Şaşırdın değil mi Seren?

Sacit Aslan'ın yeni yazısı çok konuşulacak... "Bir zamanlar sokaktan gelip, şarkıcı olabilmek için babamla oynaştılar. Şimdi de malum kişiye yalakalık yapıyorlar."

Şaşırdın değil mi Seren?

Şaşırdın değil mi Seren?

Tabii şaşırırsın bende yıllardır aynen senin gibi şaşkın bir vaziyette bu zavallıları izliyorum.

Görüyorsun hep aynılar hiç değişmiyorlar. Hep belden aşağı vurmak adına uğraş veriyorlar.

Halbuki onlar hakkında bildiklerimden ne korkuyorlar ne de utanıyorlar.İşte bu kadar yüzsüzler...

Bir zamanlar sokaktan gelip, şarkıcı olabilmek için babamla oynaştılar. Şimdi de malum kişiye yalakalık yapıyorlar.

Hadi öteki şöhret peşinde iki kelimeyi bir araya getiremeyen, vasıfsız, ne oldum delisi olmuş bir zavallı.

Öyle bir zavall ki saçını da kızıla boyamış (Kızılı biraz fazla kaçırmış olacak ki, şimdiki hali yıllardan beri tanıdığım eski işletmeci - şarkıcı Aldo' ya benzemiş.. Yazık, yazık..)

Binbir dalavera ile eline geçirdiği bir servetle Muppet Show'daki kahramanlar gibi dirseklerini bir kaldır bir indir... Vah garibim vah.. Vay soytarım vah...

Şu Allah' ın işine bak. Ben sabahlara kadar itiyle uğursuzuyla, silahıyla külahıyla, fahişesiyle kahpesiyle neidüğü belirsiz bir sürü ipini koparıp soluğu Taksim meydanında alan pislikle yıllarca uğraşacağım, şimdi de dünün zibidileri karşıma geçip bana nispet yaptığını zannedecek..

Sevgili Serenciğim beğendinmi yaptığını? Şu senin çoraplarını giyip, çantalarını taşıyan zavallılar hiç dünlerini hatırlmıyor mu?
 
Alllooooşşş!.... Alooooooşşş!...

Unuttular!... Zamanında gazino şeflerini çooookkk özel durumlar yaşadıkları zamanlarda kullandıklarını! ve bu yüzden ekmeğinden olan kişileri!..

Unuttular!... İş yerine kendi sevgililerinin arabasıyla gelip, giderken annesinin taksiler de süründüğünü!... Unuttular!... Bunlarımı anlatmalıyım?.. Öylemi hoşunuza gidiyor?.. 

Siz bu pavyon ağızını anladığım kadarıyla çok beğeniyorsunuz ve hala da seviyorsunuz. Size hep yaşadığınız yüz kızartıcı olaylarınızı mı anımsatmamız gerekiyor?

Ne zaman izana geleceksiniz? çok merak ediyorum. Belden aşağı vurmaya devam ettiğiniz sürece cevaplarım size yüz misli olarak geri dönecektir. Bundan adınız kadar emin olun..

Eveet.. Sevgili Seren.. Bu yazdıklarıma cevapları ne oluyor biliyor musun? Dur sana biraz bahsedeyim...

"AAAA!!! Nee? Öyle mi? Sacit mi yazmış? Aman deli ayol o...

Ne yapalım yani onların problemi. Biz TV programcısıyız. Yapımcıyız. Ya bu Sacit'e iş bulsanıza? Allahaşkına silkinsin yakamızdan. Ne istiyor? Herşeyini tüketmiş. Yanında da eski şarkıcı bozuntusu Yasemin Kutsi, o da onu tahrik ediyor..

Bizim herşeyimiz var. Onlardan çok daha yükseklerdeyiz artık. Bize ulaşamazlar. İşte havaları da söndü.. Nasılmış? Kaale bile almıyoruz. Hiç sevinmesinler. Kral öldü ama yerine onları vuracak birini elbirliğiyle yetiştiriyoruz.

Hem yakışıklı, genç hemde zengin. Sacit efendi de dırlansın dursun. İlgilenmiyoruz. Ha birde biz interneti bile açıp okumuyoruz..."

Evet sevgili Seren.. Bunun böyle olmasının tek suçlusu sen değilsin. Sen ve senin gibi eğitimli insanlar bu camiada barınamıyor. Etrafı Kırım Kongo Kanamalı Virüsü taşıyan keneler sardı... Hani bir şarkı vardır ya "Yalancıdır hep aynalar. Gir kalbime gör kendini... Gerçek yüzün bir bende var.."

Bunların gerçek yüzünü çok iyi bildiğimi bildiklerinden dolayı kuduruyorlar. Beni vurmak istiyorlar ama yemin ediyorum ki bundan sonra duvara toslayacaklar...

O TV yapımcıları ya da programcıları bu yazıyı dikkatle okusunlar..

Sevgili Seren bundan böyle iyilik yaptığın insanın şerrinden kendini korumayı öğren...

Sacit Aslan

Konular Eski Arşiv