Hasan Karacadağ Gülse Birsel'e sert çıktı!..
Yönetmen Hasan Karacadağ, 'Dabbe- Bir Cin Vakası' filminde gerçek cinleri oynattığını söylediği için Gülse Birsel'in eleştirisine maruz kalmıştı.
Ünlü senarist- oyuncu Gülse Birsel, geçtiğimiz hafta yayınlanan köşe yazısında, 'Dabbe-Bir Cin Vakası' filmini, filmin yapımcısı ve yönetmeni Hasan Karacadağ'ı ti'ye almıştı. Filminde yaşanmış bir olaydan yola çıktığını söyleyen Karacadağ'ın böyle yaparak pazarlama taktiği uyguladığını yazan Birsel'e cevap gecikmedi. Karacadağ, Birsel'e sert yanıt verdi...
İRONİK TAVRA KATKI
"Türkiye öyle güzel bir ülke ki, bir sit com'da başarı
yakalamış bir hanım kızımız, hemen sinema uzmanı ve hele ki
sinemanın en zor türü olan korku filmi duayeni kesilebiliyor.
Gerçi, uzay boşluğunda bulunan amaçsız bir atomun bile bir değeri
varsa, zeki bir komedyen olan Gülse Birsel'in düşünceleri de
değerli sayılmaldır... 'Dabbe Bir Cin Vakası' isimli filmimle
ilgili yazıdan bahsediyorum... Eleştiriye cevap yazmak sinemacıya
yakışmayan bir durumdur, zaten benimkisi cevap değil; sadece
Gülse'nin ironik tavrına katkı amaçlı kısa bir yazı
olacaktır.
BİZ İKİ YABANCIYIZ
Gülse Birsel'e onun dilinden kısaca anlatmak gerekirse; korku
sinemasının, buluntu kayıtlar metoduyla belgesel gerçekliğe
yaklaşması nasıl bir metod ise; olayları uzatmadan, yetenekli
oyuncuları belli mekanlara hapsedip vır vır vır konuşturarak
güldüren sit-com da bir komedi metodudur. Gülse'cim; sen nasıl ki
Amerikan TV kültürü ürünü olan sit-com metodounu kullanarak
hayalindekileri kağıda döküyorsan, ben de 'found footage' metodunu
kullanarak hayal gücümü devreye sokabilirim. Aynı sularda yüzen iki
yabancıyız yani. Yani Gülse Birsel; şu andaki konumunu borçlu
olduğun sit-com denen türü sen mi var ettin, yoksa onu bulan kişi
ve kişilere; o türü kullanarak diziler yazdığın için her gün
uyumadan önce şükranlarını mı sunuyorsun? Bir samuray atasözü der
ki; "Seni en sert eleştiren kişi ya senin dostundur ya da
ümitsizliğe uğramış meraklı bir düşmanındır..." Eh, böyle güzel
yüzlü bir insandan düşman olmaz. Zaten yazısından dost olduğu
belli. Gülse Birsel; 'bir şeye eğilim o şeyden anlamaktır' düsturu
gereği senin bilinçaltında korku filmi üretme potansiyeli olduğunu
varsayıyorum.
HODRİ MEYDAN!
Bir de Gülse Birsel, "Ceyda T. kim diye
sormuş?" E be şeker Gülse, eğer sen 'found footage' denen korku
türünü gerçekten kavrasaydın, internete girip Ceyda T.'nin kim
olduğunu araştırmazdın. Ama ben yine de found footage'a sadık
kalarak, Ceyda T. ile ilgili belgeleri sana göstermeye hazırım.
Eğer cin kelimesi seni korkutmuyorsa ve gerçekten Ceyda T.'yi
görmeye hazırsan; eminim ki izleyeceğin gerçek görüntüler en
azından bir kadın olarak seni şoka sokacaktır. İstediğin zaman beni
arayabilirsin; sana ve zekana ayrıcalık yapıp dehşeti izlettirmeye
hazırım! Ha "Korku filmi, stresli yaşamı daha da strese sokar,
boşver" demişsin ama maalesef bu bilgi de yanlış. Zira iyi bir
mistik korku filmi kadar stresi baltalayan hiçbir güç yoktur.
Netice; filmime gösterdiği ilgiden dolayı Gülse'ye teşekkür eder ve
kendisinin Amerikan kaynaklı ama Türkleşmiş sit- com türünün 'Türk
kraliçesi' olmasını dilerim."
"CİN DEMEYİN KARŞINIZA KARACADAĞ
ÇIKABİLİR!"
Gülse Birsel ise yazısında şöyle yazmıştı: "Hasan
Karacadağ'ın daha önceki korku filmlerinde; temanın Kur-an'da
geçtiği, oynayan oyuncuların başına sonradan tatsız şeyler geldiği
gibi pazarlama teknikleri kullanıldı. Son filmi 'Dabbe Bir Cin
Vakası'nın tanıtımı da bu prensip üzerine kurulu.
BAŞROLDE CİN!
Filmde 'Gerçek cin görüntülerinin' kullanıldığı iddia ediliyor. Bu
görüntüler hangi teknikle elde edildi, niye şimdiye kadar
haberlerde filan yayınlanmadı; onu bilmiyoruz! Bir de hikayenin
Türk psikiyatri tarihinde önemli yeri olan ve 'Ceyda T. Vakası'
olarak anılan olaylara dayandırıldığı söyleniyor. Yani her şey
tamamen gerçek. Başrolde oynayan cin, harbi cin filan yani, bir
nevi otobiyografisinde oynuyor denebilir; o denli! Yalnız
psikiyatri literatüründe 'Ceyda T. Vakası' diye bir olaya
rastlanmıyor, internetteki tüm aramalarda Ceyda T. yazıldığında
filmin tanıtımı çıkıyor. Bu arada aynı yönetmenin bir de 'El Cin'
isimli projesi var ki, onun da üç boyutlu bir (yine) cin vakası
olduğu söyleniyor. Cinlerden sorumlu sinemacımız Hasan Karacadağ!
Yani dikkat edin; üç harfliler deyin, isimlerini anmayın çünkü
'cin' derseniz karşınıza çat diye Hasan Karacadağ
çıkabilir!"
Öner ÖNGÜN