Talihsiz Alperen'in babasından acı sözler

İzmir’in Çiğli ilçesinde anaokulunun servis aracında ölen Alperen’in babası Yeni Asır’a konuştu. Acılı baba, “Öğretmenin ilk ifadesi oğlumun serviste değil, uyku odasında öldüğünü gösteriyor” dedi

Talihsiz Alperen'in babasından acı sözler
Yeni Asır'da yer alan habere göre İzmir'de 3 yaşındaki Alperen Sakin'in ölümüne neden olan Özel Sevgi Yumağı Anaokulu ile ilgili hazırlanan raporlarda, çocukların ceza odalarına kapatıldığı ortaya çıkarken, baba Serkan Sakin şok bir iddiada bulundu. Sakin, "Öğretmen Arzu G'nin ilk ifadesinin doğru olduğuna inanıyorum. Çocuğum uyku odasında ölü bulundu" diye konuştu.

SONRA DEĞİŞTİRDİ

Öğretmen Arzu G'nin Alperen'in uyku odasında ölü bulunduğuna dair ifade verdiğini, daha sonra bu ifadeyi Alperen'in serviste unutulduğu şeklinde değiştirdiğini hatırlatan Serkan Sakin, "Herkes farklı ifade veriyor. Ben oğlumun serviste öldüğüne inanmıyorum" diye konuştu.

GÖRÜNTÜLER KAYIP

Alperen'in sabah 08.30'dan kamera kaydına girdiği zamana kadar arada geçen zamandaki görüntülerin kayıp olduğunu söyleyen baba Sakin, "Kameralar servisin olduğu yeri de görüyor. Ama servisin olduğu yerdeki görüntü yok. Onun dışında akıcı görüntü yok. Sadece sabit görüntüler var. Daha da tuhafı saatleri belli değil" dedi.

"BİLEN BİRİ ANLATSIN"

Olay Yeri İnceleme ekiplerinin Alperen'in öldüğü gün şortunu uyku odasında bulduğunu söyleyen Sakin, "Polis çocuğumun elbisesini uyku odasında buluyor. Eğer böyleyse nasıl oluyor da oğlum serviste ölü bulunuyor? Bilen birisi anlatsın bu çocuk nasıl öldü?" diye konuştu.

ŞORTU ODADA BULUNDU

Yeni Asır'ın ulaştığı olay yeri inceleme raporunda, Alperen'in ilk ifadede ölü bulunduğu iddia edilen uyku odasında şortunun bulunduğu belirtildi.

İŞTE O İFADE

Öğretmen Arzu G'nin baba Serkan Sakin'in aklında şüphe uyandıran ilk ifadesindeki belli bölümler şöyle; "Alperen Sakin'in öğretmeni benim. Bugün sabah saat 08.30'da okula geldiğimde Alperen de okuldaydı. Benden yarım saat kadar önce servisle getirilmiş. Kendi grubumla geldikten sonra mutfakta kahvaltı yaptık. Grubumda Alperen de vardı. Alperen kahvaltı yapmadı, hiçbir şey yemedi. Süt vardı. Süt dahi içmedi. Ben de kusmasın diye zorlamak istemezdim. Sonra başka bir gruptan çocuğun doğum günü vardı. Alperen ve 2-3 öğrenci daha doğum gününe katılmadı. Biz beraber onlarla oyun oynadık. Sonra öğle yemeği saatimiz geldi. Öğle yemeğinde de bir şey yemedi, içmedi. Ara öğünde ben kraker tuttum ama eline almasına rağmen yemedi. Sonra saat 13.00 sıralarında uyku odasına geçildi. Alperen cam kenarında turuncu yastıkta yatıyordu. Ben ara ara çocukları uyanan var mı diye kontrol ediyordum. Hepsi uyuyordu. Saat 16.10'da lambayı açtım. Hadi çocuklar uyanma vakti dedim. Çocuklar uyandılar. Alperen'in yanına geldim. Alperen'de hiçbir tepki yoktu. Mosmordu. Hatta burnu hafif kanamıştı. Ben hemen çığlık çığlığa kendimden geçtim."

Alperen Sakin davasında ikinci duruşma

İzmir'in Çiğli İlçesi'nde, 3 ay önce kreş servisinde unutulan 3 yaşındaki Alperen Sakin'in ölümüne neden olmakla suçlanan ve olayın ardından tutuklanan servis şoförü T.İ. ve eşi okul sahibi Y.İ.'nin de aralarında bulunduğu, 4'ü tutuksuz 6 sanık hakkında, Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek' ve 'suç delillerini yok etmek'ten, 5 yıldan 14 yıla kadar değişen hapis cezası istemiyle açılan davanın ikinci duruşması başladı. Çiğli'nin Köyiçi Mahallesi'nde geçen 15 Ağustos'ta meydana gelen olayda, Serkan Sakin ile Buket Sakin çiftinin oğulları Alperen Sakin, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Çiğli Özel Sevgi Yumağı Anaokulu'na götürülmek üzere servis sürücüsü 47 yaşındaki T.İ. ile rehber personel 17 yaşındaki D.K.'ya teslim edildi. Öğrenciler indirildiği sırada D.K., ağlayan bir öğrenciyi alarak okula girdi. Serviste uyuyan Alperen'i fark etmeyen sürücü, aracı okulun yanında bulunan ve otopark olarak kullanılan boş arsaya çekti. Alperen'in kreşte olmadığını saatler sonra fark eden öğretmenler ile görevliler, okul ve bahçesini aramaya başladı. Aramadan sonuç alınamayınca okulun güvenlik kamerası kayıtları incelendi, Alperen'in okula hiç girmediğini görüldü. Bunun üzerine okul servisine bakan görevliler, minik Alperen'in, sabah oturduğu koltukta cansız bedenini buldu. Okul yöneticileri polise verdikleri ilk ifadelerinde gerçeği sakladı, Alperen'in uyku saatinde uyutulduğu ve bir daha uyanmaması üzerine hastaneye götürüldüğü söylendi. Bu durumdan şüphelenen polis, bir görevlinin ifadesinden yola çıkarak olayı aydınlattı. Alperen'in kreş servisinde unutulduğu için öldüğü ortaya çıkarıldı. Soruşturma kapsamında servis sürücüsü T.İ. ile eşi okulu işletmecisi Y.İ. tutuklandı.

SORUMLULAR YARGILANMAYA BAŞLADI

Kamuoyunun tepkisine neden olan olayın ardından Cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan iddianamede, tutuklu sanıklar servis sürücüsü T.İ. ile eşi okul işletmecisi Y.İ., tutuksuz sanıklardan servis görevlisi D.K. ve sorumlu müdür B.G. hakkında 'bilinçli taksirle ölüme neden olmak' ile 'suç delillerini yok etmek' suçlarından toplam 14'er yıl hapis cezası istendi. Öğretmen A.G. hakkında 'taksirle ölüme sebebiyet vermek'ten 6 yıla kadar hapis cezası, okul çalışanı A.S. hakkında ise 'suç delillerini yok etmek'ten 5 yıla kadara hapis cezası talep edildi. Karşıyaka 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davaya geçen 9 Kasım'da yapılan duruşmayla başlandı.

İKİNCİ DURUŞMA

Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasına unutulduğu servis aracında ölen minik Alperen Sakin'in babası Serkan Sakin ile gözyaşı döken annesi Buket Sakin, tutuklu sanıklar Y.İ. eşi T.İ., tutuksuz sanıklar D.K., A.G. ile ilk duruşmaya katılmayan mesul müdür B.G. ve tarafların avukatları katıldı. Diğer tutuksuz sanık A.S. ise gelmedi. Davaya müdahil olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı ile İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü avukatı da duruşmada hazır bulundu. İlk celsede sanıkların ifade verdiği davanın bugünkü duruşmasında tanıklar dinlenecek.

BARODAN AÇIKLAMA

Öte yandan duruşma öncesi İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi adına basın açıklaması yaptı.

Baro olarak Alperen Sakin davasının takipçisi olduklarını belirten Özcan, "İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi, hak ihlallerinde çocuklarımızın yanında olmuştur. Çocukların korunup geliştirilmesi gereken haklarını başında eğitim hakkı gelmektedir. Uygulamaya konulan son müfredatla ilgili eleştirilerimizi de daha önce basın açıklamasıyla yaptık. Bunlara ek olarak okul sayısının, anaokullarından başlayarak arttırılması gerekmektedir. Böylece çocuklarımız ikili öğretimden kurtarılacaktır. Yerleşim alanları içinde kurulan okullar sayesinde servisle ulaşım ortadan kaldırılacaktır. Ülke çapında geleceğin teminatı olan kız çocukları mutlaka eğitime kazandırılmalıdır. Avrupa ülkelerinden kopuşu sağlayan farklı saat uygulamasından vazgeçilmeli ve çocukların refahı için çalışan annelere ek olanaklar sunulmalıdır. Basın açıklamamızı bugün burada yapma sebebimiz Alperen'dir. Ciddi ihmaller sonucu gerçekleşen ve kamu vicdanında derin yaralar açan Alperen'in ölümüyle ilgili yargılama Karşıyaka Adliyesi'nde görülmektedir. Biz de İzmir Barosu olarak bu önemli davada yer almak istedik. Ailenin bütün yargılama aşamasında yanında olacağız ve Alperenin haklarını sonuna kadar savunacağız. Dostluk, barış, hoşgörü olan bir dünyada yaşamaları dileğiyle çocuklarımızın Dünya Çocuk Günü kutlu olsun" dedi.