Furkan Palalı: 'Annemin küçük Furkan'ıyım'

Furkan Palalı Akşam'dan Emine Bıyık'a özel açıklamalar yaptı.

KAFAYI İYİCE BOZDUM

Tatil dönemindeydim. Çok yoğun bir sezonun ardından durgun ve rahat birkaç ay geçirmek çok iyi geldi. Şimdi de yeni sezon çekimleri için geri sayım başladı. Artık yavaş yavaş set moduna girmeye başladım. Mekânın belli olmasını bekliyoruz. Türkiye’de mi yoksa yurtdışında mı başlasa diye. Onlarla ilgili çalışmalar var. Zamanımı şu an bol bol aksiyon filmi izleyerek değerlendiriyorum. Normalde de severim aksiyon filmlerini ama aksiyonu bol bir dizide oynayınca daha bir dikkatli izliyorsunuz. Kafayı iyice bozmuş durumdayım. Sürekli diziyle yatıp kalktığım için rüyalarıma giriyor. “Seyirciye nasıl yansıtırız, o aşka nasıl inandırırız?” derken kafayı çiziyorsun (gülüyor).

TİYATROYU ÇOK SEVİYORUM

‘Best Model of Turkey’ yarışmasına hazırlanırken tiyatro hayatım da başladı. Allah rahmet eylesin Tuncel Özinel bir oyuna başlıyordu ve oyuncu seçmeleri vardı. Oyunculuk hep aklımda olan bir şeydi. Bunun benim için faydalı olacağını düşündüm ve görüşmeye gittim. Tiyatro için ‘er meydanı’ derler ya, kendimi denemek istedim. Neyse okuma provaları alındı. Tuncel abi baba gibi yaklaşır; “Seni beğendik, hadi devam et” gibi bir cümle kurmuştu. Bu da oyunculuk adına bir kırılma noktasıydı benim için. Tiyatroda oyuncunun hata yapma şansı yoktur. Dizideki gibi “Hadi olmadı, tekrar çekelim” deme ihtimaliniz yok. Çok zor ama çok daha faydalı. Sinema ve televizyon işin biraz daha şov kısmı. Tiyatroyu çok seviyorum. O sahnede olmak çok hoşuma gidiyor.

HİÇ YILMAM, VAZGEÇMEM

Çok hırslıyımdır. Hiç yılmam, vazgeçmem. İnandığım ve bana fayda sağlayacağını düşündüğüm bir şeyin sonuna kadar peşindengiderim. Yorulan ve bunu dillendiren bir adam hiç olmadım. Azim ve mücadele hayatımda hep var. Başarmak için elimden gelenin daha fazlasını yaparım. Ama tabii her zaman başaracağım diye de bir şey yok. Ama olmadı diye pes etmem. Çünkü hayal ettiğimiz şeyler olmaz! Bu çok büyük bir yanlış bence. Bir sürü parametreler var; inanmak gibi, çabalamak gibi... Çok kapsamlı bir şey.

ÇOK YARAMAZ BİR ÇOCUKTUM

Çok yaramaz bir çocuktum. Aksiyon sahnelerine küçük yaşta hazırlandım (gülüyor). Her zaman düşmeye kalkamaya programlıymışım. Kovalamaca oynarken kapıya tekme atıp göçertmişliğim var. Evin küçük çocuğu olduğum için abime göre biraz daha rahattım. Annemle-babam ona bir misyon yüklemişti. “Biz yokken Furkan’a sen göz kulak ol” derlerdi. O yüzden abimde koruyup kollama durumu vardı. Annemler evden gidince onu da yoldan çıkarır, inadımla top oynamaya ikna ederdim. Kıyamadığı için oynardı benimle. Tabii bir sürü şey kırılırdı. Babam “Oğlum niye kardeşine engel olmadın?” derdi. Azarı o işitirdi, hâlbuki elebaşı benim. Abim bana göre daha programlıydı. Mesela işle ilgili bir hamle yapmadan önce ona danışırım. Abimin bakış açısına, babamın da hayat tecrübesine hep güvenmişidir. Babam bir ortama girdiyse herkes onu çok sever; tatlı bir sohbeti vardır yani. Öyle şeyler anlatır ki bir iki saat sonra aylardır tanışıyormuş hissiyatı uyanır içinizde. Onun hayata bakışı, tecrübeleri ondan dinlediğim ve dinleyeceğim çok şey var. Söylediği her şeye çok değer veririm. Annem için hiç büyümedim. Hâlâ küçük oğlu ‘Furkan’ım onun için. Kaç yaşındayım, “Üstüne kalın bir şeyler giy” demek için arar. Ne olursa olsun hep üşüyecekmişiz gibi davranır. Yemeğimi yedim mi, uykumu aldım mı diye sürekli arar.   

OYUNCUNUN YÜZÜNÜ GÜLDÜREN BİR YÖNETMEN

Osman Sınav ile aramız çok iyi. Hakikaten bir abi-kardeş, baba-oğul gibiyiz. Çalışmaya başladığımız ilk günden bu yana bana ne kadar inandığını hep hissettirdi. Onunla çalışmak çok keyifli ama üzerimde baskı da hissetmiyor değilim. ‘Kızıl Elma’nın çekimlerine başlamadan önce aylarca vakit geçirdik.

Birçok şeyi tartıştık, yorumladık ve kararlaştırdık. Hâl böyle olunca baya yol kat etmiş oldum. İlk günden beri gönül rahatlığıyla her şeyi sorarım. Sadece dizi için değil, sinema anlamında da birçok şey öğrendim. Onun yönetmen koltuğunda oturması bakış açımı çok değiştirdi. Çalışma sistemi çok farklı. Kafasında işte sahneyi çekiyor. Mizanseni koruyor. Bu oyuncuyu da rahatlatıyor. Oyuncunun yüzünü güldüren bir yönetmen. Birçok konuda ona akıl danışırım. Hep sabırlı ve işimle ön planda olmamı söyler. Herhangi bir konuyla ilgili fikir danışacağım isimdir Osman Sınav. Benim için çok değerli biri.