Say: Tehditler alıyorum

Star TV’de Ruhat Mengi’nün sunduğu programa telefonla bağlanan Fazıl Say, Osman Yağmurdereli ile Genç Bakış isimli programda yaşadığı tartışmayı değerlendirdi.

Fazıl Say ile Osman Yağmurdereli arasında canlı yayındaki tartışmada Fazıl Say, Yağmurdereli için ’Göbeğini kaşıyan adam’ benzetmesini yapmıştı.

Fazıl Say, "Ruhat Mengi ile Her Açıdan" programına telefonla bağlandı ve şunları söyledi:

TEHDİTLER ALIYORUM

Bütün görüşlere açığız ancak kendi görüşüm dolayısıyla neden bu kadar tehdite uğradım. Bunun içinde hakikaten çok ciddi tehditler de vardı. 22 Aralık Münih konserim iptal oldu. Almanya’daki tehditler yüzünden. Orada Osman Yağmurdereli belki benden bir kırgınlık sözcüğü işitti, ama ben burada 40 bin tane e-mail aldım kızgınlık, nefret ve kin dolu. Bunlar da başka bir açı.

MESLEKTAŞ DEĞİLİZ

RUHAT MENGİ: Osman Yağmurdere’li bu söze hakikaten kırılmış. (Göbeğini kaşıyan adam sözü) Siz bir meslektaşınıza böyle bir şey söylediğiniz için bundan dolayı üzüntü duydunuz mu?

FAZIL SAY: Ben Osman Yağmurdereli ile aynı meslekten değilim.

RUHAT MENGİ: O da sanatçı siz de sanatçısınız farklı alanlarda ama yine sanatçısınız.

FAZIL SAY:Farklı alanlarda evet.

MADIMAK KONUSUNDA NEDEN DUYARSIZ?

O programı herhangi birisi seyrettiyse tamamen benim gösterdiğim reaksiyonu gösterecektir. Çünkü orada konuşulan konulardan birisi Madımak yangını. 37 aydınımız öldürülmüştü. Korkunç bir faciaydı. Konuyu tamamen değiştirdi, saptırdı. Başka yerlere getirdi ve tamamen es geçti. Ben buna çok sinirlendim. Çünkü eğer o da bir sanatçıysa oradaki 37 sanatçının ölümüne niye bu kadar duyarsız davrandı?

40 BİN MÜZİK ÖĞRETMENİ AÇIĞI VAR

RUHAT MENGİ: Bu noktadan sonra mı söylediniz o sözleri?

FAZIL SAY: Evet. Orada 4-5 saatlik bir tartışma yaşanmıştı. Ben daha sonra aradım. Müzik çok önemli bir konudur. Müzik evrensel dildir, bütün insanlığın konuştuğu tek ortak dildir. Müzik Türkiye’de okutulmuyor. 45 bin okul var, 6500 müzik öğretmenimiz var. Neredeyse 40 bin açığımız var. Ben bu konuda uyarılarda bulundum. Bir sanatçı olarak o konulardaki duyarsızlığa.

YAĞMURDERELİ’Yİ ÖCALAN İLE KIYASLAMADIM

Bekir Coşkun’un o yazısından çıkardığım felsefi sonuç; duyarsız davrananlara, hem karar veren mevkilerde oturup hem de duyarsız davrananlara yönelik bir söylem olduğunu düşünüyorum, "göbeğini kaşıyan adam"ın... Bunun bir fiziksel söylem değil felsefi bir söylem olduğunu düşünüyorum. Telefona bağlanmadan önce bu sözün ilk kez Öcalan için söylendiğini söylediler bana. Bunu ilk kez duyuyorum. Herhalde bir çok kişi de ilk kez duyuyordur, ama kesinlikle benim Yağmurdereli’yi Öcalan’la kıyaslamak, karşılaştırmak falan gibi bir düşüncem olmamıştı. Hakaret kasdetmedim ama bir nevi duyarsızlık. Karşımdaki kim olursa olsun bu duyarsızlığa kızdım. Madem meslektaşıyım, bu kadar tehditler ve bu kadar travmanın içindeyim niye duyarsız kalıyor?

televizyongazetesi