bildirgesinde Türkiye'nin 5 temel sorunu olduğu vurgulanarak bu sorunlar ve çözüm yolları şöyle sıralandı:

HAK, HUKUK, ADALET: OHAL gidecek, keyfiyet bitecek, hak, hukuk ve adalet gelecek. Yargı tarafsız ve bağımsız olacak, adil kararlar alacak, mağduriyetler giderilecek. Tek adam rejimi bitecek, kuvvetler ayrılığı sağlanacak, TBMM güçlenecek. Gazeteciler serbest kalacak, medya özgür olacak, halk gerçek bilgiye ulaşacak. Uzlaşı kültürü hakim olacak, Yeni Anayasa yazılacak, ülkemiz demokrasiye kavuşacak.

EĞİTİM: Okullar tam gün olacak, fırsat eşitliği sağlanacak, eğitimde adaletsizlik son bulacak. Öğrencilere öğle yemeği ücretsiz verilecek, eğitim parasız ve nitelikli olacak. Aile Maaşı alan ailelere okula giden her öğrenci için yıllık 1200 TL eğitim desteği verilecek. Öğretmen maaşları artacak, atanmayan öğretmen kalmayacak. KYK öğrenim kredisi faizleri silinecek, tüm sınavlara ücretsiz girilecek, öğrenciler rahat edecek. Yurtlarda tek kişilik odalar olacak, barınma sorunu ortadan kalkacak, yurtsuz üniversiteli kalmayacak.

EKONOMİ: Aile Sigortası gelecek, ihtiyaç sahipleri Aile Maaşı alacak, açlık ve yoksulluk bitecek. Asgari ücret yükselecek, emekli iki maaş ikramiye alacak, çalışanın, emeklinin yüzü gülecek. Vergiler azalacak, teşvikler artacak, çiftçi üretecek, esnaf satacak, memlekete bereket gelecek. KOBİ'lere destek artacak, istihdam sağlanacak, işsizlik bitecek, Anadolu'nun yüzü gülecek. Girişimciye kaynak ayrılacak, yüksek katma değerli üretim yapılacak, sanayici dünya ile yarışacak.

TOPLUMSAL BARIŞ: Ayrımcılık ve şüphe bitecek, yurttaşlar birbirine güvenecek, memlekete demokrasi gelecek. Yurttaşlar dilini özgürce öğrenecek, kardeşlik konuşacak, memlekete huzur gelecek. İnançlara saygılı laiklik gelecek, din siyasete alet edilmeyecek, inançlar özgürce yaşanacak. Bölgesel yatırımlar artacak, göç tersine dönecek, köyler yeniden şenlenecek. Nevroz resmi tatil ilan edilecek, tüm yurtta coşkuyla kutlanacak, Kardeşlik ve Barış Günü olacak.

DIŞ POLİTİKA: Maceracı dış politika bitecek, akılcılık ve tutarlılık hakim olacak, Türkiye’nin itibarı onarılacak. Komşularla gerilim bitecek, dış ticaret gelişecek, vatandaş ve girişimci zenginleşecek. AB ile kriz sona erecek, ilişkiler normalleşecek, vatandaş serbest dolaşım hakkı kazanacak. Suriye sorunu çözülecek, güvenli bir ortam sağlanacak, sığınmacılar evlerine dönecek. Kavgacı üslup bitecek, ‘Yurtta barış, dünyada barış' ilkesi benimsenecek, Türkiye’nin yalnızlığı sona erecek.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarından satır başları:

"Bu ülkeyi seven her yurttaşımın tarihi bir sorumlulukla baş başa olduğunu unutmaması lazım. Bugün burada Cumhuriyet tarihinin en önemli toplantılarından birini yapıyoruz.

CHP ne ezen ne ezilen hakça bir düzen diyenlerin partisidir. Bugün Türkiye demokrasi istiyor.

Türkiye’nin 5 temel sorunun çözeceğiz. Yaşımıza, eğitimimize bakmaksızın hep birlikte Türkiye’nin 5 temel sorunu çözeceğiz.

Türkiye’yi bölgesinde lider yapma kararlılığındayız. En sorunlu alanlardan biri ekonomidir. TL’nin nasıl eridiğini hep birlikte gözlemliyoruz. TL, dünyanın en büyük değer kaybeden paralarından biri oldu. Türkiye’yi nasıl lider yapacağız, eriyen TL ile mi yapacağız? Çiftçi hayatından memnun değil, emekli memnun değil, işçi memnun değil, işsiz hiç memnun değil.

ONLARIN BİLDİRGESİ RANTA DÖNÜK

Varlık için yoksulluk yaşayan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Kendisini yakan işçi,çiftçi, intihar eden sanayici ve esnaf bunlara bakınca işlerin yolunda gitmediğini görüyoruz. Bu düzenden kim memnun değil? Bu düzenden memnun olan tek bir sınıf var, o da rantiyeciler sınıfı. Kendisini yakan ,intihar eden rantiyeci var mı? Bu düzeni değiştirmenin sorumluğu hepimize düşüyor. Bana düşüyor, Muharrem İnce’ye düşüyor. İşçiye, esnafa düşüyor.

Eleştirmek kolay, nasıl değiştireceğiz? Şunu toplumun önüne açıkça koyacağız. Ekonomi büyük dönüşüm ve değişime ihtiyaç duyuyor. Bunu değiştirmek zorundayız. 16 yıldır ülkeyi yönetenler bu dönüşümü gerçekleştirebilir mi? Dönüştüremeyeceği açık. Kendi seçim bildirgelerini açıkladılar, dinledim. Onların seçim bildirgeleri ranta dönük, bizim ki üretim ve insana dönük.

“İNSANİ GELİŞME STRATEJİLERİ BİLGİ POLİTİKALRI KURUMUNU KURACAĞIZ”

Siyah ile beyaz kadar fark var. Her yerde bunları anlatacaksınız. Bu dönüşümü nasıl yapacağız? Hangi ulusa, devlete bakarsanız bakın, büyük dönüşümler planlama ile olmuştur. 50 ila 100 yılı bir ülke planlamış ise, hangi ürünlerin üretileceğini planlamış ise o ülke saygın olur. 16 yıldır ülkeyi yönetenler Devlet Planlama Teşkilatı’nı kapattılar. İnsani Gelişme Stratejileri Bilgi Politikaları Kurumu’nu kuracağız. Sanayici katma değeri yüksek ürün üretecek. İnsan odaklı bir strateji oluşturunca geleceği sağlıklı bir biçimde planlayacağız.

Madem ekonomide katma değeri yüksek ürünler üreteceğiz, şimdiden planlamalıyız. Bu kurumda Türkiye’nin en saygın bilim insanları çalışacak. Bizim bilim insanlarımız, gencecik çocuklarımız geleceği başka ülkelerde arıyorlar. 21. yüzyılda en parlak beyinlerimiz Batılı ülkelere gidiyor. Bu beyin göçünü tersine çevireceğiz.

Dünyanın saygıdeğer bilim adamlarının Türkiye’ye gelmesini sağlayacağız. Burada saygın kurumumuz var diyeceğiz. Sanayiler katma değeri yüksek ürünler üretmek zorundadır. Söz sahibi olmak istiyorsak üretmek zorundayız. Bizim hedefimiz, rüyamız onların göremeyecekleri kadar kapsamlıdır, biz bunu biliyoruz. Dünya sanayide 4.0’ı konuşuyor, biz yol yapıyoruzu konuşuyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinde liderler yol yapıyoruz diye övünmez. Bizim hedefimiz Türkiye’yi bölgesinde 21.yüzyılın lideri yapmaktır.

KOBİ’LERE 0 FAİZLİ KREDİ

Bu yıl katma değeri yüksek görülen bir madde, 3 yıl sonra eskimiş sayılabiliyor. Hızlı değişim ve dönüşüme ayak uyduran firmalar KOBİ’lerdir. Bütün KOBİ’lere 1 yıl süreli ödediği vergi primi kadar sıfır faizli kredi vereceğiz. Alacaksın, işini büyüteceksin. Bunu en kısa sürede hayata geçireceğiz. Bu proje hayata geçince, devlet vergi ve sigorta primlerini zamanında toplar. Herkes yatırır, sıfır faizli kredi almak için. Şu an tahsil edilemeyen bütçe geliri 322 milyar lira. Vergini öde, primini öde, ödediğin kadar sıfır faizli kredi veriyorum. Bundan daha iyi bir proje Türkiye tarihinde yazılmamıştır diyorum.

Bu yıl katma değeri yüksek görülen bir madde, 3 yıl sonra eskimiş sayılabiliyor. Hızlı değişim ve dönüşüme ayak uyduran firmalar KOBİ’lerdir. Bütün KOBİ’lere 1 yıl süreli ödediğin vergi primi kadar sıfır faizli kredi vereceğiz. Alacaksın, işini büyüteceksin. Bunu en kısa sürede hayata geçireceğiz. Bu proje hayata geçince, devlet vergi ve sigorta primlerini zamanında toplar. Herkes yatırır, sıfır faizli kredi almak için. Şu an tahsil edilemeyen bütçe geliri 322 milyar lira. Vergini öde, primini öde, ödediğin kadar sıfır faizli kredi veriyorum.

Bundan daha iyi bir proje Türkiye tarihinde yazılmamıştır diyorum. Kayıtdışı ekonomi büyük oranda azalacak. Daha fazla işçi çalıştıracak, daha fazla sıfır faizli kredi için. Katma değeri yüksek ürün üretenler için daha fazla sıfır faizli kredi sağlayacağız. Bunun sonucunda ihracatımız büyüyecek, çok daha fazla döviz geliri elde eden bir Türkiye göreceğiz. En geç 5 yıl içinde Türkiye, orta gelir tuzağını aşacak, en az kişi başı gelir 15 bin dolar olacak.

TARIMDA TÜRKİYE’Yİ DÜNYANIN LİDERİ YAPACAĞIZ

Batının egemen güçleri Türkiye’nin tarımını çökerttiler. Şimdi o güçler 81 milyonu biz besleyeceğiz kavgasını veriyorlar. Türkiye’yi bu utançtan kurtaracağız. Çiftçiyi güçlendireceğiz. Fındığı en çok biz üretiyoruz ama biz fiyatını belirlemiyoruz. Sözümüz söz, Karadeniz’de Fiskobirlik’i kuracağız, fındığın fiyatını biz belirleyeceğiz.

İnce, ‘çiftçiye 3 liraya mazot vereceğim’ dedi. ‘Biz, 2.35’ten veriyoruz dediler. Sayın İnce gitti, traktöre mazotu doldurdu, 5,72’den. Tarım bakanının çiftçiden haberi yok. Tarımdan haberi yok. Kırsala 40 bin ziraat mühendisi ve veterineri atayacağız.

Tarım ile teknolojiyi buluşturmazsanız verimi gözardı edersiniz. Tarım Teknoloji Liseleri kuracağız. Çiftçiyi yeniden milletin efendisi ilan edeceğiz. Çiftçinin borçlarını sonuna kadar sileceğiz. Sana mazotu düşük fiyattan vereceğiz, sen bunu hakediyorsun. Çiftçiye sıfır faizli kredi vereceğiz. Rantiye 16 yıldır köşeyi döndü, bizim isteğimiz alın terinin köşeye dönmesi. Muharrem İnce’nin de, Kılıçdaroğlu’nun da sözü, tarımda Türkiye’yi dünyanın lideri yapacağız.

Çiftçi bankanın önünde kendini yakmayacak, faizleri silinmiş olacak. Şeker fabrikalarını geri alacağız. İhaleleri iptal edeceğiz, onlar milletindir. Esnaf bakanlığı kuracağız. Esnaf yıllardan beri söylüyor, neden bakanlık kurmuyorsunuz diye. Biz de diyoruz, emekten yana diyoruz, seni kira stopajından kurtaracağız. Esnaf Bakanlığı’nı kuracağız.

Anadolu’yu mahsun bırakmayacağız. Anadolu’yu yeniden kaldırmak, Muharrem İnce’nin de Kılıçdaroğlu’nun da namus borcudur. 2 dev proje ile Anadolu’yu şaha kaldıracağız. Şimdi 6 dakikalık bir filmle bunu izleyelim.

EĞİTİMİ DÜZELTMEK BOYNUMUZUN BORCU


Eğitimde neler yapacağız. 1 yıl sonrası için pirinç ek, 10 yıl sonrasını düşünüyorsan meyve ek, 100 yıl sonrasını düşünüyorsan insanı eğit. Bir çin atasözü bunu söylüyor. 16 yılda 14 kez eğitim politikası değişti. Anneler çocuklarının hangi sınava gireceklerini, hangi okula gideceklerini bilmiyorlar. Eğitim bir kişinin dudakları arasına terk edilmiştir. Hızlı değişim ve dönüşüme eğitim ile ayak uydurabilirseniz. Bir ülkeyi geri bırakmak için işgale gerek yok, eğitimi bozmanız yeterli. Eğitimi düzeltmek Muharrem İnce, ki öğretmendir ve Kılıçdaroğlu’nun boynunun borcudur.

Anneler, babalar sizlere sesleniyorum, bu ülkenin çocuklarının çoğu niteliksiz okullara gidiyor. Bundan memnun musunuz, memnunsanız verin oyunuzu. Değiliz diyorsanız, yönünüzi CHP’ye çevireceksiniz. Çocuklara analitik düşünme ve sorgulama ile ilgili bir sistemi kuracağız. Sorunları çözebilecekleri bir eğitim politikası izleyeceğiz. Batılılar, daha çocuk anne karnındayken eğitimi düşünüyorlar. Bütün mahallelerde, ücretsiz kreş açacağız.

CHP’li belediyelerin olduğu tüm yerlerde bu var. Bunu Türkiye’ye yayacağız. Çocuk sabah evden çıkacak, okuluna gidecek. Akşam servisine binecek evine gelecek. Sabah kahvaltısı okuldan, öğle yemeği okuldan. Öğretmeni ile bir arada olacak, arkadaşı ile olacak. Aile çocuğunu akşam huzur içinde karşılayacak. Birleştirmiş sınıf uygulamasına son vereceğiz, 21. yüzyıldayız.

Rantiye sınıfının eğitim ile sorunu yok, dünyanın parasını kazanıyorlar. Çocuklarını yurtdışına eğitime gönderiyorlar. Garibanın oğlu nereye gidecek? O çocuklara çağdaş eğitimi sağlamak boynumun borcudur, ben bunu yapacağım. Yurtsuz öğrenci kalmayacak, en geç 2 yıl içinde çözeceğiz. Birer, ikişer kişilik odalar. İnternet erişimi olacak. Nitelikli, niteliksiz okul ayrımına son vereceğiz.

Teknoloji liseleri açacağız. Bütün OSB’lerde bunu yapacağız. Sigorta primlerini devlet ödeyecek, o çocuklar teknoloji liselerinde katma değeri yüksek ürün üretecekler. Hiçbir fabrika sahibi, ben nitelikli eleman arıyorum, bulamıyorum diyemeyecek. Bir yılda 180 bin öğretmeni atayacağız. Kadrolu, sözleşmeli öğretmen ayıbı var. Bu ayıbı kaldıracağız, öğretmen, öğretmendir. Ne demek sözleşmeli öğretmen? Hiçbir öğretmen, yoksulluk sınıfının altında maaş almayacak. Rantiyeciye para buluyorsun?

Öğretmenlere, polislere, hemşirelere, din görevlilerine 3600 gösterge deyince itiraz ettiler. Meclis’e getirince kabul etseydin. Kararname çıkar, 3600 ek göstergeyi ver, biz de seni alkışlayalım. Neden 24 Haziran’dan sonra? Öğretmenleri toplumun en saygın kişileri yapacağız. Öğretmenleri, devlet memuru kanunundan çıkaracağız, öğretmenlerin ayrı kanunu olacak. Öğretmen toplumda gezerken, herkes onun öğretmen olduğunu bilecek. Bütün öğretmenler, sizin önünüzde saygı ile eğiliyorum. Bütün peygamberler öğretmendir, bu nedenle saygımız sonsuzdur.”

Öğretmenler gününde öğretmenlere birer maaş ikramiye vereceğiz, rantiyeye değil, öğretmene vereceğim. Öğretmen bilim insanı, sanat insanı yetiştiriyor, toplumun saygısını kazanan esnaf, sanatkar yetiştiriyor. Üniversitelerin bilimsel özerkliği olacak, mali özerkliği olacak, yönetsel özerkliği olacak. Bunların olmadığı üniversiteler üniversite değildir. Üniversite yönetiminde öğrenciler söz sahibi olacak. Öğrenci arkadaşım vali oluyor, yönetici oluyor, neden üniversitedeki yönetimde olamayacak. Darbe kurumu olan YÖK’ü kaldıracağız. İnsan Kaynakları Bakanlığı kuracağız. İnsanlar hayatın her alanında okuyacaklar ve kendilerine yaşam kuracaklar.

“İSTER KÜRT SORUNU DEYİN İSTER TOPLUMSAL BARIŞ SORUNU….”

İsterseniz buna Kürt sorunu, isterseniz toplumsal barış sorunu deyin. Bu sorunun çözüm yeri TBMM’dir. 35-40 yıldır bunu çözemeyenler siyasilerdir. İnsana insan olduğu için değer vereceğiz. İnsana saygı duyup, baş tacı yapacağız. Biz hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz, herkese eşit davranacağız. Ben hangi haklara sahipsem, Hakkari’deki, Rize’deki, Tekirdağ’daki vatandaş da aynı haklara sahip olacak. Bu sorunu kim çözecek? Cevabı çok basit.

Bu işi demokrasiye inanan, terörle mücadeleden ödün vermeyecek, birlikte yaşamaya inanan kişiler çözer. 16 yıldır çözemedin, 4 yılda çözeceğiz. 4 temel ilkemiz var. Samimi ve dürüst olunacak. Gizli kişisel bir ajandaya sahip olmayacaksınız. Millete hesabını veremeyeceğiniz vaat ve angajmanlarda bulunmayacaksınız. Millete her aşamada bilgi vereceksiniz. Bütün bunları yaparken demokrasiye inanacaksınız. Bunları yaparsanız tüm sorunları çözersiniz.

MAVİ MARMARA ANLAŞMASINI İPTAL EDECEĞİZ

Dış politikanın ana ekseni Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çizilmiştir. Yurtta barış, dünyada barış. Bu kural dünyanın tüm saygın ülkelerince uygulanmaktadır. Biz buna uyaağız. Bütün komşularımızla barış içinde yaşama hedefimiz var. 16 yılda bu politika bozuldu. Mezhepçi bir politika istendi. 3,5 milyon Suriyeli geldi, 30 milyar dolar para harcandı. O bölgede kardeşlerimiz büyük acılar yaşadılar. Kavgayı değil barışı öne çıkarınca kazanan Türkiye olacak.

Dışişleri Bakanlığı’nın şu an hiçbir fonksiyonu yoktur. Dış politikada büyük başarısızlıklar yaşıyoruz. Ne yapacağız? Bütün komşularımızla 1 yılda barışacağız. Filistinli vatandaşlara vizeyi kaldıracağız, İsrailliler nasıl geliyorsa, onlar da öyle gelecek. Bizim onurumuzu zedeleyen Mavi Marmara Antlaşmasını iptal edeceğiz. 9 vatandaşın haklarını savunacağız.

AB ile ilişkileri düzelteceğiz. Tam demokrasinin kuraları neyse tamamını yapacağız. Fasıl açıp, kapamalarını beklemeyeceğiz. Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı’nı kuracağız. İran, Türkiye, Irak ve Suriye bir araya gelecek. 4 devletin işlerine karışıyorlar. Bu 4 devlet kendi sorunlarını çözemiyor mu? Ortadoğu’yu barış sarmalına döndüreceğiz, Ortadoğu’nun en güçlü 4 ülkesi olacağız.
"