Bu nasıl adalet?
Belçika adaleti, terör örgütü DHKP-C üyesi sanıkları serbest bırakırken, bu kişilerin ve bağlı bulundukları örgütün Belçika dışındaki eylemlerini dikkate almayı da reddetti.
Anvers Mahkemesi, daha önceki kararların aksine, DHKP-C’yi "terör
örgütü" olarak nitelendirmeyi de reddetti.
Cezaya çarptırılan sanıklara yönelik ithamlar arasında, sadece
silah ve sahte belge bulundurmakla kullanmak yer alıyor.
Mahkemenin gerekçeli kararında, savcılığın, DHKP-C’nin bir terör
örgütü, sanıklarınsa terör örgütü üyesi olduklarını, bir çete veya
suç örgütünün söz konusu olduğunu somut verilerle kanıtlayamadığı
belirtildi.
Müdahil taraf olan Türk Devletinin de iddia ve kanıtları yetersiz
bulundu.
Belçika mahkemesinin, sanıkların ve terör örgütünün Belçika dışında
işledikleri suçlara yönelik iddiaları dikkate almayı reddettiği
gözlemlendi. Mahkeme, örgüte ve üyelerine ilişkin başka ülkelerde
alınan kararların Belçika adaletini bağlamadığı görüşünü ön plana
çıkardı.
Belçika adaletinin temyiz hakkı bulunmayan bu son kararı, sanıklar
ve terör örgütü yandaşları tarafından coşkulu gösterilerle
kutlanıyor.
Terörist Fehriye Erdal ve terör örgütü DHKP-C üyesi 10 sanığı
Belçika’da işledikleri suçlardan yargılayan Bruges Ceza Mahkemesi,
28 Şubat 2006’da açıkladığı kararda, Fehriye Erdal’a 4, örgütün
başı Dursun Karataş’a 5, sözcüsü Musa Asoğlu’na 6, Kaya Saz, Bahar
Kimyongür, Zerrin Sarı ve Şükriye Akar’a 4’er yıl hapis cezası
vermişti. Gent Temyiz Mahkemesi de 7 Kasım 2006’da bu cezaları
onamıştı.
Terör örgütü üyelerinden Musa Asoğlu, Kaya Saz, Şükriye Akar ve
Bahar Kimyongür cezaevinde bulunurken, Belçika’da bir ikamette göz
hapsinde bulunduğu var sayılan ve karardan 2 gün önce "izini
kaybettiren" Fehriye Erdal ile Dursun Karataş ve Zerrin Sarı isimli
teröristler firarda sayılıyordu.
Mahkeme, sanıkları 10 yıl boyunca kamu haklarından mahrum etmeyi de
kararlaştırmış, Asoğlu’nu 5 bin 500, diğerlerini 2 bin 500’er avro
para cezasına çarptırmıştı.
Bruges Mahkemesi, ayrıca DHKP-C’yi "terör örgütü" olarak
nitelendirmiş ve Belçika’da adli alanda örgütün bu sıfatına
resmiyet kazandırmıştı.
Bu kararlar üzerine Yargıtaya başvuran sanıkların Belçika’da
işlediği suçlar arasında sahte kimlik kullanmak, silah ve patlayıcı
madde bulundurmak, terör örgütü üyesi olmak, terör eylemleri
planlamak ve haraç toplamak gibi suçlar yer alıyor.
Belçika’da bazıları 1999 yılında suçüstü yakalanan örgüt üyeleri
hakkında verilen kararların tümü, geçen nisan ayında Yargıtay
tarafından bir tek gerekçeyle bozuldu. Yargıtay kararının ardından
tutuklu ve hükümlü teröristlerin tümü serbest bırakıldı,
firardakiler hakkındaki kararlar da "adli bir hata yapıldığı"
gerekçesiyle iptal edildi. Bu "hata" ise Termondo Mahkemesi Yargıcı
Freddy Troch’un, Bruges Ceza Mahkemesi başkanlığına atanmasından
oluşuyor. Yargıtay, daha önce Türk asıllı teröristleri yargılayan
ve sert kararlar vermesiyle tanınan bu yargıcın Bruges’e atanmasını
"tarafsızlığın yitirilmesi" olarak değerlendirdi.
Yargıtay, sanıklar hakkında verilen kararlara yönelik hiçbir
eleştiri ve itirazda bulunmadı.
Anvers Temyiz Mahkemesinde tekrar başlatılan ve geçen yıl sonunda
sona eren yargılamalar sırasında savcılık, Karataş ve Asoğlu için
10’ar yıl hapis cezası isterken, Asoğlu hakkında ayrıca 5 bin avro
para cezası talebinde bulunmuştu.
Savcılık, Kimyongür için 7 yıl hapis ve 5 bin avro para cezası,
Erdal, Saz, Sarı ve Akar için 5’er yıl hapis cezası istemişti.
netgazete