FETÖ'yü 'Abla' anlattı!

Yeni Asır'dan Tansu Edip Gökbudak'ın haberine göre İzmir'de Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) her semt ve mahallede nasıl örgütlendiği bir kez daha gözler önüne serildi.

Örgütün aynı zamanda Göztepe semti sorumlusu olan T.K, "Her semtte 8 ev kurulmuştu. Evlerde kalan abi ve ablalar okullarda maddi durumu iyi olmayan çocukları örgüt evlerine kazandırıyordu. Bunlar arasında Risale-i Nur ve Gülen'in 10 kitabını okuyan örgütte yükseliyordu" dedi. T.K., FETÖ'nün okulları arasında KPSS'ye benzer bir atama sistemi de olduğunu söyleyerek, "Devlete paralel atama sistemleri vardı. Amaçları kendilerine uygun bir nesil yetiştirmekti" dedi. T.K., örgütün abi, ablalarına 10'ar twitter hesabı açtırarak Türkiye aleyhine propaganda yaptırdığını da söyledi.

"Amaç ülkeyi küçük düşürmek"

FETÖ'nün İzmir'deki evlerinde 2008 ile 2013 yılları arasında kalan ve DEÜ İlahiyat Fakültesi sorumlusu olan T.K., Yeni Asır'a konuştu. Şimdi Din Kültürü öğretmeni olan ve cemaatle bağını 3 yıl önce koparan T.K., FETÖ ablalarıyla Manisa'da tanıştığını söyledi.

T.K. "Dini duyguları yüksek ve fakir çocukları buluyorlardı. Manisa'da lisedeyken yurtta kalmıştım. İzmir'e geldiğimde de beni Göztepe'deki eve aldılar. 'Bize vefa borcun var. Ödemek zorundasın' diyerek peşimi bırakmadılar" diye konuştu.

FETÖ'nün Türkiye'ye karşı ilk algı operasyonunun dershanelerin kapatılacağı söylentileri üzerine gerçekleştirdiğini söyleyen T.K., "17-25 Aralık'tan çok önce harekete geçtiler. Bütün bölge sorumlularına, 10'ar Twitter hesabı açtırdılar ve 20 kişilik takip listesi verdiler. Biz bu kişilerin paylaşımlarını yayıp dünya gündemine oturmaya çalışıyorduk. Amaçları Türkiye'yi küçük düşürmekti" dedi.

T.K., FETÖ'nün KPSS'ye benzer bir atama sistemi oluşturduğunu, bu sistemle öğretmenlerin ülke genelinde herhangi bir cemaat okuluna atandığını söyleyerek, "Nasıl ki KPSS'de öğretmenler yurdun dört bir yanına atanıyor, onlarda da internet üzerinden atama yapılıyordu. Ben Fethiye'de bir okula atanmıştım. Burada amaç çocukların FETÖ'ye hizmet etmelerini sağlamak" dedi.

Her semte 8 ev

Okullarda örgüte faydalı olacak çoçukların abi ya da ablalar tarafından yurt ya da evlere alındığını kaydeden T.K., "Her semtte 8 ev kiralanıyordu. Bu evlerden biri diğerlerinden büyük oluyordu. Bütün öğrenciler toplantı olacağı zaman en büyük eve geliyordu. Buralarda çocuklara Gülen'in hayatı anlatılıyordu ve hiçbir zaman kız ve erkekler birbirini görmüyordu" dedi. Örgütteki abla ve abilerin bir görevinin de burs toplamak olduğunu söyleyen T.K., "Genelde zenginlerden burs topluyorlardı. Ama burs verenler gidince paraları çocuklardan alıyorlardı. Bu paralar Gülen'e gidiyordu" diye konuştu.

Örgüt okullarındaki öğretmenlerin haftada 3 gün Gülen'in yayınladığı vaazları izleme zorunluluğu olduğunu söyleyen T.K., "Haftada en az 3 gün Gülen'i izleyip aramızda tartışma yapardık. Ancak Gülen'i eleştirmek yasaktı" dedi.

DEVŞİRME SİSTEMİ

FETÖ'nün Osmanlı dönemindeki gibi devşirme sisteminin de olduğunu olduğunu anlatan T.K, şunları söyledi:
"İzmir'deki ablalar her yıl en az bir kez doğuya gidip, oradaki fakir ama zeki çocukları buraya getiriyordu. Yılda en az 30 çocuk bu yöntemle cemaate kazandırılıyordu. Bu çocuklar bir süre sonra sınava sokularak emniyet ya da eğitim teşkilatı içerisine yerleştiriliyordu."

OKULLARA BÖLGE SORUMLUSU

Örgütün çok sıkı bir yapılanması olduğunu söyleyen T.K, "Ben eğitim ayağındaydım. Her birimde 2'şer sorumlu vardı. Bunlar cemaate öğrenci kazandırıyordu. Çocukları 'Herşeyi İslam'ı daha iyi yerlere getirmek için yapıyoruz' diyerek kandırıyorlardı" dedi. Örgütün "akademi" adında bir üst yapısı olduğunu da söyleyen T.K, "Evlerde öğrenciler en fazla 1 yıl kalıyordu. Ardından pırlanta ismi verilen Fethullah Gülen'in kitaplarından 10 tane ve 1 Risale-i Nur okuyanlar İstanbul'da 'Akademi'ye gönderiliyordu. Bu eğitimden geçenler devlet kadrolarına yerleştiriliyordu" diye konuştu.

BEYAZ SARAY'A GAZETE

T.K., FETÖ okullarındaki öğretmenlere zorla Zaman ve Bugün Gazetesi aldırıldığını söyledi. T.K., "Okuldaki öğretmenlere zorla 2 Zaman ve 1 Bugün Gazetesi aldırıyorlardı. Ayrıca Kurban Bayramı'nda her öğretmen zorunlu kurban parası verirdi. Zaman Gazetesi aldırma nedeni olarak ise, 'Beyaz Saray'a ülkelerde en çok satan gazeteler giriyor. Doğru haberi bizden öğrensinler bu yüzden 1 milyon hedefi var' diyorlardı" dedi.