Arınç'tan cemaate mesaj!..
BAŞBAKAN Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bursa'dan cemaate seslenerek, "Her şeyin garantisi biziz. O cemaatler beni çok iyi bilir. Ben onları çok iyi biliyorum. Bursa'dan bu cümleme dikkat etsinler; Biz varsak, siz de varsınız. Biz yoksak siz de yoksunuz" dedi.
Partisinin Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen
Bursa'nın 17 ilçe belediye başkan adayının tanıtım toplantısına
katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ülke gündemine ilişkin
değerlendirmelerde bulundu.
Ak Parti hakkında pek çok dedikodunun, iftiranın, gelişi güzel
yapıldığı, sistemli bir yıpratma kampanyasının olduğunu söyleyen
Arınç, "40 günden bu yana AK Parti, bakanlarımız,
başbakanlarımız ve hükümetimiz hakkında bir takım çevreler müthiş
bir kötülük peşindeler. Yanlış iş yapıyorlar, tehlikeli iş
yapıyorlar. Ama görüyoruz ki onların bu niyeti, bu hükümeti
yıpratmaktır. Seçime giderken tökezletmektir. Seçimde başarısız bir
sonuç olursa, sonraki seçimlerde de domino etkisiyle AK Parti'yi
tarih sahnesinden silmektir. Eğer bir başka parti yada başka bir
hükümet hakkında böyle dedikodular ve iftiralar olsaydı, bu salonda
20 kişiyi bulamazdınız" diye konuştu.
'HERŞEYİN GARANTİSİ
BİZİZ'
AK Parti Hükümetinin bütün güzelliklerin sigortası olduğunu
söyleyen Arınç, "11 yıl önce neyin çilesini çekiyorduk, 11
yıldan beri neyin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu hükümet varsa, o cemaat
de, o cemaatler de var olacaktır. Bu hükümet olmazsa, o cemaat de
bütün cemaatler de yok olacaktır. Cemaatlerin eskiden irtica yuvası
olduğunu söylerlerdi. Şimdi AK Parti ile bir mücadele olduğu için
dünün CHP'lileri bile bugün başka bir yerde saf tutmaya başladılar.
Bunda da bir Allah'ın hikmeti var tabi" diye konuştu.
Bu ülkede yaşayan insanların inançlarını farklı şekillerde yerine
getirebildiğini belirten Arınç, "Bu ülkede yaşayan insanlar
pek çok hayri hizmetlerin içerisinde bulunabilir ve biz de onlara
destek oluruz. Ama Türkiye'de bir cemaat yok. Onlarca cemaat var.
Onlar, '11 yıldan beri büyük bir huzur içindeyiz. Çok güzel
çalışıyoruz. Hiçbir ayrımcılığa tabi tutulmuyoruz. Kursumuz,
evimiz, lojmanımız basılacak endişesi içinde değiliz. Geçmişte
böyleydi, siz geldiniz her şey serbest oldu' diyorlar. Her şeyin
garantisi biziz. O cemaatler beni çok iyi bilir. Ben onları çok iyi
biliyorum. Bursa'dan bu cümleme dikkat etsinler. Biz varsak, siz de
varsınız. Biz yoksak siz de yoksunuz. Biz yoksak, çözüm süreci de
yok. Biz yoksak, cenazeler gelmeye devam eder. Biz yoksak,
karakollar basılmaya devam eder. Biz yoksak ülkenin insanları
birbirlerine düşmanlıklarını arttırırlar. Biz varız ki Diyarbakır,
Hakkari'sinde, Batman'ın da sabah 3'lere kadar insanlar başları dik
alınları açık gezebiliyorlar" dedi. Ülkede ayrımcılığı
ortadan kaldırdıklarını ifade eden Arınç, hükümetin gitmesi halinde
tekrar ayrımcılıkların olacağını, tekrar baskıların, zulümlerin
olacağını öne sürdü.
'BİZ GİDERSEK, EKONOMİ ÇÖKER, MAAŞ
ÖDEYEMEZLER'
AK Parti Hükümeti'nin gitmesi halinde ekonominin çökeceğini
söyleyen Arınç konuşmasına şu sözlerle devam
etti: "Biz gidersek, Necdet Sezer'in elindeki Anayasa
kitapçığını fırlatmasında bir hükümetin düştüğü gibi, ekonominin
tepe taklak olduğu gibi, Doların 600'den bir milyon 600'e çıktığı
günlere döneriz. Ekonomi çöker, maaş ödeyemezler. Çiftçiye destek
veremezler. Yüksek hızlı trenden vazgeçerler. Yapamazlar. Biz
yapıyoruz bunları. Bu insanlar mı senede 11 katrilyon çiftçi
kesimine destek verecek? Bu insanlar mı Türkiye'nin başını dik
tutacak? Sosyal Güvenlik Kurumu'nda herkesin tedavi olması için
hepinizin istediğiniz hastanede muayeneden geçmeniz için 70
katrilyon veriyoruz, hazineden. Bunlar mı verecek? 70 kuruş
veremezler. Her şey tersine döner. Bu kadar açık söylüyorum. Para,
üretim, ihracat, hamle, yatırım olmaz. Kalkınma olmaz. İnsanlar
birbirlerine düşerler. Ben buluyorum, buluşturuyorum, her ay
milyarları veriyorum. Allah'ın bereketi var. Otoyol, otoban
yapıyorum, hastane yapıyorum, katrilyon para harcıyorum, daha ne
istiyorsunuz? Biz yoksak bunlardan hiçbir şey
beklemeyin."
'BAŞBAKAN'IN İÇİ
YANIYOR'
"İş bu kadar vahim ve ciddidir" diyen Başbakan
Yardımcısı Arınç, şunları söyledi: "Benim dostlarıma
söyleyeceğim bir şey var. Cemaatler güzel insanlardır. Hiç
birisiyle bir sıkıntımız yok. Eğitim, sağlık hizmetleri fevkalade
önemlidir. kardeşlik hukuku, inanç ahlak sistemi fevkalade
önemlidir. Ne başınızdakilerle ne cemaatimizin güzel insanlarıyla
hangi cemaat olursa olsun-hepsini biliyorum ve hepsiyle dostum- ben
sadece onların duasını isteyen bir insanım. Hiçbir maddi hesabım
yok. Siz milyonlarca insanla bizim bir kavgamız yok. Başbakanımızın
için yanıyor da onun için bazı şeyleri yüksek perdeden söylüyor.
Siz onun bildiklerini bilseydiniz, daha kötü şeyler söylerdiniz.
Şuna emin olun bu yüzbinlerle, onbinlerle, milyonlarla hiçbir
meselimiz yok. Hepsi kardeşim, hepsi gönlümüzde, başımızın üstünde.
Onların başarısına dua eder, onlardan da başarımız için dua
bekleriz. Bu taraflardan görünüp de belli siyasi hesaplarla alçakça
bu hükümeti yıkmak isteyenler var. Bize dua etsinler. Onların
hakkından da gelelim, Türkiye rahatlasın. Her şey ortaya çıktı,
tedbirler alındı, hiçbir telaşınız olmasın."
'VALLAHİ AK PARTİ'NİN ESKİLERİ, CHP'NİN
BAŞTACI OLDU'
Konuşmasında CHP'nin 64 yıldan beri iktidar olamadığını hatırlatan
Arınç şöyle devam etti: "64 yıldır neredesin? Ne
zaman iktidar olacaksın? İktidar olmaya niyetin var mı senin? Yok.
Ben onlara buradan bir hedef gösterdim. Mahalli seçimlerde CHP
diyebilir mi 'Ben yüzde 30 oy alacağım. 'Yüzde 30'un altında oy
alırsan ey Kılıçdaroğlu, siyaseti bırakacak mısın?' diye sordum. 6
ay oldu şu ana kadar bir cevap yok. Yüzde 40-50 demiyorum. MHP'ye -
orada dostlarımız olduğu için biraz yumuşak davrandım- dedim ki
'Yüzde 20 hedefini koyun.' 'Yüzde 20'yi bulamazsam ben de
siyasetten ayrılacağım diyebiliyor musunuz?' 6 ay oldu bir cevap
bulamadım. Sadece Vural soyadlı adam bağırıp, duruyor bir
taraflarda. Ama benim Genel Başkanım, Başbakanım her seçim öncesi
iddia ediyor, 'İkinci parti olursam, siyaseti bırakırım'. Böyle
diyen bir adamın karşısında, Kılıçadaroğlu, 'yüzde 30'dan
aşağısını, Bahçeli yüzde 20'den aşağısını kabul etmiyorum'
diyemiyor bugüne kadar."
CHP'nin adayları ile ilgili görüşlerini de açıklayan Arınç, şöyle
konuştu: "Mustafa Sarıgül ihraç edildi. Sebep? Büyük
yolsuzluklar yaptığı iddiasıyla. Kılıçdaroğlu'da 'Ben yolsuzluklara
karşıyım' diye meşhur olma sevdasında. Bir fotoğraf çektirmiş
odasında dosyalar var. En kalın dosyaların üzerinde de 'Mustafa
Sarıgül' yazıyor. Sarıgül'ün şahsı ile ilgili bir şey söylemiyorum.
Nasıl böyle bir karar verdiniz ki bu kişiyi büyük nümayişle
partinize aday yaptınız? O zaman söyledikleriniz yalan mıydı?
Hiçbir yolsuzluğu yoktu adamcağızın da sırf atmak için partiden,
kalın kalın dosyaların üzerine ismini mi yazdınız, yoksa her şey
vardı da şimdi 'İstanbul'da başka türlü kazanamayız' diyerek dün
söyledikleriniz inkar mı ediyorsunuz? Ankara'da daha kötüsünü
yaptınız. Ey CHP, hiçkimseyi bulamadın mı sen? Sesinin tüm gücüyle
bas bas bağıran, bağırmaktan başka bir işe yaramayan bir adam
buraya talip oldu. Soyadı Kalın mıydı, İnce miydi, tam
hatırlamıyorum. Orada 'Ben aday olursam, Ankara'yı siler süpürürüm'
diyen Aydın isimli bir kadın hanımefendi de var. Peki hangi hidayet
nasip oldu size de MHP'nin geçen dönemki adayını bugün CHP'den aday
yaptınız? Siz Hatay gibi bir yerde nasıl olur da AK Parti halen
belediye başkanı olan şahsı, partinize transfer edip de partinizden
aday yapıyorsunuz. Bu nasıl büyük bir yoksunluk ve mahrumiyettir.
CHP ya MHP eskisi ya da AK Parti eskisi adaylarla ortaya çıkıyor.
Bizim eskilerimizden medet umuyor. Vallahi AK Parti'nin eskisi,
CHP'nin baş tacı oldu."
DHA