Seda Kaya: 'Medyada kadının temsili'
İki gündür toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden söz ediyorum. Bütün medeni toplumların görevi toplumsal cinsiyetten kaynaklanan eşitsizlikleri ortadan kaldırmak ve eşitliği sağlamak.
Bunun için bizim hükümetimiz de 2008-2013 yılları arasında Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yürütülen bir ulusal eylem
planı hazırladı. Geçtiğimiz hafta Ankara'da toplanan bir heyet bu
planının değerlendirmesini yaptı. Ve yeni eylem planı için strateji
geliştirmek için kolları sıvadı.
Heyet içinde ben de vardım. Basın Konseyi üyesi olarak Kadın ve
Medya konusundaki çalışmaları inceledik ve değerlendirdik. Medya
konusu önemli çünkü medyanın toplumu etkileme yönünde büyük bir güç
olduğu herkesin hemfikir olduğu bir konu. Toplumsal eşitliği
sağlama konusunda da aslında medyaya büyük bir görev düşüyor. Bir
bakıma eşitsizliğin yaygınlaşmasında medyanın da büyük bir rolü
var. Bir anlamda farkında olarak veya olmayarak kadın-erkek
eşitsizliği arasındaki uçurumu açıyor.
YASALAR VE MEVCUT
DURUM
Aslında eşitsizliği ortadan kaldıracak ulusal ve uluslararası
mevzuat ve düzenlemeler var. Yasalarımız radyo-televizyon yayınları
ve basın kanunu, keza Türk ceza kanunu ile cinsiyet ayrımı veya
herhangi bir cinsi küçümseyen yayınlar yapılmasını önleyici
tedbirler almış.
Ancak medyada kadınların temsil ediliş biçimiyle ilgili yapılan
araştırmalar, cinsiyetçi bakış açısının varlığını ortaya koyuyor.
Medya metinlerinde kadın çoğu zaman basmakalıp iki tipleme
içerisinde yer alıyor. Ya fettan ve kötü kadın ya da fedakar bir
anne ve iyi bir eş. Bunun dışında kalanlar marinal kadınlar. Medya
da kadınları toplumun ona atfettiği rollere uygun olarak görmekte
ısrar ediyor. Çünkü medyada da erkek egemen bakış hakim ve
çoğunluğu erkek olan yöneticiler yeni gelişmelere ve kadının
yaşamındaki değişimlere sessiz ve kayıtsız kalmayı ve kadınları
cinsellik ekseni içinde ele almayı yani kadının bedenini kullanmayı
tercih ediyor.
MAĞDUR VE GÜZEL KADIN
Gazetelerimizin çoğu sayfalarında haber değeri olsun veya olmasın
güzel ve seksi kadınları kullanmayı yeğler. Televizyonda da öyle.
Kadınlar bedenleri sayesinde haber olurlar. Kadınların mağdur
olarak yer aldıkları haberler erkeklerinkine oranla iki kat
fazladır. Ve kadınlar haberin öznesi değil nesnesi
halindedirler.
Hem sürekli izlenen hem de en beğenilen program türleri arasında
yer alan yeri diziler üzerine yapılan çalışmalar da, kadınların
konumları ne olursa olsun genellikle aile ve evinde
gösterildiklerine dikkat çekiyor. Çalışma yaşamında yer alan
kadınlar bile ev kadını ve anne nitelikleri ile ön plana
çıkarılıyorlar.
Reklamlarda durum pek farklı değil. Temsil niteliğinde dengesizlik
hemen göze çarpıyor. Kadın karakterler daha genç ve erkeklerin
destekleyicisi olarak sunulurken, kadın ve erkeklere ait geleneksel
kalıp yargılar dikkat çekiyor. Ayrıca erkekler reklamlarda
özellikle otoriter rollerde. Kadınlardan daha fazla güvenilir arka
plan seslendirmesi yapıyorlar. Reklamlarda ideal bir kadın tipi var
ve bu ideal kadın güzel bir kadın.
Bir de medyada kadın çalışanların durumu var. Zaman zaman bu konuya
değiniyorum ama madem 8 Mart haftasındayız, değinmekte yarar var.
Yarına...
SEDA KAYA / YENİ ASIR İNTERNET SİTESİ