Şebnem Özcan'dan 'kilolu ünlüler'i yazanlara veryansın

Şebnem Özcan: "Size ne kardeşim Hülya'nın aldığı kilolardan... Utanmadan, göbeğinin kat kat olduğunu ballandıra ballandıra dile getirmişler"

Şebnem Özcan'dan 'kilolu ünlüler'i yazanlara veryansın

Kilolu olmak ayıp mı?

Geçen haftalarda muhabirler Göcek'te bir kadını mayolu halde görüntülemişlerdi.
Sahilde arkadaşıyla şezlongda oturan tombul hanımın Hülya Avşar olduğunu yazıp, kilolarıyla başının dertte olduğu vurgulamışlardı.

Utanmadan, göbeğinin kat kat olduğunu ballandıra ballandıra dile getirmişlerdi.

O hanım Hülya değil başka bir vatandaşmış.

Yani, yanlış üzerine yanlış yapılmış.

Şöyle; size ne kardeşim Hülya'nın aldığı kilolardan...

Kaldı ki o kadın Hülya değil sıradan bir vatandaş.

Ne hakkınız var o kadını da afişe etmeye değil mi?

Ayıp valla!

 XXXXXXX

Şimdi de Işın Karaca'yı denize girerken görüntülemişler.

Işın tabii kilolu bir bayan.

Nereden baksan 90 kilo var.

Ama fazlalıklarıyla barışık, o başka şey.

Paparazzilerden kaçmamış, yağlarını örtmeye kalkmamış.

Doğal hali neyse o şeklini bozmamış.

Bana kalırsa çok da iyi etmiş.

Çünkü fazla kilosu olan kadınlara 'Yaratık' gözüyle bakılması, olmadık şekilde yerilmesi ve o hanımların 55'lik olmasının beklenmesi çok yanlış.

Belki çok kiloludur, çünkü kortizon tedavisi görmüştür.

Kiloludur, şeker hastasıdır.

Kiloludur, troid bezleri çalışmamaktadır.

Kısacası bir hastalığı vardır, istese de kilo verememektedir.

Ne yani, 'şişko' diye bütün bu saydığım kategoriye sahip kadınların tümünü ipte mi sallandıralım?

Bunların hiçbiri yok diyelim, yemek yemeyi çok seviyorsa her fırsatta 'Aç kal, zayıfla' demeye getirmek bizlere mi kalmış.

'İskeletor tipli' kadınlara nasıl "Ye de göz zevkimi bozma" demediğimiz gibi çok yiyip şişen kadınlara da "Yeme de güzelleş" diyemeyiz.

Zayıfıyla, kilolusuyla hepimiz aynı mozaiğin birer parçalarıyız.

Bu arada Işın Karaca'nın bu konudaki yorumuna da aynen katılıyorum.

Kilolarından utanmayan Işın şöyle diyor:

"Tanrı hepimizin 90-60-90 olmasını isteseydi öyle yaratırdı. 44 bedenim ve Türkiye'de kadınların yüzde 55'ini temsil ediyorum. Ben de istesem üç ay sonra 38 beden olabilirim. Kimseyi renk, şekil, din ve diliyle yargılayamazsınız. İnsanların dış görünüşleriyle sınıflandırılmasını kınıyorum. İnsanlar, kiloları yüzünden kendini evine kapatıyor. Ben kendimle barışığım. Aynaya baktığımda kıvrımlarımı görüyorum. Erkeğimin bana bakışını biliyorum."

Bravo Işın'a!

Evlilik programından uzak durun

Evlilik programlarının sağlıklı olmadığını düşünüyorum.

Neden?

Çünkü sırf ekranda görünüp arz-ı endam etmek için orada olanlar var.

Oyunculuk ajanslarından seçilip, izdivaç ayağına çok iyi rol kesenleri var.

İşsiz güçsüz, ayak takımı olup da kendini işadamı gibi gösterenleri var.

Huysuzluğu yüzünden 3-5 kez evlenip ayrılanları var.

Konu komşuya, "Bak ben ekrandayım" deyip hava atmak için çıkanları var.

Psikopatları, sosyopatları var.

Var da var...

Olsa olsa, en fazla yüzde 10-15'i geçer not alır.

Gerisi cızzzz!

Alın işte Y.D. adındaki mağdur kadının başına gelenlere...

Zuhal Topal'la İzdivaç programında14 yaşında bir çocuk sahibi olan 37 yaşındaki D.D'yle tanıştırıldı.

Gaziantepli Y.D, D.D'nin oğlunu kabul etti.

Çiftin nikâhı 5 Mart'ta kıyıldı.

Yeni bir hayata başlamanın mutluluğunu yaşayan Y.D, kısa süre sonra D.D'nin işsiz güçsüz olduğunu öğrendi.

Ardından D.D. tarafından aldatıldı.

Dayak yedi, eli gözü şişti.

Üstüne bir de kocasının tecavüzüne uğradı.

Y.D. şimdi diyor ki "Sakın ha, evlilik programlarında evlenmeyin!"

Duydunuz; deneyimle sabittir.

Evlilik programlarından uzak durun!

Benden size söylemesi, kısa ya da uzun vadede haliniz harap olur.

Babasına benzeyen çocuklar

Haluk Bilginer'in çocukluk fotoğrafıyla, kızı Nazlı'nın 4 yaşındaki hali insanı şaşırtacak kadar birbirine benziyor.

Haluk Bey kızına bayılıyor.

Bütün boş vaktini Nazlı'yla değerlendiriyor.

Sanat camiasında, 'hık' demiş babalarının burnundan düşmüş olan ünlü çocukları var.

Örneğin Cihan Ünal'ın kızı Irmak Ünal bir su damlası kadar babasına benziyor.

Uğur Dündar'ın oğlu Bora,

Cem Özer'in oğlu Osman Nejat,

Tamer Karadağlı'nın kızı Zeyno da öyle...

Maşallah!

Hepsi de babasının çocukları...

Şebnem Özcan /Bugün