AYM: "Özel hayatın gizliliği kuralı ihlal ediliyor"

AYM, kamuda çalışacak kişilere yönelik güvenlik soruşturması yapacak birimlere; kamu arşivlerinden bilgi ve belgelere, Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında tutulan kayıtlara, mahkeme kararlarına ulaşma yetkisi veren düzenlemeyi ‘keyfiliğe yol açabileceği’ gerekçesiyle iptal etti.

AYM: "Özel hayatın gizliliği kuralı ihlal ediliyor"

Milliyet Gazetesi'nden Ayşegül Kahvecioğlu'nun haberine göre Anayasa Mahkemesi (AYM), kamuda çalışacak kişilere yönelik güvenlik soruşturmalarında, soruşturmayı yapacak birimlere kamu arşivlerinden bilgi ve belgelere; Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında tutulan kayıtlara, Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturmaların sonuçlarına ve mahkeme kararlarına ulaşma yetkisi veren düzenlemeyi, “keyfiliğe yol açabileceği” gerekçesiyle oybirliğiyle iptal etti.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından bir OHAL KHK’sıyla devlet memurluğuna alınacaklarda istenen genel şartlara “güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olma” şartı da eklendi. OHAL KHK’sı, Şubat 2018’de Meclis’te kanunlaştırıldı. CHP’nin düzenlemenin iptali için açtığı dava sonucu AYM, vatandaşların kişisel veri niteliğindeki bilgilerinin memuriyete girişte değerlendirmeye tabi tutulmasını anayasaya aykırı bularak iptal etti, “kişisel verilerin ve özel hayatın gizliliğinin korunmasının anayasal teminat altında” olduğu vurgusu yapıldı.  AYM’nin iptal kararının ardından AK Parti, yeni bir yasa teklifi ile düzenlemeyi yeniden Meclis gündemine getirdi. Teklifle ilk defa ya da yeniden kamu hizmeti ve görevlerine atanacaklar için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması şartı getirilirken, güvenlik soruşturmalarını yapacak mekanizmaların “MİT, emniyet ve mahalli mülki idari amirlikleri” olması öngörüldü. Teklifin Genel Kurul görüşmelerinde, MHP’nin desteğine rağmen AK Parti; muhalefet partileri ve kamuoyundan gelen tepkiler üzerine ilgi maddeleri teklif metninden çıkardı.

İki yeni düzenleme

Ekim 2018’de Resmi Gazete’de yayımlanan torba yasayla güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimlere, kamu kurumları arşivlerinden bilgi ve belge alma; Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında tutulan kayıtlara, Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturma sonuçlarına, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara ve kesinleşmiş mahkeme kararlarına ulaşma yetkisi verildi. Güvenlik Soruşturması Kanunu’na ise, “Devletin güvenliğini, ulusun varlığını ve bütünlüğünü iç ve dış menfaatlerinin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgeler ile gizlilik dereceli kamu personeli ile meslek gruplarının tespiti, birim ve kısımların tanımlarının yapılması, güvenlik soruşturmasının ve arşiv araştırmasının usul ve esasları ile bunu yapacak merciler ve üst kademe yöneticilerinin kimler olduğu Cumhurbaşkanınca yürürlüğe konulacak yönetmelik ile düzenlenir” maddesi eklendi. CHP bu iki düzenlemenin iptali için AYM’ye başvurdu. AYM, bu başvuru üzerine oy birliği ile verdiği iptal kararında şunları kaydetti: “Kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı, insan onurunun korunması ve kişiliğini serbestçe geliştirebilmesi hakkının özel bir biçimidir. Bu bağlamda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasıyla elde edilen veriler kişisel veri niteliğindedir. Anayasa uyarınca yasal kuralların, keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir olması gerekir. Hukuk devletinde kanuni düzenlemelerin herhangi bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekir. Kanunda bulunması gereken bu nitelikler hukuki güvenliğin sağlanması bakımından da zorunludur.” 

Kriterleri sıraladı

Kararda, güvenlik soruşturması ile ilgili düzenlemelerde, kime, hangi sınırlar içinde tedbir uygulama yetkisinin verildiğinin, kötüye kullanmalara karşı alınan tedbirlerin gösterilmesi gerektiği vurgulandı; kanunda bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağına, hangi mercilerin soruşturma ve araştırmayı yapacağına, bu bilgilerin hangi koşullarla saklanacağına, ilgililerin söz konusu bilgilere itiraz etme imkânının olup olmadığına, bilgilerin bir müddet sonra silinip silinmeyeceğine, silinecekse bu sırada izlenecek usulün ne olduğuna yer verilmesi gerektiği belirtildi.