'İçine ettiniz..'
CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç ile AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın arasında 'hakaret' tartışması yaşandı.
TBMM Genel Kurulu'nda, kamuoyunda 'Torba Yasa' olarak bilinen Bazı
Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi görüşmeleri sırasında CHP Tunceli Milletvekili Kamer
Genç ile AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın arasında 'hakaret'
tartışması yaşandı.
Genel Kurul'da söz alan CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç,
'alnı temiz olan bir iktidar çıkar tarafsız mahkeme
karşısında ifade verir' diyerek sözlerine şöyle devam
etti, "Şimdi siz hakimi, savcıyı görevden alacaksınız,
polisleri görevden alacaksınız, ondan sonra diyeceksiniz ki,
'bundan sonra herhangi bir soruşturma yapmak için Vali'den izin
alacaksın' diyeceksiniz. Tayyip Erdoğan'ın oğlu ifadeye çağrılıyor,
niye gitmedi şimdiye kadar. Savcıları değiştiriyorsunuz, mahkemeyi
ortadan kaldırıyorsunuz, kendi yargılamanızı kendiniz yapıyorsunuz.
Sen gidip de 630 milyon doları devletin iş verdiği kişilerden aldın
da niye komplo olsun. Siz yıllarca bu Fethullahçıların elini
ayağını öpüyordunuz. Bülent Arınç Amerikalara gidip elini öpüyordu
bunun. Şimdi paralel yapı var diye, bu bahane altında Türkiye'de
diktatör bir rejim kurmak için bunu bahane ediyorsunuz. Yoksa
paralel yapı diye bir şey yok. Gelin şu soruşturmaları yapalım, bu
fezlekeleri getirelim, eğer temizseniz önce ben çıkar özür dilerim.
Temiz değilseniz, kirli, hırsız, yolsuz olan kişiler bu devletin
başında bulunmasın."
"MASUMİYET İLKESİNİN İÇİNE
ETTİNİZ"
Genç'in sözleri üzerine, sataşma olduğunu belirten AK Parti Grup
Başkanvekili Ahmet Aydın söz aldı.
Kamer Genç'e sözlerine yanıt veren Aydın; "Kişi kendisinin
aynasıdır derler. Burada ilgili arkadaş her seferinde sanki
karşısına ayna koymuşlar, aynaya bakarak konuşmaya devam ediyor. Şu
Meclis tutanaklarını bir açın bakın ilgili arkadaşın konuşmalarına
bakın, bütün konuşmaları hakaret dolu ve aynı konuşmalar. Hiç
bıkmadın mı? Usanmadın mı? Yazık günah nedir bilmiyormusun?
Hiç mi vicdanın yok? Bu kadar yalanı bu kadar hakareti bu kadar
ithamı bir arada yaparsın şaştım doğrusu. Allah ıslah etsin
diyorum. Bizim abdestimizden de namazımızdan da şüphemiz yok. Son
olaylarla ilgili her seferinde olup olmadığı belli olmayan bir
takım iddialar üzerinden bütün bir grubu suçlamanız ne ahlaka ne de
hukukla bağdaşır. Masumiyet ilkesinin içine ettiniz. Soruşturmanın
gizliliği diye bir şey bırakmadınız. Asıl suç o tapeleri burada
okumanızdır. Bu soruşturmanın gizliliğine ihlaldir. Eğer bir suç
işleniyorsa, eğer iddialar üzerinde suçlu var derseniz
sizlerle ilgili bir takım iddialar dile getirildiğinde hepiniz
suçlu olduğunuzu kabul eder misiniz. Kamer Genç ile ilgili bir sürü
iddia var. Mal varlığından tutunda şununla bununla ilgili bir takım
şeyler var. Bunların hepsini mahkeme gibi yargısız infaz yapsam
mahkeme olmadan buradan kalkıp sizi suçlasam ,sizi burada kesin
mahkumiyetle suçlasam doğru olur mu? Sayın Başbakanımızın oğlu ile
ilgili ne yakalama ne de tutuklama kararı vardı. İfadeye davet
varmış oda tebliğ edilmedi. Kendisi de açıkladı ifadeye
çağırılırsam hazırım diye" diye konuştu.
"DOĞRULARI SÖYLÜYORUM"
Ardından Kamer Genç söz aldı ve Aydın'a cevap verdi. Genç;
"Ben daima doğruları söylüyorum. Benim mal varlığım, Tayyip
Erdoğan'ın da oğlunun da, Tayyip Erdoğan'ın oğlunun Vakıflar
Bankası'na yatırılan 100 milyon dolar nereden gelmiş. Bu vakfa
kimler bağışta bulunmuş, Fatih Belediye Başkanı niye SİT alanı
içinde olan hazine arazisine büyük bir yurt yapmışta Tayyip
Erdoğan'ın oğluna vermiş, bunları araştıralım, bir şey yoksa gelir
sizden özür dilerim" dedi.
"SENİ MUHATTAP ALMAK BİLE
İSTEMİYORUM"
Ardından, Ahmet Aydın tekrar söz alarak şunları söyledi;
"Arızalı saat bile günde 2 defa doğruyu gösterir. Ama sen
ömründe bir defa doğru konuşmayı beceremedin. Yazık yahu. Seni
muhatap bile almak istemiyorum. 'Savcıyı hakimi kaldırdınız'
diyorsun. Asıl hakimi savcıyı kaldıran sensin, mahkemelere de gerek
yok burada herkesi mahkum ettin. El insaf, herkesi mahkum eden
sensin. Hem iddia sahibisin, hem hakimsin, mahkemesin yargılama
yapıyorsun, hükmü de tesis ediyorsun. Eğer bu söylediklerini ispat
etmezsen sen müfterisin, namertsin. Her bir iddiayı ispat etmek
zorundasın. Ya iddiada bulunmayacaksın, ya da iddiada bulunduğunu
mahkeme kararı ile ispatlamak zorundasın. Elinde varsa bilgi, belge
mahkemeye gitmeyen namerttir. Sonuna kadar git takip et, beraber
takip edelim. Eğer varsa birinin yolsuzluğu beraber sonuna kadar
gidelim. Yoksa gelip bütün bu gruptan, bütün bu milletten,
Başbakanımızdan, Cumhurbaşkanımızdan özür dilemen lazım. Ayıptır,
her seferinde Cumhurbaşkanından başlıyorsun, milletvekilinden
çıkıyorsun. Bu ülkenin temsilini sağlayan bir Cumhurbaşkanı,
devletin başıdır, Başbakan hükümetin başıdır, bu milletvekilleri
milletin iradesi ile buradadır. Bu kadar hakaret etmeye
hiçbirinizin hakkı yok. Senin hiç hakkın yok, milli iradeye saygılı
ol önce. Eğer elinde bir takım bilgiler ve belgeler varsa yargıda
ispat etmeye çalış, ispat edebilirsen seninle bile beraber olurum.
İspat edemezsen müfterisin."
Yaşanan gerginliğin ardından TBMM Başkanvekili Meral Akşener,
birleşime 10 dakika ara verdi.
DHA