Endişe bize ne yapar?
Endişe bize ne yapar?
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdurrahman Altındağ, günlük yaşamda aşırı
endişeli olma halinin yaygın anksiyete bozukluğu hastalığının
belirtisi olduğunu söyledi.
Her 100 kişiden 5-6’sının hayatının herhangi bir zamanında
yaşayabildiği yaygın anksiyete bozukluğunun, kişinin yaşam
kalitesini düşürme yanında başarısızlık nedeni de olduğunu dile
getiren Altındağ, şöyle konuştu: ’’Herkes günlük yaşamında farklı
derecelerde endişe hali yaşıyor ve endişe hali yaşamın normal bir
parçası. Hatta düşük düzeydeki endişenin gerekli olduğu
söylenebilir. Az endişeli olma hali, kişiyi günlük sorunlarla
mücadeleye hazırlıklı tutar, bireyin karşılaştığı sorundan, hızlı
karar vermesini sağlayarak, kolayca kurtulmasını sağlar.
Ancak bir de günlük yaşamda sürekli ve aşırı endişeli olma hali
var. Aşırı endişe hali kişinin yaşamını olumsuz etkiler. Bu kişiler
her durumda olası en kötü sonucu düşünürler. Günlük yaşamda aşırı
endişeli olma hali yaygın anksiyete bozukluğu hastalığının
belirtisidir. Kişiyi mutsuz ve başarısız eden bu hastalığın
tedavisi mümkündür.’’
Altındağ, yaygın anksiyete bozukluğu hastasının, endişelerinin
aşırı olduğunu bilmekle birlikte endişelerini denetleyemediğini,
sakinleşmeyi başaramadığını ifade etti. Toplumda ’’aşırı evhamlı’’
kişiler olarak bilinen yaygın anksiyete bozukluğuna sahip kişilerin
bir psikiyatri uzmanına başvurarak tedavi olmaları gerektiğini dile
getirdi.
Altındağ, geçerli bir neden yokken aşırı endişeli olma hali yanında
yorgunluk, dikkat bozukluğu, konsantrasyon güçlüğü, en küçük
gürültü karşısında irkilme, uykuya dalamama ve gece sık sık
uyanmanın yaygın anksiyete bozukluğunun belirtisi olduğunu
söyledi.
Hastalığa sıklıkla sanki fiziksel bir hastalık varmışcasına kendini
gösteren bazı bedensel belirtilerin de eşlik ettiğini ifade eden
Altındağ, şöyle devam etti: ’’Bu belirtiler, nedensiz yorgunluk,
baş ağrısı ve kas ağrıları, yutma güçlüğü, titreme ve seyirmeler,
terleme, tahammülsüzlük, bulantı, sersemlik hissi, sıcak basması
gibi fiziksel yakınmalardır. Stres yaygın anksiyete bozukluğunun
gelişiminde önemli rol oynar. Çocukluk dönemi ve genç erişkinlik
çağları arasında başlayan yaygın anksiyete bozukluğu, yavaş ve
sinsi gelişir. Kişiyi strese sokan olaylar, hastalığın
belirtilerinin şiddetli yaşanmasına yol açar.’’
Altındağ, yaygın anksiyete bozukluğu belirtileri yaşayanların ilk
yapması gerekenin psikiyatri uzmanına başvurmak olduğunu,
hastaların çoğunluğunun tedaviden yarar gördüğünü ifade etti.
Yaygın anksiyete bozukluğu hastalarına psikoterapi ya da ilaç
tedavisi uygulandığını dile getiren Altındağ, antidepresan ve
anksiyolitik ilaçlarla gerçekleştirilen tedavinin belirtiler
düzelinceye kadar sürdürüldüğünü kaydetti.