İZEL'LE KÜSÜZ

Cenk Eren, yeni albümü Dönüm Noktamı geçtiğimiz günlerde DMC etiketiyle çıkardı.

İZEL'LE KÜSÜZ

“43 yaşındayım. Mutasyona uğradım. Artık hayata bambaşka bir pencereden bakıyorum. Bende ki bu değişim albümüme ve şarkılarıma da yansıdı” diyen Eren, yeni projesini ve İzel'le arasındaki sorunları anlattı...

İki yıl aradan sonra yeni albümünüz “Dönüm Noktam”la müzik marketlerdeki yerinizi aldınız. Ve “İlk defa bir albümde bu kadar rahat davrandım” diyorsunuz. Bu rahatlamanın sebebi nedir?
- Bundan bir önceki albümüm “Kiraz Mevsimi”nde Sezen Aksu'yla çalışmıştım. Gece gündüz onun stüdyosundaydık, inanılmaz titizlenmiştim. Sonucunda ortaya çok güzel bir albüm çıktı. Ama bu albümde boşverdim. “Dönüm Noktam”da İzel'le çalıştım. İzel şarkı buldu, “Gel dinle” dedi, “Tamam, sen beğeniyorsan güzel şarkıdır” dedim, gitmedim. Albümün bütün aranjelerini Sinan Akçıl yaptı, bir tek şehrazat'ın şarkısında Volga Tamöz imzası vardı. Neyse... Sinan arıyor, “Altyapıları yaptım, gel dinle” diyor, ben yine “Tamam tamam güzel olmuştur” deyip gitmiyorum.

Neden?
- Çünkü umudum kırılmıştı. Albüm yapıyorum, güzel şarkılar yapıyorum, ama bir türlü hak ettiği yere gelmiyor.

Sahnedeki başarıyı albümlerinizde yakalayamadığınızı mı düşündünüz?
- Evet. Bir önceki albümde çok heveslenmiştim, onda da başarı gelmeyince böyle bir rahatlık çöktü üzerime sanırım...

Sizin başarıdan kastınız nedir?
- Satış grafiğinin iyi olması. Bu albüme de “Aman nasılsa aynısı olacak” diyerek başladım. Fakat çalışmalar ilerledikçe okumalar ve şarkılar çok beğenildi. Ben albümü boşvermişken, albüm benim üstüme üstüme gelmeye başladı. Bunun keyfini çıkarıyorum.

Desenize artık keyif dönemindesiniz...
- Aynen öyle. Tabii ki işime yine titizleniyorum, ama son derece rahatım artık. Çünkü en güzel yerlerde sahneye çıktım, hâlâ en çok ekstraya giden erkek sanatçıyım. Albüm yaptım, televizyon programları yaptım, yaşadım, gezdim, her şeyi yaptım. şimdi rahatım. Çok çalıştım, tırnaklarımla bu yerlere geldim.

Çok da gözyaşı döktünüz...
- Evet, hatırlarsan yıllar önce kuliste sana ağlamıştım.

Evet, hatırlamaz mıyım? O zamanlar endişeniz neydi, paylaşır mısınız bizimle?
- Başarı değil, ayakta durabilmek istiyordum. Ben uzun yıllar ayakta durabilmek için mücadele ettim. Bunun karşılığını da aldım. Benim yaşadığımı, bugün albümleri milyon satmış insanlar yaşayamadılar. Ben Rumeli Hisarı'nda şarkısı tutmadan konser veren tek adamım. Benim o zamanki endişem gerçekten ayakta durabilmekti. Çünkü yalnız başına yaşayan biri değildim. Ailem benim için önemliydi. Ben altı yeğenimi üniversitede okuttum. Onları okutabilmek için maddi güç gerekiyordu. Benim endişem o yüzdendi. şimdi hepsi mezun... Onları görünce ne kadar güzel bir şey yaptığımı anlıyorum.

Sizin daha çok “Bundan sonra ne yapacağım” endişeniz vardı. Kulüp çalışması nereye kadar gidecekti. Bunun bir sonu olacaktı. ışte tıkandığınız bu noktada da Nükhet Duru hayatınıza girdi...
- Kesinlikle. Nükhet de benim hayatımda bir dönüm noktasıdır. Onunla beraber başka bir ivme kazandım. Nükhet benim ciğerimin, kalbimin yarısıdır. Bana müzikal ve hayat anlamında çok katkısı oldu. Biz birbirimize şans getirdik.

İyi bir şarkıcı olduğunuza inanıyor musunuz?
- Kesinlikle ben iyi bir şarkıcıyım. Bu konuda artık mütevazı olmayacağım. Sesime güveniyorum. Yakında dünyaya açılacağım.

Gerçekten mi?
- Yok canım... Ben bu lafa ölüyorum. Çünkü o dünyaya açılanlar, sadece Almanya'da Türk diskosuna açılıyorlar! Herkesin bir devri var, kimse bu dünyaya kazık çakmıyor. Hepimiz gideceğiz. Hayata dair kavgaları da bıraktım tabii... Artık keyif yapıyorum.

Peki, albüme dönelim. “Dönüm Notam”ı İzel'in prodüktörlüğünde yaptınız. ızel'le nasıl buluştunuz?
- Benim bundan önce Nazan Öncel, Sezen Aksu tecrübelerim var...

Ağır tecrübeler miydi bunlar?
- Yok o anlamda söylemedim. Benim hayatımda kadınların önemi çok fazladır. Sezen Aksu, Nazan Öncel, Pınar Altuğ, şenay Düdek, sen varsın... ış anlamında hayatımda çok fazla iş ortağım olmuştur. ızel ile biz hiçbir yerde hiçbir şekilde ortaklık yapmadık. Can dostumdur ama iş yapmadık. Neyse ızel bir gün bana, “Sen çok iyi bir şarkıcısın. Gel birlikte albüm yapalım” dedi. Kabul ettim, sonra kendisi deli gibi çalışmaya başladı. O benim şarkılarım için çalışıyor, ben de onun için doktorlara falan gidiyorum. Yüzü için... ızel'le 14 yıllık bir geçmişimiz, dostluğumuz var. Bir de ızel şarkı anlamında çok iyi koku alır. Her albümünde mutlaka 3-4 tane hit çıkarır. Çok iyi bir sestir. Bu anlamda ızel'e çok güvendim. Ve bu albümü birlikte yapmaya karar verdik. Çok da güzel oldu. Fakat şimdi küsüz.

Neden küstünüz, ne oldu?
- Albümdeki bir şarkıda ızel'le ters düştük. Bu albümde hiçbir şeye karışmadım ben, ama bir şarkıda “Hayır bu öyle değil, böyle olacak” dedim diye bana kırıldı. Kırılınca, ben de ona telefon açmadım. Stüdyoya girdim, şarkı söylüyorum, ızel'in orada olması gerek, ama gelmedi. Telefondan dinledi. Arada da aracılar var. “Orası olmadı, bir daha okuması gerek” dedi. Benimle konuşmadı. Aramızda böyle tatlı bir küslük var... Yani öyle “Küstük, bir daha birbirimizin yüzüne bakmayacağız artık” durumu değil. Çünkü bu albümün direği ızel'dir. Albümün her şeyi ile ilgilendi, ama bunu aracılarla yaptı. (Gülüyor) Geçenlerde, “Bana geleceksin, ızel ben ettim sen etme diyeceksin” dedi. Demez miyim? Amerika'ya gitmiş şimdi. Ben de yanına giderim, orada barışırız.

Kadınlarla iyi bir diyaloğunuz var. Onlar için iyi bir arkadaş, iyi bir sırdaşsınız...
- Öyleyimdir.  İyi adamım ben. Kadınlar beni sever. Ben hep zor kadınlarla bir arada oldum, çalıştım. Dürüst olduğunu gösterirsen, aşılamayacak hiçbir engel, hiçbir sorun yoktur. Kadınlar, önemli, güzel ama zor varlıklar. Aslında erkeği idare etmek kadının elindedir. Kadınlar her şeyi çok didikliyorlar. Kadınların en büyük kusuru, erkeklerine “Beni seviyor musun, yok artık sen beni sevmiyorsun” falan demeleri. Bu laf var ya, erkeği delirtiyor. Sevmiyorsa niye seninle beraber olsun ki?

Albümünüzde bir de Deniz Seki şarkısı var...
- Albümümün en güzel şarkılarından biri... Onun bütün bunları atlatacağına, toparlanacağına inanıyorum...

MUTASYONA UĞRADIM

Albümün adı “Dönüm Noktam”... Gerçekten hayatınızın dönüm noktasında mısınız?
- Evet, mutasyona uğradım. şimdi çok daha yakışıklı oldum. Her şey oturdu. (Gülüyor) Neyse, dönüp hayatıma bir baktım. Neler yapmışım, nerede hata yapmışım, ne kötülükler, iyilikler yapmışım, ne yalanlar söymemişim dedim. Bunların hepsini eleğin içine koydum. Ve artık “iyi insan” olmam gerektiğini gördüm. “Ben bir viraja gelmişim. Bu virajı dönüyorum ve bu benim dönüm noktam olmalı” dedim. 43 yaşındayım. Erkek 43 yaşına geldiği zaman aklı başına geliyor. Dolayısıyla ben de her anlamda hayatımın dönüm noktasındayım. Ve hayatımın albümünü yaptım diyebilirim.

Sema Eren /Hürriyet