Öncel Öziçer: 'Ana-babalık çok zor iş vesselam!'
"Son olarak Mehmet Ali Erbil ve Nergis Kumbasar'ın kızları Yasmin, magazin basınının gündemindeydi. Mini şortlu fotoğrafları büyük tepki çekti."
Ünlü isimlerin çocuklarına çok üzülüyorum ben.
Ana babalarının meslek tercihleri yüzünden hiçbir zaman ne
çocukluklarını ne de gençliklerini doya doya yaşayamıyorlar.
Sürekli baskı altındalar.
Kameralar doğdukları andan itibaren üzerlerinde...
Son olarak Mehmet Ali Erbil ve Nergis
Kumbasar'ın kızları Yasmin, magazin
basınının gündemindeydi.
Mini şortlu fotoğrafları büyük tepki çekti.
Sorun sadece kısalık ise ne hakla ve ne münasebet?
Hani özgürlüklerden yanaydık?
Kimse kimsenin ne giydiğine karışamaz, karışmamalı...
Ama...
Bu benim şahsi görüşüm, katılırsınız katılmazsınız: Dekolte dediğin
zaman da göze batmaması için o insana gerçekten yakışması, üzerinde
sırıtmaması lazım.
Çekici olacağım derken ucuz görünmek de var çünkü işin
ucunda...
Mehmet Ali Erbil gelen tepkiler üzerine bir
açıklama yaptı: "Kızım 19 yaşında ve kendini biliyor
. Ona güvenimiz sonsuz. Ne giyineceğine karışmam ve onu kısıtlamam.
Kızım nerede ne yapacağını bilir" dedi.
Harika! Bir babanın evladına dışarıdan gelecek saldırılar için
böyle kol kanat germesi, savunması, arkasında durması harika!
Ama sadece bu kadarla kaldıysa eksik...
Her çocuğun her yaşta ana babasının uyarılarına , yol göstermesine,
tecrübelerine ihtiyacı vardır.
Bir parça disiplinin zararı değil faydası olur.
Yasmin'in o kıyafeti kusura bakmasın ama gerçekten hiç estetik
değildi.
Bir kere yaşının kılığı değildi.
Henüz 19 yaşında gencecik bir kızın ayağında o modası geçeli bin
yıl olmuş aşırı topuklu siyah ayakkabıların, kolunda Coco Chanel
çantanın ne işi var?
Annesi komşuya gidince onun giysilerini giymiş küçük bir kız çocuğu
gibi...
O şortu da tavsiyem, biraz spora ağırlık verip, kilo verince
giysin.
Gerçekten kötü durmuş.
Benim kızım o kılıkta dışarı çıkmaya kalksa kendisini uyarırım.
İstediği kadar iyi eğitim alsın, daha 19 yaşında bir genç her şeyin
en doğrusu da bilemez hani!
Yani çocuklarımıza özgüven aşılayalım derken saldım çayıra da
yapmayalım.
Çocukları yaşına uygun alışveriş etmesi konusunda yönlendirerek işe
başlamak lazım herhalde.
Anne ve babanın anne ve baba gibi olması gerektiğini düşünüyorum
ben.
Arkadaş gibi değil.
Her istediğini alarak, her istediğini yapmasına izin vererek sağlam
karakterli, özgüven sahibi değil, ancak şımarık ve tatminsiz
çocuklar yetişir.
Gençtir özenir, ama yeri geldiğinde uyarı yapmak, tavır koymak da
anne-babanın en önemli görevidir.
***********
Sabrı olmayan en büyük
acı
Dün akşam Adnan-Begüm Şen çiftinden gelen haber
hepimizi perişan etti.
Bir anne-baba daha, bu dünyadayken cehennemi gördü.
Allah yaşamını yitiren çocuklarını bir an önce cennetine kabul
etsin. Ana babacığına da sabır versin diyeceğim de bu dünyada sabrı
olmayan tek üzüntü bu herhalde.
Çok üzücü çok...
Özellikle bu ülkede, bir gencin herhangi bir motorlu taşıt kullanma
yaşı 21 olmalı.
Çünkü burası, hiçbir trafik kuralının uygulanmadığı, ruh hastası
trafik zorbalarının yollara sebil gibi dağıldığı ülke...
Ben kendi ailemin çocuklarından, gençlerinden biliyorum.
Daha ilkokulda başlıyor istekleri...
Önce bisiklet, sonra küçük motosiklet veya elektrikli bisiklet,
ardından daha ehliyet almadan "Anne versene bir
tur", 18 yaşına basar basmaz da "otomobil
isterim" diye tutturmaları.
Ailelerin işi çok zor.
Çocuğunu mutlu etmek , çok istediği bir şeyi ona hediye etmek,
yüzünün sevinçle parladığını görmek müthiş bir keyif.
Ama işte bu memleket, bazı hediyelerin çocuklara erken verilmesini
tehlikeli kılıyor.
Sanırım bağırlara taş basıp, "Ben ağlayacağıma o
ağlasın" mantığıyla evlatları trafiğe mümkün
olduğunca geç çıkartmak.
Aman çok zor be!.. Öyle yapsan olmuyor, böylesi büyük
tehlike...
Bu ülkede anne baba olmak gerçekten çok zor!
Öncel ÖZİÇER