Arkadaş tuzağına 12.5 yıl hapis!..
Adana'da yılbaşı gecesi arkadaşının koluna eroin enjekte ettikten sonra ölümüne sebep olan kişiye 12 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Adana'da yılbaşı gecesi arkadaşının koluna eroin enjekte ettikten
sonra ölümüne sebep olan kişiye 12 yıl 6 ay hapis cezası
verildi.
1 Ocak 2012 yılbaşı gecesi 20 yaşındaki G.K, 23 yaşındaki G.Y, Z.D,
22 yaşındaki A.K ve S.D eğlenmek için G.K'nin oturduğu Baraj
Yolu'ndaki evde buluştu. 5 arkadaş eğlendikten sonra uyuşturucu
alemine geçti. Koluna eroin enjekte edilen S.D rahatsızlanınca
götürüldüğü hastanede öldü. S.D'nin in koluna eroini enjekte ettiği
iddia edilen Z.D tutuklanırken, diğer 3 arkadaşı ise tutuksuz
yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Adana 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1 yılı aşkın süredir yargılanan
sanıklar karar duruşmasına çıktı. Arkadaşının koluna 'ölüm eroini'
enjekte ettiği iddia edilen Doğan son savunmasında,
''Uyuşturucuyu su ile kaynatıp şırıngaya çektik. S.D 'Bana
vurun' dedi. Damarını buldum. Kendisi de şırıngayı enjekte
etti'' dedi. Kısa süre sonra S.D'nin 'Bana birşeyler
oluyor' diyerek fenalaştığını ifade eden Z.D, arkadaşının
uyuşturucudan nasıl ölüme gittiğini şöyle anlattı: ''O
sırada yere düşerek bayıldı. Daha önce S.D'nin arkadaşı uyuşturucu
kullanırken bayılınca S.D limontuzu kaynatıp şırınga etmişti. Bana
da, böyle olursa limon tuzu kaynatıp enjekte etmemi söylemişti. Ben
de kaynatıp enjekte ettim. Nefes almaya başladı. Göz ünü açar gibi
oldu. Sonra nefes almakta zorlandığını görünce suni tenefüs yaptık.
S.D'yi arabayla hastaneye götürdük. Hastanenin önünde 'kendine
gelir' gibi olunca bekledik. O sırada her kafadan bir ses
çıkıyordu. Birileri 'Hastaneye götürelim', bir kısmı da
'götürmeyelim' diyordu. Hastanenin içine girelim, girmeyelim gibi
sesler çıkıyordu. Yarım saat kadar bekledik, daha sonra kafeteryaya
geçtik. S.D'nin elini yüzünü yıkadık. Kötüleşince hastaneye
götürdük.''
Kadın kuaförlüğü yapan tutuksuz G.K ise olay sırasında kendilerinin
başka odada olduğunu söyledi. G.Y'nin gelip S.D'nin bayıldığını
söylediğini ifade eden G.K, ''Ben hastaneye götürmek için
ısrar ettim. Z.D daha önceden uyuşturucu kullandığı için, 'Başımıza
gelmişti, bir iki saat sonra kendine gelir, ailesine haber
vermeyelim, kötü olur' dedi. Israr etmeme rağmen Z.D kabul etmedi.
Biraz oyalandık. Kendine gelir gibi oldu. Kötüleşince hastaneye
götürdüler. Hastane ile evimizin arası 500 metre. Koşarak hastaneye
gittiğimde aracın içinde duruyorlardı. Z.D, 'kendine geliyor' dedi.
Tekrar eve gittim, ayakkabısını, giysilerini alıp geldim. Arabada
kimse yoktu. Hastanede doktorlar S.D'ye kalp masajı
yapıyordu'' dedi.
Sanıklardan dönercilik yapan G.Y ise Z.D'nin uyuşturucuyu
hazırlarken S.D'nin gelip, ''Bana ver'' dediğini
belirterek, ''Z.D şırıngayı vurunca S.D fenalaştı.
Hastaneye götürdük. Hastanenin önünde 'iyileşir' diye yarım saat 45
dakika ayılmasını bekledik. Devamlı nabzını yokluyordum. Nabzı
düşünce hastaneye götürdük. Babasını arayıp durumu
söyledim'' diyerek kendini savundu.
Uyuşturucudan ölen gencin babası S.D ise oğlunun uyuşturucu
tedavisi gördüğünü söyledi. Oğlunun yılbaşı gecesi kız
arkadaşlarıyla buluşacağını söylediğini belirten acılı baba S.D,
''Kendisine bira bile içmemesini söyledim. Bana 'Bu işten
kurtuldum, içmem' dedi. Kız arkadaşları götüreceği için arabamı
bile verdim. Sabaha karşı birisi arayıp oğlumun rahatsızlandığını
söyledi. Uyuşturucudan olduğunu söylemediler. Söyleselerdi
doktorlar ona göre müdahale ederdi. Eğer, rahatsızlandığında
beklemeyip hastaneye götürmüş olsalardı oğlum yaşıyor
olacaktı'' diyerek sanıklardan şikayetçi oldu.
Mahkeme heyeti, Z.D'yi 'Kasten öldürmenin ihmalli
davranışla işlenmesi' suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezasına
çarptırdı. Ayrıca, Z.D'yi sanık arkadaşları G.Y, A.K ile birlikte
'uyuşturucu kullanmak' suçundan tedavi tedbiri kararı verdi. G.K
ise beraat etti.