Cansu’nun Öpüşmem, sevişmem gibi kanunları var mı?

Sıla'nın iki starı Cansu Dere ve Mehmet Akif Alakurt, Nusaybin halkına sevindirici bir haber verdi: Bir okul yapıldı bu diziden. Şimdi kısmetse sağlık ocağı da yapılacak.

Cansu’nun Öpüşmem, sevişmem gibi kanunları var mı?

atv'nin uzun soluklu dizisi 'Sıla'nın iki kahramanı 'Sıla' ve 'Boran Ağa' ile Çengelköy Macar Fevzi Paşa Köşkü'nde buluştuk. Cansu Dere ve Mehmet Akif Alakurt ile şu sıralar İstanbul'da çekilen 'Sıla'yı; aşklarını, oyunculuklarını ve projelerini konuştuk. 'Mankenden oyuncu olmaz' tezini çürüttüklerini vurgulayan Alakurt, "Sinemada inandığım her şeyi yaparım. Sinema için soyunurum" derken; Cansu Dere tavrını "Bu konuda böyle büyük laflar etmek istemiyorum" şeklinde koydu. Dere, evliliğe dair görüşünü ise şu sözlerle çok net ifade etti: "Evlenmeyi düşünmüyorum. Anneliğe karşı hiçbir duygum yok!"

SAĞLIK OCAĞI YAPILACAK
* 'Sıla'nın bu kadar uzun soluklu olacağını biliyor muydunuz?
CANSU DERE: Hikayeyi ilk dinlediğimde çok etkilendim. Böyle bir başarı bekliyordum. Beklediğimizden daha güzel gelişti her şey. Bu çok büyük mutluluk. Çünkü emek harcıyoruz ve bunun karşılığı böyle geliyor bize.

M. AKİF ALAKURT: Kendi adıma bu kadar beklemiyordum şahsen. Bir okul bile yapıldı bu diziden sonra. Şimdi kısmetse sağlık ocağı da yapılacak. Çekim yaptığımız yere zihniyetimizi bırakıp ayrılacağız oradan. Bu çok mutluluk verici.

* İki yıldır 'Sıla' ve 'Boran' ile yaşıyorsunuz. Karakterlerinizden etkilendiğiniz oldu mu?

M.A.: Etkiliyor aslında. Nasıl olduğunu çok fazla anlatamam ama bir şekilde etkiliyor. Psikolojik olarak bazı sahneleri oynadığın zaman o kadar düşünüyorsun ki; etkisinde kaldığın oluyor. İyi iş çıkartmaya çalışıyorsun çünkü. Boran gibi bakmaya, düşünmeye çalışıyorsun.

C.D.: Beni hiç etkilemiyor. Sıla buradan çıktığı anda bitiyor. Şimdiye kadar yaptığım bütün karakterler de öyleydi. Defne de, Irmak da, Ceylan da çekim yaptığımız yerde kalırdı. Sıla istediğim an benimle birlikte oluyor. Onun dışında hayatımda hiçbir etkisi yok!

* Özel hayatlarınızda birisi olsa bile dizi oyuncularının arasında aşk haberlerinin çıkması kaçınılmazdır. Sizin hakkınızda böyle bir söylenti çıkmadı. Bunu nasıl başardınız?

C.D.: Allah'a çok şükür çıkmadı. Mardin'de oturduk, kahve içtik, yemek yedik. Aslında İstanbul'da çalışmadığınız için şanslıyız...

SİNEMA FİLMİ İSTİYORUM
* Oyunculuğa gönül koydunuz mu? Devam etmek istiyor musunuz?

M.A.: Bir sinema filmi yapmak istiyorum. Bunun maddi bir nedeni yok. 'Sıla'dan sonra uzun süre dizi düşünmüyorum. Sinemayı ve kendimi beyazperdede görmeyi çok istiyorum. Teklifler de geliyor. Ama gişe için değil karakteri canlandırıp, görmek için sinemada olmak istiyorum. Ben inandığım zaman, herkes inanır.

C.D.: Ben seçiciyim. Bu işi çok yapmak istiyorum ama ahkam kesmek istemiyorum. Hayat bizi nerelere götürür bilinmez. Ben daha çok yeniyim ve "Şöyle yapacağım, böyle yapacağım" diyemiyorum. Ama dileğim sinemada devam etmek...

* Oyunculuk adına "Öpüşmem, sevişmem" gibi kanunlarınız var mı?

M.A.: Ben sinemada inandığım her şeyi yaparım...

C.D.: Genelleme yapılacak şeyler değil bunlar. İş gelir, işe bakılır. Bakış açıma uygun davranırım. 30 yıllık sanatçı çıkıp da, bu konularda yorum yapmıyorsa; "Şunu yapmam, bunu yapmam" demek hoşuma gitmiyor.

M.A.: Kendi adıma ben yaparım. Eğer o senaryoya inanırsam, sinema için soyunurum. O sahnenin bir şey katacağına gerçekten inanırsam, yaparım. Seksepalitesi olmaması gerekiyor. İki insanın sevişmesine yüzünü buruşturarak bakmıyorsam, yaparım. O, oyuncunun ne yaptığıyla da alakalı. Eğer kendini teşhir etmek için yapıyorsa, belli olur... Çıplak doğduk, çıplak gideceğiz zaten bu hayattan! Bu çok insani bir durum. O sahneyi bu psikolojiyle çekersen, seyirci onu alır ve senin orana burana bakmaz zaten. Bakması gerektiği şeyi, sen anlatacaksın. Oyunculuk budur!

ANNELİK HİSSİM YOK

* 'Sıla'da bir anne-babayı oynuyorsunuz şu anda. Neler hissediyorsunuz? Gerçek hayatta bu duyguyu yaşamak istediğiniz oluyor mu?

M.A.: Benim bir-iki sahnem oldu, baba-oğul ilişkisini yansıttığım. Birinde acayip çok hissettim babalığı. Baba olmayı çok istiyorum.

C.D.: Anneliğe karşı hiçbir duygum yok şu anda... Sıla'ya bir annenin hissedebileceği duyguyu katmaya çalışıyorum. Eminim anne olmadan bunu tam anlamıyla kimse hissedemez. Ama bana özel bir duygu vermişliği yoktur. Şu anda anne olmak istemiyorum.

* 'Sıla' ile 'Mankenden oyuncu olmaz?' diyenleri utandırdınız...

C.D.: 'Mankenden oyuncu olmaz' sözü, çok eski ve bana göre çok anlamsız bir ifadedir. Birçok manken oyuncu olmuştur. Kenan İmirzalioğlu da mankendi ve çok iyi işler yapmıştır. Biz daha sonraki jenerasyonuz. Biz de güzel şeyler yapmaya çalışıyoruz. Kim ne istiyorsa yapıyor aslında. İyi ya da kötü olduğu onun kalıcılığı ile anlaşıyor.

M.A.: İki manken ilk kez başrol oynayıp, büyük bir işe imza attık. Sonrakiler kendilerine daha çok güvenecek.

Evlilik konusunda şu an bir plan yok
* Evlilik konusu çok mu uzak sizin için?

M.A.: Ben tek eşli aşkı ve sevgiyi yaşamak istiyorum. Ben aile kurumuna çok değer veren bir insanım. Ahlaki değerlere önem veriyorum.

C.D.: Ben ahlaki değerleri olmayan acayip evli çiftler biliyorum. Evlilik ahlaki değerleri kurtarmıyor. Ben evlilik konusunda henüz bir şey hissetmiyorum. Sevdiğim insana kocam demektense, sevgilim demek beni daha çok mutlu ediyor şu an. Evlilik konusunda bir planım yok.

* Ama Cem Yılmaz ile bu yıl içinde evleneceğiniz yazıldı!
C.D.: Öyle bir ilişki yaşanmıyor. Öyle bir durum yok. Evleniyoruz, çocuk yapıyoruz, aynı filmde oynuyoruz! Ben evlenmiyorum diyemem ki, zaten evlenmiyorum. Beni gelinlik provasında mı görmüşler? Ben evlilik düşünmüyorum.

* Evlilik teklifi yapıldı ama siz mi düşünmüyorsunuz?
C.D.: Şu an evlilik yok, böyle bir ilişki yaşanmıyor!

* Aniden evlenebilir misiniz?
M.A.: Olabilir. Ben anında evlenebilirim. Ben ilişkileri çözdüğümü düşünüyorum artık. Evlenmek için uzun süre beklemeye gerek kalmadığını düşünüyorum. Doğru insanı bulduğum zaman bir ay sonra bile evlenebilirim.

* Çok çocuklu bir aile düşünüyorsunuz galiba...
M.A.: Çok değil de, üç çocuk istiyorum...

* Size yol gösterenler var mı?
C.D.: İş konusunda benim etrafımda akıllı insanlar var...
M.A.: Ben stratejimi kendim belirliyorum. 6 yıldır kendime bir yol çizdim ve o yolda ilerliyorum. Hislerimle, yaptığım işe bakış açımla yolumu belirliyorum. Kendimi gördüğüm bir konum var ve yıllardır onun için ilerliyorum.

* Nerede görüyorsunuz kendinizi?
M.A.: Yok paylaşmam! O benim içimde! Kendimi gördüğüm bir yer var ve oraya doğru gidiyorum. Hayat dart oyunu gibidir. Eline oku alırsın, eğer karşında bir tahta yoksa oku boşuna sallarsın. Ama en azından bir tahta varsa karşında; yanlış da olsa bir yere atarsın. Bir şekilde 12'yi vurma ihtimalin vardır.
C.D.: İstemesini bilmek çok önemli!

* Hırslı mısınız?
M.A.: Hırs değil de istek. İnsan istediği şeyi yapar.
C.D.: Hırs bana göre de biraz olumsuz ve kötü bir kelimedir. İçinde kötü niyet barındıran bir kelime. Ama bir şeyi gerçekten yapmak istemek daha farklı.

* Son günlerde sizinle ilgili haberler de anne olmak istediğiniz yönündeydi...

C.D.: Bana "Çocukları sever misiniz?" diye sordular. Ben de "Çocukları çok severim" dedim. "Benim bir kardeşim var, keşke üç kardeşim olsaydı. Kalabalık aile severim de, isterim de" dedim. Ama "Hemen yarın çocuk dünyaya getirmek istiyorum. Bunun için çalışmalara başladım" demedim ki!

* Sonra Cem Yılmaz'ın "Çocuk istemiyorum" haberleri çıktı...

C.D.: Evet işte röportaj yapmaktan bu yüzden hoşlanmıyorum. Çünkü bunları televizyonda gördüğüm zaman mutlu olmuyorum. Şimdi bakın ben bir şey söylüyorum. Eskiden ben bir şey söylemiyordum, asık suratlı dolaşıyordum. Benim ağzımdan çıkmayan şeyleri yazıyorlardı. Şimdi bir şey söylüyorum, bu saptırılıyor. O yüzden ağzımı açıp bir şey söyleyesim gelmiyor. Sonra bön bön oraya buraya gidiyorum...

Günaydın'da yayınlanan röportajda, 'Sıla İlköğretim Okulu'nun temellerinin geçtiğimiz mayıs ayında atıldığı, okulun açılışının ise 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde yapıldığı belirtildi. Açılışı 'Sıla' dizisinin yönetmeni Gül Oğuz ve oyuncular birlikte yaptı.

H2

 

Konular Eski Arşiv