Sacit Aslan yazdı: "Tuzak'lar..."
"...Önce tuzaklara karşı ortak birlik ve içimizdeki tuzakları temizlemek benim naçizane düşüncem, politika tabii benim uzak olduğum bir konu ama bildiğimi söylemek yurttaşlık görevim..."
Çanakkale Adalet Kurultayında İlhan Kesici'nin açılış konuşmasını
sosyal medya sayesinde izleyebildim.
Moralleri yükselten,
duygulu, 'biz' olmaktan bahseden bir
konuşmaydı.
İşin siyasi yanını bir yana bırakırsak bence siyaset dahil her
alanda karşılaştığımız bir konuya parmak bastı Kesici,
TUZAK'lara.
O siyasi açıdan baktı tuzaklara ve uyardı. İşi bu, benim ise işim
iyi bir yurttaş olmak.
Tuzaklar fenadır her çeşidi.
Hele bir ülkenin insanları birbirlerine tuzak kuruyorlarsa bu çok
berbat bir durumdur.
Aynı parti içinde birbirlerne tuzak kuran klikler...
Oğluna tuzak kuran baba, babasına tuzak kuran oğul...
Gelinine tuzak kuran kaynana...
Ortağına tuzak kurup kazık atan...
Medyada ise TUZAK'LAR artık basit vaka
birbirlerinin yerine geçmek için ayak oyunları tuzakları...
Kendi adamlarını yerleştirmek için rant tuzakları uğruna iftiralara
uğrayıp harcanan liyakatli insanları yok edince, üç kuruşluk
tuzaklarda harcayınca alın işte gelinen nokta bu.
Klasik tuzaklarından bazıları;
Çok iyi de güvenilmez... Neyine güvenmiyorsun, senin üç
kağıtlarına he demiyeceğine mi? Haklısın...
Çok para ister... Sizden ve avenelerinizden arta kalanlarla
yetinemeyeceği, için mi çok istemiş oluyor, neye göre? Sen
Villaları cukkalarken, verdiğin para ulaşımına, üstüne başına
yetmiyecekken he demediği için mi?
Haklısın...
Üstüne yoktur yalnız Vatan haini olabilir... Nerden anladın? senin
Vatan peverlik kriterin açıktan aldığın paralarla izahı mümkün
olmayan servetinin ölçüsü ise haklısın...
Çalışılması zordur... İşini düzgün yapmayan ve her tarafa
yerleştirdiğin akraba, hampalarını işlerini yapamamadıkları
için eleştririyor diyeyse...
Haklısın...
Ve bu tuzaklarda liyakat sahibi insanlar kan revan içinde
bacaklarını kaptırır ve yürüyemezken bunlar ise aldı yürüdü sözü
yetmiyor, koşuyorlar.
Peki bunlarla baş etmek mümkün mü? Elbette niyet bu olursa, çünkü
başarlı olamadılar, dökülüyorlar bakın ratinglere rezalet hele
gündüz kuşakları bitti hala inatla destekleniyorlar...
Bunlarla baş etmenin yolu başarı demektir.
Başarı tevazu olmadan olmaz, bazen para ve şöhret insanı
sapıttırır, ev, bark, araba, tekne ile övünen kendi kurduğu tuzağa
düşmüş demektir, tam da olan budur.
Tevazu bu kibiri yontar mütevazi insanlar başarıları dahil elde
ettiklerini paylaşanlardır, bunlar neyi paylaşıyor Allah Aşkına?
Sadece zenginlikleri ile övünenler, oyum var buyum var, karıma
teşekkür, kocama ayrıca teşekkür, kayınçoya ayrı teşekkür bırakın
bu işleri...
Bunlarla başarı imkansız...
Artık kendilerini bile red eder, inkar eder haldeler.
Bu da kendilerine kurdukları tuzak, insan zaten kendine tuzak kuran
bir canlıdır derler, kendine tuzak kuran tilki duydunuz mu? Veya
başka tilkilere?
Özgürlük, başarı ne kendine ne başkasına tuzak kurmayanların
işidir.
Yandaş, candaş medyasında ve her alanda işini doğru yapanların
galibiyeti ait oldukları inançlar ne olursa olsun hepsinin
gururudur, çünkü işini iyi yapmanın dini yoktur.
Sapıtan kardeşler, Tuzak kuranlar, size bu gücü verenler,
unutmayın size en büyük tuzağı kurmuş demektir taa başında, hani
oynadığı rolün yazıldığını unutup, sahi zannedip öyle dolaşanlar
küpe olsun kulağınıza, boşuna kendinize destek aramayın şimdi aynı
tuzakta can çekişenler sizi desteklese ne olacak desteklemese ne
olacak? biraz kapalı oldu yazı, isim misim yok, ben o tuzağa
düşmem!
Kesici gibi siyasetçiler belki önce içerideki tuzaklardan
başlarlarsa, başta medya çünkü artık onlarda kendilerini ifade
edemez hale geldiler, dışarıdakilerden kurtulmamız kolaylaşır.
Önce tuzaklara karşı ortak birlik ve içimizdeki tuzakları
temizlemek benim naçizane düşüncem, politika tabii benim uzak
olduğum bir konu ama bildiğimi söylemek yurttaşlık görevim...
Devam edeceğim tuzaklara...
Sacit ASLAN