Pınar'ın keşfediliş öyküsü

Kanal D’nın sevılen programı “Haneler”de Yaman’ın “saf” aşkı Pınar’ı canlandıran Boncuk Yılmaz, D-Smart dergısıne verdiği röportajda nasıl keşfedildiğini anlattı.

Pınar'ın keşfediliş öyküsü

Kamera arkası merakıyla iletişim fakültesine girdi. Ama mezun olduğunda başarılı bir oyuncuydu. Kanal D’nin sevilen programı “Haneler”de Yaman’ın “saf” aşkı Pınar’ı başarıyla canlandıran Boncuk Yılmaz, D-Smart dergisine verdiği röportajda yakında beyazperdede de kendini göstereceğini açıkladı.

Daha önce “Sessiz Gece”, “Sıla”, “Kızlar Yurdu” dizilerinde yan rollerde kendini göstermeye çalıştı. Asıl çıkışını “Haneler” programında canlandırdığı Pınar karakteriyle yaptı.

Ama onun hayatını değiştiren asıl şey, bir tren yolculuğuydu. Trende tanıştığı kısa film yönetmeni Ahmet Uluçay’ın ilk uzun metraj denemesi olan “Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak” ile başladı oyunculuk macerası... şimdi kariyerinde son sürat yol alıyor Boncuk Yılmaz...

? Genç kızlık döneminden başlarsak; nasıl geçti o yıllar? Hayalleriniz nelerdi?
- Gençlik ve üniversite yıllarımı mutlulukla anıyorum. Tabii o yaşlarda insanın kafası biraz karışık oluyor. Hayaller daha hızlı yön değiştirebiliyor. Benim de birçok hayalim vardı ama kararsızlık yaşıyordum. Tüm o gelgitler, tümüyle konsantre olabileceğiniz yere çarptığınız anda bitiyor. Oyunculuğun benim üzerimde bıraktığı etki bu oldu.
? ıletişim fakültesini tercih etme sebebiniz neydi?
- Görünenin arkasında olup bitene merak duyuyordum. Kamera arkasına yani...

AHMET ULUÇAY’A MİNNET DUYUYORUM

? Ahmet Uluçay, sizi bir tren yolculuğunda keşfetti. “Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak” filmi ile oyunculuğa başladınız. Teklifi kabul ederken, kendinizle ilgili tereddütleriniz oldu mu?
- Olmaz mı? Elbette oldu. şanslıyım ki başladığım yerde herhangi bir yönetmen değil, Ahmet Uluçay vardı. Onu tanıdıktan sonra tereddüt etmeyi bıraktım, hikâyesine bir yerinden dâhil olduğum için kendisine minnet duydum. Ömrümün sonuna kadar taşıyacağım bir minnet hem de...
? Trende tanışmanız sizce bir “şans” mı yoksa “kader” mi?
- şans mı, kader mi bilmiyorum ama insanoğlunun hayatında böyle anlar var. O anlarda verdiğimiz kararlar, hayatın kalanını şekillendirebiliyor. Tercihim aksi yönde olsaydı ve başka bir yoldan gitseydim, o yol da yine buraya varır mıydı, bilinmez.

KENDİMİ İZLERKEN HUZURSUZ OLUYORUM

? Bu film size ödül getirdi. Sanki tüm taşlar yerini bulmuş gibi oldu. Neler hissettiniz?
- “Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak”, ilk olarak ıstanbul Film Festivali’nde izleyici karşısına çıktı. Ben de kendimi ilk defa perdede o gün izledim. Büyük bir heyecan duydum. Hatta endişe, merak! Zaten bu his bir daha da geçmedi. Hâlâ kendimi izlerken huzursuz oluyorum.
? Ardından “Sıla” ile dizi sektörüne adım attınız. Televizyonun getirdiği popülarite neleri değiştirdi?
- Sektöre hemen giriş yapmadım aslında. Okulum devam ediyordu ve öncelik okuldaydı. Mezun olduktan sonra “Sessiz Gece”, “Kızlar Yurdu” geldi, ardından “Sıla”da rol aldım. Televizyon oyunculuğunun sonuçlarından biri popülarite. Hayatımı etkiledi ama değişiklik olmadı.
? Eğer plan kurmayı sevi-yorsanız, bundan bir sonraki durağınız neresi olur?
- Tabii ki hayallerim ve hedeflerim var. Ama keskin köşeli planlarım yok.
? Sizi ne zaman beyazperdede göreceğiz?
- Ön hazırlık aşamasında olan bir proje var. Umarım çok yakında hayata geçiririz.

PINAR KARAKTERİ ÜZERİME YAPIŞMAZ

? “Haneler”de canlandırdığınız Pınar karakterinin üzerinize yapışmasından endişe duyuyor musunuz?
- “Kızlar Yurdu”nda görme engelli bir öğrenciyi, ardından da “Sıla”da bir aşiret kızını canlandırdım. Başarılı bir iş ise oyuncu o karakterle hatırda kalabilir. Ancak karakterlerin oyuncuya yapıştığını düşünmüyorum.
? “Dizi iyi gitse de Pınar’ın da tükeneceği bir nokta vardır” diye düşün-düğünüz oluyor mu?
- Her şey çok hızlı değişiyor ve tabii ki her karakterin de tükendiği bir nokta vardır.

D-Smart