Her derde deva: Enginar!
Her derde deva: Enginar!
Bahar aylarıyla birlikte tezgahlardaki yerini alan enginar, sahip
olduğu vitamin ve minerallerle tam bir sağlık dostu olan enginarın
yapraklarının da yenmesi öneriliyor.
Posa yönünden çok zengin olan ve karaciğeri temizleyici özelliği
bulunan enginarın, faydaları saymakla bitmiyor. Damar sertleşmesini
engelleyen, kanı temizleyen, beyin hücrelerini yenileyen enginar,
aynı zamanda kolesterol düşmanı olarak da biliniyor.
Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Baş
Diyetisyeni Sevinç Yetişen, yaptığı açıklamada, daha ilk çağlardan
beri
faydaları bilinen enginarın, içerdiği bazı maddeler sayesinde
birçok önemli özelliklere sahip, besin değeri yüksek bir sebze
olduğunu söyledi.
Enginarın protein, karbonhidrat, lif, fosfor, kalsiyum, demir,
sodyum, potasyum, magnezyum, çinko, A, B1, B2, B6 ve C
vitaminlerini bünyesinde barındırdığını dile getiren Yetişen, buna
karşılık besin değeri son derece yüksek olan bu sebzenin kolesterol
içermediğini vurguladı.
Her derde deva
Yetişen, enginarın antioksidan özellikleri nedeniyle karaciğere çok
faydalı olduğunu dile getirerek, enginarda bulunan "Cynarin"
maddesinin karaciğer, safra kesesi, böbrekler ve bağırsak
sisteminin düzenli çalışmasına yardım ettiğini söyledi.
Yiyeceklerin sindirimini kolaylaştıran enginarın, mide ve
bağırsakları dezenfekte edici özelliği sayesinde ishale de iyi
geldiğine işaret eden Yetişen, bu şifalı sebzenin güçlü bir idrar
söktürücü olduğundan böbreklerin çalışmasını düzenleyerek vücuttaki
zararlı sıvıların dışarı atılmasını kolaylaştırdığını, böbrekteki
kumların dökülmesine de yardım ettiğini anlattı.
Yetişen, enginarın kanı temizlediğine, toksik maddelerin idrarla
dışarı atılmasını sağlayarak yorgunluğu giderdiğine dikkati
çekerek, şöyle konuştu: "Yapılan araştırmalarda enginarın sindirim
sisteminin yanı sıra kalp için de yararlı olduğu, kalp kaslarını
güçlendirerek kalbin daha rahat çalışmasını sağladığı, kolesterolü
ve trigliseridi düşürdüğü ve damar sertliğine iyi geldiği
saptanmıştır. Enginar, içerdiği bir tür nişasta olan inülin
sayesinde kandaki şeker düzeyini düşürülmesine yardım eder, bu
nedenle şeker hastalarını da rahatlıkla tüketebilir. Devam eden
araştırmalarda enginarın içerdiği sylmarin sayesinde, hücrelerin
hasar görmesinin yavaşladığı prostat, meme ve rahim ağzı
kanserlerini önleme konusunda da etkili olduğu görülmüştür."
Yaşlanmanın etkilerini azaltıyor
Enginarın, içerdiği posa, mineral ve vitaminler sayesinde vücudu
dinlendirdiğini, dinçlik ve gençlik verdiğini belirten Yetişen,
hücrelerin yıpranmasını engelleyerek yaşlanmanın da etkilerini
azalttığına işaret etti.
Yetişen, yabancı ülkelerde çocuk mamalarının yapımında, kozmetikte,
içki ve boya sanayisinde de kullanılan enginarın düşük kalori
içerdiği için zayıflamak isteyenler tarafından da rahatlıkla
tüketilebileceğini söyledi.
Satın alırken dikkat edin
Türkiye’de sınırlı miktarda üretildiği için yüksek fiyatlarla
satışa sunulan enginar sağlık için taze olarak ve mevsiminde
tüketilmesi gerektiğini ifade eden Yetişen, şöyle devam etti:
"Satın alırken yeşil yapraklarının ucuna bakarak satın alınmalıdır.
Ucu siyah olan yaprağa sahip olan, yaprakları birbirinden çok ayrı
olan ve üstünde siyah lekeleri olan enginar bayattır. Enginarın
ortası sert olmalı ve tüylerinin iğne gibi batması gerekir. Sapında
delik olması içinin kurtlu, esmer lekelerin olması enginarın
ortasının çürümüş olduğunu gösterir. Ağırlığı fazla olanı tercih
etmelidir. İyi bir enginarın sapının uzunluğu 8-10 santimetreyi
geçmemelidir."
Yeşil yapraklar atılmamalı
Yetişen, yemek yapmadan önce enginarın çok iyi yıkanması
gerektiğini dile getirerek, temizlerken yapraklarının da ayrılarak
sökülmesi gerektiğini bildirdi.
Enginarın sadece göbeğinin yenmemesi, yeşil yapraklarının da
haşlanarak tüketilmesinin önemine dikkati çeken Yetişen, "Haşlama
suyu da atılmamalı. İçine biraz pirinç katılarak çorba olarak da
tüketilmelidir. Enginar yemeği iyi çiğnenerek yenmeli ve
pişirildiği gün tüketilmelidir. İçinde çok çabuk toksin
oluşabileceğinden pişmiş enginar bekletilecekse buzdolabında 24
saatten fazla bekletilmemelidir" diye konuştu.