Nejat İşler'den hayranlarını üzecek karar
Nejat İşler, bir zamanlar Teşvikiye’deki Tezgah’ta sattığı L’Officiel Hommes dergisine bu kez kapak oldu. Ünlü oyuncu, derginin sorularını Gümüşlükspor’un tesislerinde yanıtladı.
Bodrum’da yerleşik düzene geçince insana bir olgunluk çöküyor
herhalde. Nejat İşler bir ayağı Bodrum’da, diğeri İstanbul’da
geçirmiş son dört yılını. Bir noktada “Çocuklar için
bir şeyler yapmak lazım” diyor ve Bodrum’da Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği ile ortak bir projeye girişiyor. Van,
Diyarbakır ve Hakkari’den hiç deniz görmemiş çocukları Gümüşlük’e
getirip, 15 gün boyunca onlara yüzme öğretiyor, muhtelif sanat
atölyeleri düzenliyorlar.
Sonra bir hastalık çıkıyor. “Grip” diyor birileri,
ardından ‘yoğun bakım’ lafları geliyor
kulağıma. Yurdum insanı onun için örgütleniyor.
ÇOCUKLARA ÜCRETSİZ
EĞİTİM
Hastalıktan kalkınca Gümüşlük’e dönüyor, Gümüşlükspor’a bağlanıyor.
2015’te kulübün yönetimini devralıp, o sezon takımı şampiyonluğa
taşıyor.
100 küsur çocuğa ücretsiz eğitim veren bir spor okulu burası. Komşu
köylerin kulüplerine hiç benzemiyor. Yazdığı “Gerçek
Hesap Bu” adlı kitabın satışından gelen her kuruş
dahil, varını yoğunu buraya harcıyor Nejat İşler. Kulüp binasının
tam karşısında planlanan kompleks de tamamlanır ve içinde genç
futbolculara tam teçhizatlı bir hayat sunabilirse, o bir hayaline
daha, Gümüşlükspor da altyapı akademisine kavuşmuş olacak.
SORUMLU BİR HERİFİM
“Hakkındaki serseri, huysuz lafları sanki yaptığın güzel
şeylerin üzerini örtüyor” diyorum.
Şöyle yanıt veriyor: “Hastalıktan sonra çok düşündüm. Annem çok
üzüldü o dönem. Ben serseri falan değilim! Sorumlu bir herifim. Bir
sürü sorumluluğum var. Daha önce bir röportajda ağzımdan çıktı ve
gerçekten hissim bu: Annemin sevdiği bir çocuk olmak istiyorum
ben.”
BU MESLEĞE ÂŞIK DEĞİLDİM
Beklentiler olmalı mı, olmamalı mı derken, “Robot
değiliz hiçbirimiz” diyorum.
“Robotuz” diyor. “Yok, ben olmak
istemiyorum” diyorum. “Ama insanlar senden
kahraman olmanı bekliyor. Ben de kahraman değilim” diyor.
Oyunculukta bir de değil, bir sürü kahraman oluyor ama.
Benim “Gerçek Hesap Bu” kitabından anladığım, sanki her şeyi
denemiş, bir de bu işe bakayım diyerek başlamış Nejat oyunculuğa.
“Âşık değildim ben bu mesleğe. Şimdi çok seviyorum, o
ayrı.” Yapabildiği tek şeyin bu olduğunu mu anlamış bir
noktada? “Fazla çaba sarf etmeden yapabildiğim bir
şey.”
Gerçekten de öyle olsa gerek. “İkimizin
Yerine” vizyona girdiğinde Nejat hiç de uzun ara
vermiş gibi durmuyor. “İkimizin
Yerine”nin ardından sırada mart ayında gösterime
girecek Ferzan Özpetek filmi “İstanbul
Kırmızısı” var ama şimdilik o projeden
konuşamıyoruz...
DİZİ YAPMAM
Gümüşlükspor’un ciddi maddi desteğe ihtiyacı var. Bildiğim
kadarıyla o paralar da dizi işinde var. Neden dizi yapmadığını
soruyorum. “Yapmam... Dizi çocuğuyum ben aslında.
Televizyon sayesinde bir şey olduysam oldum. 28 yıl geçti, sektörün
her halini gördüm. Hastalığım da dizi işi yüzünden patladı. Artık
kaldıramıyordum hiçbir şeyi” diyor ve devam ediyor:
“Diziler, kötü evlilikler gibi biraz. Sana başta pembe
panjurlu evimiz olacak, bahçesi olacak diyorlar, sonra iş
ilerlerken güne, duruma bakıp her şeyi değiştiriyorlar. Sinema öyle
değil. Baştan anlaşıyorsun ve sonu belli.”
FENERBAHÇE’Yİ
UNUTTUK
Nejat İşler’e “Fenerbahçe aşkı ne oldu?”
diye soruyorum. Şöyle yanıt veriyor: “Sana bir şey
söyleyeyim mi, çoğumuz Fenerbahçeliyiz aslında ama bu işe girdikten
sonra birbirimize itiraf ettik, Fenerbahçe’yi unuttuk biz. Pazar
günü bizim takımın maçı var, Fener’in de mesela. Cumartesi sıfır
uyku ama Gümüşlükspor maçı heyecanından.”