Hakikat Değişmez, Değişene Hakikat Denmez!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çarpıcı açıklamalar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRGEV'in 20. Kuruluş Yıl Dönümü ve Olağan Genel Kurulu'nda konuştu.
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde TÜRGEV'in 20.
Kuruluş Yıl Dönümü ve Olağan Genel Kurulu'na katıldı.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"TÜRGEV'in 20'nci kuruluş yılı ve genel kurulunun hayırlı olmasını temenni ediyorum. Sene 1996 İBB Başkanıyım. İstanbul'da eğitime hizmet gençlik vakfı kuralım dedi ve İSEGEV'i kurduk. 2 yurtta hizmet veriyordu, şimdi TÜRGEV olarak 45 ayrı noktada ve 17 vilayette bu hizmetlerini sürdürüyor.
TÜRGEV'in kendi alanında öncü ve örnek kuruma dönüşmesini takip ediyorum, takip edeceğim.
Şahsıma, aileme yönelik saldırıların bir kısmına bu vakfımız ve yaptığı hizmetler alet edilmeye çalışıldı. Özellikle paralel ihanet çetesi TÜRGEV'e yönelik her türlü iftiranın, her türlü yalanın her türlü saldırının kaynağı haline dönüştü.
2014'te bir Ramazan iftarında, TÜRGEV yönetici arkadaşlarıma 'Daha çok üretin, sizden rahatsız olanları daha da rahatsız edin' demiştim. Onlar ne kadar rahatsız olursa bilin ki gençliğimiz o kadar doğru istikamette. Siz daha çok çalıştınız, onlar daha da rahatsız oldu. O kadar rahatsız oldu ki bir kısmı yurt dışına kaçtı, bir kısmı da adalet önünde hesabını veriyor. Menzil doğru olunca yol da doğru olur.
Allah hayırlı işlerinizde sonuna kadar yardımcınız olsun. Fiziki olarak büyürken sorumluluklarda büyür. TÜRGEV çatısı altına yer alan kardeşlerimin bu sorumlulukla hareket ettiğini biliyorum. 20 yıldır olduğu gibi desteğim, teşvikim ve duam sizlerle beraber olmaya devam edecektir. Yine merhum Üstadımızın bir vasiyeti vardı. Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koyacağınız güne kadar mücadelenizi sürdüreceğinize inanıyorum.
Yaşadığımız her hadise bizler için yeni tecrübeler bırakır. Son üç yıldır ardı ardına gelen hadiseler çok önemlidir. Kendi meselelerimizi kendimiz çözmek mecburiyetindeyiz. Bu ister öğrenci yurdu gibi spesifik bir mesele olsun, isterse savunma sanayi gibi kompleks bir konu olsun, hiç fark etmiyor. Hepsinde de iş dönüp dolaşıp aynı yere çıkıyor. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz başka çaresi yok.
Vakıf hizmeti nefsi tatmine etme değil nefsi terbiye etme yeridir. Vakıf hizmeti dünyaya değil ukbaya yapılan yatırımdır. 79 milyonluk bir Türkiye ile medeniyet ve tarih ortaklığı içinde olduğumuz milyarlar var. Zürriyetimizi artıracağız, neslimizi çoğaltacağız. Nüfus planlamasıymış, doğum kontrolüymüş, hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayış içinde olamaz. Rabbim, peygamberimiz ne diyorsa onu yapacağız.
İtikadi noktada çok sağlam olacağız. Bizim itikadımızı, bizim imanımızı evelallah kimse teraziye çıkaramayacak kadar sağlam kılacağız. Ahlakta, örnek bir gençlik, inşallah, inanıyorum ki TÜRGEV'in yetiştirdiği, yurtlarında kalan gençler olacak. Örnek, abide bu olacak. İbadetinde inanıyorum ki taviz vermeyen bir gençlik olacak. Muamelatta inanıyorum ki sağlam bir gençlik olacak. Gençler inanın bunu başardığınız anda, başardığımız anda sizden de çok farklı bir nesil tevarüs edecektir.
Yeni dönemi okul yapmaktan ziyade, okul müfredatının içeriğine yoğunlaşma dönemi olarak ilan ettik. Kültür alanında da maalesef arzu ettiğimiz mesafeyi henüz kat edemedik. Kendini, maddi ve manevi ilimler konusunda iyi yetiştirmiş gençlerimiz elbette var. Yeterli mi? Değil. Bu sayının artması lazım."
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"TÜRGEV'in 20'nci kuruluş yılı ve genel kurulunun hayırlı olmasını temenni ediyorum. Sene 1996 İBB Başkanıyım. İstanbul'da eğitime hizmet gençlik vakfı kuralım dedi ve İSEGEV'i kurduk. 2 yurtta hizmet veriyordu, şimdi TÜRGEV olarak 45 ayrı noktada ve 17 vilayette bu hizmetlerini sürdürüyor.
TÜRGEV'in kendi alanında öncü ve örnek kuruma dönüşmesini takip ediyorum, takip edeceğim.
Şahsıma, aileme yönelik saldırıların bir kısmına bu vakfımız ve yaptığı hizmetler alet edilmeye çalışıldı. Özellikle paralel ihanet çetesi TÜRGEV'e yönelik her türlü iftiranın, her türlü yalanın her türlü saldırının kaynağı haline dönüştü.
2014'te bir Ramazan iftarında, TÜRGEV yönetici arkadaşlarıma 'Daha çok üretin, sizden rahatsız olanları daha da rahatsız edin' demiştim. Onlar ne kadar rahatsız olursa bilin ki gençliğimiz o kadar doğru istikamette. Siz daha çok çalıştınız, onlar daha da rahatsız oldu. O kadar rahatsız oldu ki bir kısmı yurt dışına kaçtı, bir kısmı da adalet önünde hesabını veriyor. Menzil doğru olunca yol da doğru olur.
Allah hayırlı işlerinizde sonuna kadar yardımcınız olsun. Fiziki olarak büyürken sorumluluklarda büyür. TÜRGEV çatısı altına yer alan kardeşlerimin bu sorumlulukla hareket ettiğini biliyorum. 20 yıldır olduğu gibi desteğim, teşvikim ve duam sizlerle beraber olmaya devam edecektir. Yine merhum Üstadımızın bir vasiyeti vardı. Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koyacağınız güne kadar mücadelenizi sürdüreceğinize inanıyorum.
Yaşadığımız her hadise bizler için yeni tecrübeler bırakır. Son üç yıldır ardı ardına gelen hadiseler çok önemlidir. Kendi meselelerimizi kendimiz çözmek mecburiyetindeyiz. Bu ister öğrenci yurdu gibi spesifik bir mesele olsun, isterse savunma sanayi gibi kompleks bir konu olsun, hiç fark etmiyor. Hepsinde de iş dönüp dolaşıp aynı yere çıkıyor. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz başka çaresi yok.
Vakıf hizmeti nefsi tatmine etme değil nefsi terbiye etme yeridir. Vakıf hizmeti dünyaya değil ukbaya yapılan yatırımdır. 79 milyonluk bir Türkiye ile medeniyet ve tarih ortaklığı içinde olduğumuz milyarlar var. Zürriyetimizi artıracağız, neslimizi çoğaltacağız. Nüfus planlamasıymış, doğum kontrolüymüş, hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayış içinde olamaz. Rabbim, peygamberimiz ne diyorsa onu yapacağız.
İtikadi noktada çok sağlam olacağız. Bizim itikadımızı, bizim imanımızı evelallah kimse teraziye çıkaramayacak kadar sağlam kılacağız. Ahlakta, örnek bir gençlik, inşallah, inanıyorum ki TÜRGEV'in yetiştirdiği, yurtlarında kalan gençler olacak. Örnek, abide bu olacak. İbadetinde inanıyorum ki taviz vermeyen bir gençlik olacak. Muamelatta inanıyorum ki sağlam bir gençlik olacak. Gençler inanın bunu başardığınız anda, başardığımız anda sizden de çok farklı bir nesil tevarüs edecektir.
Yeni dönemi okul yapmaktan ziyade, okul müfredatının içeriğine yoğunlaşma dönemi olarak ilan ettik. Kültür alanında da maalesef arzu ettiğimiz mesafeyi henüz kat edemedik. Kendini, maddi ve manevi ilimler konusunda iyi yetiştirmiş gençlerimiz elbette var. Yeterli mi? Değil. Bu sayının artması lazım."