Elif Aktuğ: 'Sabah ekranının beyaz atlı prensleri'

"...Her kanalı takip etmeye çalışıyorum, kimi zaman İrfan'ı kimi zaman İsmail'i kimi zaman da İbrahim'i seviyorum; ara ara da Selver'i..."

'Sabah ekranının beyaz atlı prensleri'
Yeni Asır'dan Elif Aktuğ'un yazısı..

Sabah haberi izlemek, ana haber bültenini izlemekten daha fazla hoşuma gidiyor; üstelik ulusal kanallarda haber programları arasında ciddi bir rekabet var, bu rekabet de hoşuma gidiyor. Her kanalı takip etmeye çalışıyorum, kimi zaman İrfan'ı kimi zaman İsmail'i kimi zaman da İbrahim'i seviyorum; ara ara da Selver'i...

Hiçbir masraftan kaçınmadım ve sizler için sabah ekranının 4 beyaz atlı prensini inceledim... Hanımlar umarım sabah gözünüzü açtığınızda kendi prensinizi görüyorsunuzdur ama hayatınızda şu an bir prens yoksa, ilk iş kalkıp bir haber bülteni açın ve en azından dünyadan haberdar olan bir adama kulak verin... Platonik takılın...

İsmail Küçükkaya/Fox TV, İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat:İsmail'in yeri ayrı bende, uzun süre Akşam Gazetesi'nde çalıştık. Hakkında kitap yazabilirim, iyi gözlemciyimdir sıkı takipçim bilir. Heyecanı, bitip tükenmeyen enerjisi ve haber aşkı sayesinde ekranda 'iş yapacağını' tahmin etmiştim. Tek endişem, canlı yayına alışma süresiydi, iki ay kadar sürdü, çabuk atlattı kamera korkusunu. Poz vermekten vazgeçince, kendisi gibi olunca, kamerayı unutup kendisini dinleyen izleyicisine yoğunlaşınca, işi bitirdi. Dünyadan ve ülkeden haberdar bir gazetecinin farkını ortaya koydu, işin mutfağından gelen biri olarak yorumları ve seyirciye verdiği bilgilerle rakibi yok. Aksanı ve aslında habere uymayan bir ses tonu var ama haberciliğiyle bütün eksilerini silip atıyor. Genç kadınlar bayılıyor ona, sosyal medyayı kullanmayı seviyor. Twitter'da 313 bin takipçisi var. Yayında mesaj okuyor, herkese cevap veriyor, olumsuz cümleleri paylaşmaktan çekinmiyor. Tam bir ekran karakteri, ana haber bültenine geçeceğine eminim. Sabah haberlerinin 'bir numero'su...

İrfan Değirmenci/Kanal D, Günaydın: Yumuşacık sesi, ağzını bozmamaya çalışan İstanbul beyefendisi tavrıyla çok şeker. Az yorum yapıyor, İsmail'in gerisinde bu yüzden, taraf tutsa da kısa konuşuyor haber üzerine. Bir cümle, müstehzi bir gülümseme, o kadar. Sonra diğer habere geçiyor. İsmail dönüp dönüp aynı haberi konuşabiliyor mesela. İrfan çok genç, daha önünde çok uzun yıllar var, haberciliğin de artık şova (kötü anlamda demiyorum) dönüştüğünü unutmaması lazım. Twitter'da takipçi sayısı 750 binin üzerinde.

İbrahim Sadri/ATV, Kahvaltı Haberleri: Her an şiir okumasını bekliyor seyirci (ya da 'ben' öyleyim diyeyim, en doğrusu). En büyük kusuru, en büyük özelliği aslında. Çünkü sesi çok güzel, Türkçeyi çok güzel konuşuyor. İnsan böyle bir sesten sadece güzel haberler duymak istiyor. Şov ve şaklabanlıklar dünyasında sesini yükseltmeden, edebini bozmadan, sadece haberi sunuyor Sadri. Çay servisi yapan hanımefendiyle sohbetine bayılıyorum, fazla 'iyi' günümüz ekranı için. Sosyal medyayı kullanmıyor layıkıyla, 60 bin civarında takipçisi var. 

Selver Gözüaçık/TRT 1, 1'de Sabah: TRT kalıpları içinde dört dörtlük iş yapıyor. Olabildiği kadar şaka, olabildiği kadar yorum, olabildiği kadar şov yapıyor. Bir İrfan Değirmenci özgürlüğü verilse kimse tutamaz gibi. Seyirci onu seviyor, o seyirciyi seviyor. Ama haberi seviyor mu emin olamadım. Diğer kanallar bir gün öncenin hatta üç gün öncenin haberini girdiklerinde, ben TRT'ye geçiyorum. Orada da kalıyorum bir süre, zira Gözüaçık patlamaya hazır bomba gibi. Twitter takipçisi 2 bin bile değil. Sanki gönlünde program yapmak var...