Bahar yorgunluğuna karşı önlem alın
Bahar yorgunluğuna karşı önlem alın
İlkbahar ayları havaların ısınmaya başlaması ve doğanın uyanışı ile
beraber birçok insanın kendini daha iyi hissettiği bir dönem
olmakla beraber bahar yorgunluğu, halsizlik ve isteksizlik gibi
problemler de hissedebiliyor.
Uzmanlar, her mevsimin yoğun hastalıklarının kendine özgü olarak
farklılık gösterdiğini, örneğin kışın üst solunum yolu
enfeksiyonlarının, yaz aylarında ise bağırsak enfeksiyonlarının
daha sık görüldüğünü belirtiyor.
Bahar yorgunluğu, halk arasında sık kullanılan bir terim olup,
iklim değişikliğinin vücutta yarattığı yorgunluk hissi olarak
tanımlanabilir. Aslında birçok nedenin bir araya gelerek yarattığı
bir tablodur. Yorgunluk hissinin yanında uyku düzensizliği, iştah
azalması, kas krampları, eklem ağrıları ve bayanlarda adet
düzensizliği gibi belirtiler olabileceğini belirtiyor.
Bahar yorgunluğuna karşı alınacak önlemler
Bahar yorgunluğunun önlemleri daha bahar gelmeden alınmalıdır. İlk
yapılması gereken şey, beslenme düzeninin ayarlanmasıdır. Her zaman
sağlıklı beslenmeyi önermekle beraber, çoğumuz kış aylarında daha
kalorisi bol, taze sebze ve meyveden fakir bir beslenme programı
uygularız. Bu tarz beslenmeler kilo almamıza neden olur ve
kalorisinin yüksekliğine rağmen enerji açısından daha kötüdür.
Öncelikle beslenmedeki sebze ve meyve miktarı arttırılmalı, yağ
miktarı düşürülmelidir.
Bir öğünde çok miktarda yemek yerine, ara öğünlerin olduğu düzenli
bir beslenme programı uygulanmalıdır. Katkı maddelerini fazla
miktarda içeren, yoğun kalorili, tuz ve yağdan zengin, pasta, kek,
cips, tuzlu kuruyemiş vb. gıdalardan uzak durulmalıdır.Yüksek
oranda glukoz içeren tatlı yiyecek ve içecekler daha az
tüketilmelidir. Yeterli sıvı tüketimi de önemlidir. Günlük sıvı
tüketimi ortalama 2 lt ve üstü olmalıdır. Çoğunlukla da su tercih
edilmelidir. Süt ve süt ürünleri de tüketilebilir.
Kış aylarının diğer bir riski hareket azlığıdır. Hava şartları ve
günün kısa olması hareketimizi kısıtlar. Yapılması gereken şey kış
aylarında da özellikle yürümenin tercih edilmesi, imkân varsa spor
yapmaya devam etmektir. Fakat günlük pratikte spor yapma oranının
daha az olduğunu görmekteyiz. Kış sonuna doğru günün uzaması ve
havanın biraz daha sıcak olmasından yararlanarak düzenli bir
yürüyüş programı yapabiliriz. Hafta içinde fırsat buldukça, hafta
sonlarında ise düzenli olarak yapılacak egzersizler ve spor
aktiviteleri daha dinç olmamızı sağlayacaktır. Düzenli spor
yapanlarda bahar yorgunluğunun daha az görüleceği muhakkaktır.
Ruhsal stresler bahar yorgunluğunun diğer bir nedenidir. İş
hayatının kış aylarında daha yoğun olması, stres birikimine neden
olmakta, fiziksel değişimlerin yaşandığı mevsim dönümlerinde
sıkıntı hissi ve depresyona eğilim artmaktadır. Stresi
azaltabilecek spor faaliyetleri, sosyal aktiviteler ve dış ortamda
daha çok zaman geçirme yararlı olacaktır. Güneş ışınlarının ve
aydınlığının ruhumuza olumlu etkileri olduğunu unutmamak
gerekir.
Uyku düzeninin sağlanması diğer önemli bir konudur. Alışık
olduğumuz uyku düzenini değiştirmemeliyiz. Herkesin ihtiyacı olan
uyku miktarı farklıdır. Bahar aylarına girerken uyku düzeni
bozulabilir. Alışık olduğumuz saatte yatağa gitmemiz ve ihtiyacımız
kadar uyumamız gerekmektedir. Az uyumak kadar, aşırı uyku durumu da
kendimizi daha kötü hissetmemize neden olabilir.
Alerji, kalp damar hastalığı, astım ve şeker hastalığı gibi kronik
rahatsızlıkları olanların ise mevsim dönümlerine girerken doktor
kontrollerini yaptırmaları gerekmektedir. Çünkü bu hastalarda
oluşabilecek komplikasyonlar, bahar yorgunluğu gibi algılanabilir.
Ayrıca ilaç tedavilerinin yeniden düzenlenmesi ile bu dönemi daha
rahat geçirebilirler