Ayşe Paşalı davasında şaşırtan karar!

Kötü muamele görüp boşandıktan sonra ölümle tehdit edildiği iddiasıyla mahkemeden koruma istemesine rağmen ‘boşandığı’ gerekçe gösterilerek koruma altına alınmayan Ayşe Paşalı ile ilgili bir gerçek daha ortaya çıktı.. Kocası o dönemde denetimli serbestlik altındaydı.

İstikbal Yetkin, Paşalı’nın boşanma davası açtığından haberdar olunca, 8 Kasım 2009’da kendisiyle birlikte kalan kızlarına evde bulunan ruhsatsız silahını göstererek, “Annenizi bu silahla öldüreceğim” dedi.

Bunu kızlarından duyan Paşalı, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Şikâyet üzerine Yetkin’in evinde yapılan aramada 1 adet 7.65 mm çapında ruhsatsız, seri numarasız, el yapımı tabanca, şarjör ve çok sayıda mermi ele geçirildi. Savcılık, soruşturma sonunda Yetkin hakkında 6136 sayılı Yasa’ya muhalefet ve silahla tehdit suçlarından 3 yıldan 7 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Yetkin’in, silahla tehdit suçundan delil yetersizliğinden beraatine karar verirken, 6136 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan ise cezanın alt sınırı olan 1 yıl hapse mahkûm etti.

TCK’nın 62. maddesindeki takdir indirimini uygulayarak cezayı 10 ay hapse indiren mahkeme, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmaması, kişilik özellikleri, duruşmalardaki tutum ve davranışları uyarınca bir daha suç işlemeyeceği kanaatine de vararak, Yetkin hakkındaki bu hükmün açıklanmasını geri bıraktı.

5 yıl denetimli serbestlik

Mahkeme, Yetkin’in, CMK’nın 231/8. maddesi uyarınca da 5 yıl süre ile denetimli serbestlik hükümlerine tabi tutulmasına kararlaştırdı.

AB’ye uyum kapsamında CMK’ya giren denetimli serbestlik müessesesine göre, hükmün açıklanması geri bırakılması kararı verilen sanıkların 5 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulacağı belirtiliyor. Mahkeme, bu kararı 1 Nisan 2010’da verdi. Yetkin ise Paşalı’yı 17 Aralık 2010’da öldürdü. Yani Yetkin, Paşalı’yı öldürmeden önce denetimli serbestlik tedbiri altındaydı.

‘Ayşe hayatta olabilirdi’

Paşalı’nın avukatı Elif Kabadayı Tatar, şunları şöyledi: “Mahkeme, Yetkin’in bir daha suç işlemeyeceği kanaatiyle hükmün açıklanmasını geri bırakmış ve denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanmasına karar vermiş. Yetkin, ne yapsa yanına kâr kalıyordu. Devlet biraz Ayşe’nin yanında olsaydı, Ayşe bugün hayatta olacaktı.”

Umut Koşan