Migren
Migren
Hastalık için "yarım baş ağrısı" anlamına gelen latince söylemin
değişimiyle MIGREN adı yerleşmiştir. Ülkemizde de yaygın olarak
halk tarafından bilinmektedir. " Migren herhalde ", " Migrenim
tuttu " laflarını her insan duymuştur.
Migren, gelip geçici baş ağrısı ile kendini gösteren bir
hastalıktır. Baş ağrısı en uzun bir gün sürer. Çoğunlukla 3 - 5
saat devam eder. Ağrının şiddeti kişiden kişiye değişir. Ayni
kişide de her ağrı ayni şiddette değildir. Ağrı şiddetli olduğunda
bulantı ve kusma ağrıya katılır. Kusmadan sonra ağrıda bir azalma
olması migrene ait bir özelliktir. Ağrı genellikle başın bir
yarısında başlar ve her tarafına yayılır. Kusmadan sonra ağrı
azalmadan sürüyorsa ve başın tek tarafından başlayan ağrı, her ağrı
geldiğinde ısrarla aynı tarafta ve yer değiştirmiyorsa bir hekime
danışmak gerekir.
Hekim migrene ait olduğu düşünülen ağrının başka bir nedeni
olabileceğini araştıracaktır.
Baş ağrısı sırasında hastalar parlak ışık ve sesten rahatsızlık
duyarlar. Loş ve sessiz bir ortamda yatmak isterler. Ağrı
geçtiğinde çoğunlukla uyurlar. Bunu da " ağrım uyuyunca geçiyor."
diye aktarırlar.
Migren kadınlarda daha çok görülür. Adet öncesi, adet ve adet
sonrası dönemlerde yoğunluk gösterdiği bilinmektedir. Yalnız bu
dönemlerde ortaya çıkan tipleri de vardır. Her yaşta başlayabilir.
Bebeklerde görülen
periyodik kusmaların bile migrenle ilgili olduğu düşünülmektedir.
Migren hastası olan kadınların ağrıları menopozdan sonra çok
hafifler ya da kaybolur.
Migren ataklarının sıklığı değişkendir. Haftada ikiden çok baş
ağrısı söz konusu ise hastanın ağrı gelmesini önleyen tedavi için
bir nöroloji doktoruna başvurması önerilir. Migren hastalarının
ailelerinde mutlaka migreni olan bir kişi vardır. Hastalar bunu
çoğunlukla kabul etmezler illa kendilerindeki ağrıya tıpatıp benzer
bir ağrı olmadığını savunurlar. Oysa migren ağrısı kişiden kişiye,
şiddeti ve sıklığıyla farklıdır. Migren ailevi geçişli bir
hastalıktır.
Bazı yiyecekler ve bazı durumlar baş ağrısını davet edebilirler.
Uykusuzluk, açlık, mayalı içkiler, eskitilmiş peynirler, kabuklu
deniz mahsulleri, konserve yiyecekler ve kuru yemişler ağrıyı
tetikleyebilir. Bazı migren hastaları ağrının geleceğini önceden
anlarlar. Çoğunluk hastada bu hafif bir ağrı ve durgunluk hissi
olarak kendini gösterir. Bazı hastalarda bu öncü belirtiler, parlak
ışık çakmaları, yarım görme, bulanık görme şeklindedir.Ağrı bunları
izler. Bunlara " öncü belirtili migren " ( Auralı Migren ) diyoruz.
Çok nadir hastada da bir beden yarısında güçsüzlük ya da gözde
kapanına ve çift görme ile giden migren tipleri de görülür. Bu
tipler de " eşliğinde bozukluk gösteren " ( komplike ) migren
olarak adlandırılır.
Migren iyi huylu bir hastalıktır. Sakatlığa neden olmaz. Ancak iş
günü kaybına neden olduğu ve çok kişide görüldüğü için ciddiye
alınan bir hastalıktır. Ağrıdan sonra hasta sanki ağrıyı çeken o
değilmişçesine sağlıklı ve iyidir. Hastalar ağrıyı hisseder
hissetmez alırlarsa ağrı kesici ilaçlarla rahatlarlar. Ağrı çok sık
geliyorsa sorumlu migrenden ziyade sık kullanılan ağrı kesici
ilaçlardır. Migren hastalarında günlük gerilim baş ağrıları
görülmesi de olağandır ve hastalar migren ağrısını diğer baş
ağrısından ayırt etmeyi öğrenmelidirler.
Hastalara Verilebilecek Öğütler
Migren tanısını mutlaka doktor koymalıdır. Yakınlarınızın söylemesi
ile migren hastası olduğunuza inanmayın.
Haftada iki kereden fazla baş ağrısı için ilaç kullanmayın. Ağrı
kesicilerin sorunsuz kullanımı ile kimi ilaç böbreğinizi kimisi de
karaciğerinizi tedavisi olanaksız şekilde hastalandırabilir.
Içinde " ergotamin " olan ilaçları ayda bir kereden daha çok (
doktor vermiş olsa bile ) kullanmayın.
Her zamankinden farklı baş ağrısı hissederseniz mutlaka bir
nöroloji kliniğine başvurun