Demet Akalın'ın kına gecesinden özel görüntüler!..
Kına gecesini düğününden sonra yapan Demet Akalın, Cahide'de yaptığı kına gecesinde gelinlik giydi.
Önce düğün, ardından kına gecesi derken hayatının en mutlu anlarını yaşıyor Demet Akalın, pardon Demet Kurt.
Şimdi “Baykuş bey, nasıl bu kadar emin konuşabiliyorsun” diyen birkaç bilmiş olacaktır mutlaka. Ama eğer onlar da benim gibi Demet kızın kına gecesinde olsalar ve onun gözlerindeki parıltıyı görsellerdi eminim aynı şeyi düşüneceklerdi.
Neyse bırakalım Çapa gibi edebiyat yapmayı da gecede yaşananlardan bahsedelim. Saat 6 gibi kına gecesinin düzenlendiği Cahide’nin kubbesine tünedim. “Herhalde daha kimse gelmemiştir” diye düşünürken bir beyefendiye ilişti patlak gözlerim. Meğer Mehmet Süslü Bey, eniştemiz Okan’ın 10 yıllık berberiymiş ve damat traşını yapmak için oradaymış. Mehmet beyle biraz lafladıktan sonra birden fark ettim ki kapıda kıyamet kopuyor. Demet, enişteyle beraber erkenden gelmiş ve kapıda onları bekleyen ve neredeyse Çin ordusu kadar bir nüfusa ulaşmış medya mensuplarıyla ilgileniyor. Bu fasıl da bittikten sonra çiçeği burnunda evli çift, kendileri için hazırlanan kulise geçti ve davetlilerin tümü gelene kadar çıkmadı oradan. Unutmadan söyleyelim, Demet için Cahide’de, anahtar deliği şeklinde bir de özel kapı yapılmıştı.
KOLTUKLAR ÜRDÜN’DEN, MUMLUKLAR
VENEDİK’TEN
İçerisi, klasik tabirle söylersek, gelin kadar güzel süslenmişti.
Sonradan adının Şebnem Mardini olduğunu öğrendiğim hanımefendi tüm
dekor ve süslemelerden sorumluymuş. Ve bana sorarsanız müthiş bir
iş çıkmıştı ortaya. Yanları güllerle kaplı kına tabağından,
üzerlerinde Demet-Okan yazan teflere kadar her ayrıntı iyice
düşünülmüştü. Kına gecesi için yerleştirilmiş altın varaklı harem
koltukları Ürdün’den getirilmiş duyduğuma göre.
Demet kardeş ile Okan bey önce düğünlerini Venedik’te yapmak
istemişlerdi ya… Düğün orada olmadı ama kına gecesinde Venedikten
bir esinti vardı. Murano camlı mumluklar gondollar kentinden özel
olarak yaptırılıp o geceye yetiştirilmişti. Masalarda kırmızı
rengin hakim olması ve leopar desenli tabaklar Cahide’nin kendi
konseptine cuk oturmuştu.
Şu taa uzaklardan gelen koltuklara kurulayım diye düşünürken,
davetliler birer ikişer salonu doldurmaya başladı. Herkesin gözü
saatlerindeydi, zannedersiniz Demet ve Okan’ın çıkışını değil
Atlantis Uzay Mekiği’nin fırlatılışını bekliyorlardı.
KURTLAR OBAMALAR’A KARŞI
İşte tam o sırada Kurt çifti göründü Cahide’nin bir
ucunda. Tabii alkış ve çığlıklarla salondaki desibel oranı
artıverdi birdenbire. Okan ve Demet ilk danslarını yapmak için
yerlerini aldılar. Kulağıma tanıdık melodiler gelmeye başladı,
yakın zamanda hayatını kaybeden efsanevi R&B ve soul sanatçısı
Etta James’in meşhur At Last şarkısıydı çalan. Ama söyleyen Etta
değil de pop müzik efsanesi Beyonce’ydi. Hatta Beyonce, aynı
şarkıyı başkan seçildiği gün canlı canlı Barack Obama’ya
söylemişti. Üstelik Obamalar Mr. President ve First Lady olduktan
sonraki ilk danslarını da At Last ile yapmıştı.
METİN ŞENTÜRK KINAYI ’BASTI’
O sırada Metin Şentürk girdi içeriye… Vallahi bayılırım bu
adamın kendine güvenine, esprilerine ve şarkılarına… Ama bir baktım
apar topar kalkıyor. Merak ettim ne oluyor diye, kısa bir
soruşturma sonucu olayı çözdüm. Meğer Metin beyin Arabesque’de
rezervasyonu varmış, anlaşılan mekanları karıştırmış.
ÇAPA VE AKKAYA ZEYTİN DALLARI ALTINDA
Ah bu gözler, ah bu gözler… O kalabalık arasında kimi
gördü dersiniz? Meğer Çapa ağabeyimiz de bir yerlerden sızıp girmiş
içeriye… Uzun zamandır görüşmediklerini duyduğum Deniz Akkaya ile
barışmış, koyu bir muhabbet halindeler… Gelini saymazsak gecenin en
güzel kadını Deniz’di. Bizim Çapa ise vallahi dengesiz, kiminle ne
zaman konuşup konuşmayacağı belli olmuyor. Hande Yener ile de
aralarının limoni olduğunu biliyordum, baktım ki kapıda dans
ediyorlar… Benden uzak olsun da ne yaparsa yapsın.
OKAN’A DEMET’TEN TRAŞ YASAĞI
Bu arada berber Mehmet beyin enişteye yapacağı damat tıraşı ne oldu
diye merak ederseniz hemen söyleyeyim. O iş yattı. Çünkü Demet
çiçeği burnunda kocasını kınasında kirli sakallı görmek istemiş… Eh
bu kadarcık şımarmak da hakkı herhalde…
DEMET EVİNDEN DAVUL VE ZURNA EŞLİĞİNDE
ÇIKTI
Sonra show başladı. Sahneye ilk çıkan Cahide ekibi oldu, ardından
oryantaller falan derken Demet’in günlerdir hayalini kurduğu sıra
gecesinin zamanı geldi. Okan Kurt’un kirvesinin getirdiği 13
kişilik grup ayaklarının tozuyla Cahide sahnesine çıktılar.
Boşuna ayaklarının tozuyla demedik, çünkü davul zurna ekibi
ve orkestra Urfa’dan bir minibüs kiralayıp gelmişler.Ve tüm
davetlileri hop oturtup hop kaldırıp, eğlencenin doruğuna çıkartan
işte bu sıra gecesi grubu oldu.
Sonradan öğrendiğime göre bu gurubun davulcusu ve zurnacısı eniştemizin isteği üzerine Kurt çiftinin Badur Boğaziçi Evlerindeki yuvalarına gitmiş ve gelinimiz davul zurna eşliğinde Cahide’nin yolunu tutmuş. Böylece Demet, geleneklere uygun olarak davul ve zurna sesleri eşliğinde uğurlanmış Cahide’ye.
KAYNANASINDAN DEMET’E KAFİYELİ AİLEYE HOŞGELDİN
MESAJI
Bu sıra gecesi ekibinin on parmağında on marifet varmış meğer.
İlerleyen saatlerde sahnede çiğ köfte yoğurup mırra bile yaptılar.
Köfteleri gagalarken sahneye bir dönüp baktım ki Okan enişte şarkı
söylüyor. Aşka gelmek bu olsa gerek. Şarkıyı o kadar içten okudu
ki, beğenmemek mümkün değildi. Hatta annesi "Al yağlık yeşil yağlık
oğlumun dillerine sağlık" diyerek bana kalırsa üstü kapalı şekilde
‘oğlumun şarkısını beğenmeyen karşısında beni bulur’ sinyali
verdi.
Demet de kaynanasının kafiyeli dileklerinden nasibini aldı. Tam
kınanın yakılmasının ardından hanımefendinin ağzından çıkan
El çinçini çinçini
Öpem ağzının içini
Hoşgeldin sefa geldin
Oğlumun güvercini... dizeleri bana Demet’in bir kaynanadan çok
ikinci bir anne kazandığının hissini verdi.
DEMET’E ÇOK ÖZEL VANTİLATÖR
Bir ara DJ Eser ve David Şaboy’un muhteşem müziklerine kanatlarımla
ritm tutarken hafiften sıcak bastı. O anda farkettim ki gelin de
ellerini yelpaze gibi kullanmaya başlamış. Fırsat bu fırsattır
dedim Demet’in yanına doğru sessizce süzülmeye başladım. "Biraz
sıcak mı oldu ne?" diye muhabbete girip ağzından birkaç laf almaktı
amacım. Ama Çapamarka çetesinden kurtulup kızın yanına yaklaşmak
mümkün mü? Ondan kurtulduk, bundan kurtulduk derken dalga dalga
geliyorlar insanın üstüne… Bu sefer ele başı Çapa’nın ‘Aristokrat
Google Sarp’ diye hitap ettiği harami bozdu işimi. Demet’e sıcak
bastığını farkeden, Sarp Bey, ona çok özel elde taşınan bir
vantilatör hediye etmiş… Demet de bir garip vallahi… Vantilatörü
alınca sevinçten çocuklar gibi dans etmeye başladı. Benim ağız
yoklama planlarım da haliyle suya düştü.
Bu arada Sevgili Esin Övet, davetli olarak geldiği gecede bir
yandan fotoğraf çekip bir yandan da hafızasına notlar kaydedip
vallahi arı gibi çalışıyordu… Anlaşılan gazetecilerde ’off’ düğmesi
denen bir şey yok, Esin geceyi nasıl yorumlayacak köşesinde çok
merak ediyorum doğrusu…
Bu arada beni en çok mutlu eden şey Çapa’nın ben geldikten sonra
haddini bilip efendi efendi köşesine çekilmesi ve gece boyunca
boynuna astığı davullu geline ve damada Show yapmasıydı. Vallahi bu
adam aç kalmaz haftaya dümbelek çalarken Balık Ayhan grubunda
görürsek şaşırmayalım. Haydi bana müsaade şu stand up dünyasındaki
bomba dedikoduları yazmaya başlıyorum
Hafiften uzun, müjdeli dipnot: Kına gecesinin konuklarından biri de Deniz Seki’ydi. 7 kilo vermiş bizim kız, fıstık gibi olmuş. Bir de öyle bir müjdesi vardı ki Deniz’in sevenlerine konu hakkında 1-2 detay almam şart oldu. Efendim Deniz bomba gibi bir albümle bizleri sevindirecekmiş. Hem de CD’ye girecek 10 şarkıda da kendi imzası var. Bir düşünmek lazım kaç ses sanatçısı bu kadar yönlü olup hepsinde başarılı olabilir? İşte size o anında klasik olacak şarkılardan birinin tek mısrası...’Hayat iki bilet, biri gidiş biri dönüş’ Ayrıca unutmadan belirteyim,bu şarkıyı ortaya çıkarırken Deniz Seki İskender Paydaş ile birlikte çalışmış.
GAMLI BAYKUŞ
Geceden çok özel fotoğrafları haberin diğer fotoğraflarına
tıklayarak görebilirsiniz...
"Show Kulüp" kamerası oradaydı..
İzlemek için haberin videosuna TIKLAYINIZ!..