Seda Kaya: 'Toplumsal cinsiyet dersi'
"Kadınların belediye başkanı olmasının dinen ve örfen mümkün olmadığını söyleyen zihniyetlerin var olduğu günümüzde toplumsal cinsiyet meselesinin ne kadar önemli olduğu iyice gözler önüne seriliyor."
Kadınların belediye başkanı olmasının dinen ve örfen mümkün
olmadığını söyleyen zihniyetlerin var olduğu günümüzde toplumsal
cinsiyet meselesinin ne kadar önemli olduğu iyice gözler önüne
seriliyor.
Bu nedenle 1 Nisan'da Ankara'da yapılan toplantıda gündeme
aldığımız konuların hayata geçmesi de.
Daha önce bahsetmiştim hükümetin yürüttüğü bir "Toplumsal
Cinsiyet Eşitliği Ulusal Eylem Planı" var. 2008-2013
yıllarını kapsayan bu eylem planı içerisindeki izleme ve
değerlendirmeler konuşulup tartışıldı ve önümüzdeki 5 yılı kapsayan
yeni adımlar konuşuldu.
Ben de Basın Konseyi adına "Medya ve Kadın" konulu
toplantılara katıldım. Yapılması istenilen ve gereken pek çok hedef
var. Bunların başında "toplumsal cinsiyet
eğitiminin" verilmesi gerekiyor. Tüm medya çalışanlarına,
kamu kuruluşlarında görev yapanlara, üniversite öğrencilerine,
ilköğretim okulu öğrencilerine, yetişkinlere vs... Kısacası herkese
ama herkese. Özellikle karar mekanizmasında yer alan erkeklere.
Milletvekillerine, kurumların genel müdürlerine, belediye
başkanlarına vs...
İLK DERS BAŞKANA
O zaman belediye başkanı olan erkekler "kadınların başkan
veya başkan yardımcısı olmasının dinen ve örfen uygun olmadığını
söyleyemez. Söylediği zaman tepki alacağını bilir. Bu tepkinin Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanı'nın yaptığı açıklama gibi naif
olmayacağını bilir. Ne dediğini hatırlayalım bakan Ayşenur
İslam'ın: "Arkadaşımızın böyle bir beyanı var. Eğer gerçekten
belediye başkanı tarafından böyle bir konuşma yapıldıysa çok
yadırgatıcı."
Daha ne söylemesi gerekiyor sayın bakan? Üstelik sözünden geri adım
atmıyor. Savunuyor. Siz hala söylediyse yadırgatıcı diyorsunuz.
İnanmamak istiyorsunuz.
Söylüyorlar. Çünkü buna inanıyorlar. Oysa sizin bakanlığınızın
yürütmeyi taahhüt ettiği bir eylem planı var. Bu plan çerçevesinde
acilen bu belediye başkanına bir toplusal cinsiyet eğitimi
verilmesi gerekiyor.
Nedir toplumsal cinsiyet? Daha önce de yazmıştım ama bir kez daha
yazmakta yarar var:
* Cinsiyet bizi kadın veya erkek yapan belli fiziksel veya
biyolojik özelliklerdir.
* Toplumsal Cinsiyet ise kültürel ve sosyal olarak belirlenen
cinsiyet rollerine karşılık gelir.
Yani cinsiyet biyolojik bir gerçekliktir; ya kız doğarız ya da
erkek. Toplumsal cinsiyet ise doğumdan sonra 'kız çocuk olmanın' ya
da 'erkek çocuk olmanın' koşullarını belirler.
Daha basit bir söylemle, 'Erkek' ve 'Kadın' cinsiyet
kategorileriyken 'Erkeklik' ve 'Kadınlık' toplumsal cinsiyet
kategorileridir, diyebiliriz.
Cinsiyeti belirleyen fiziksel ve biyolojik özelliklerin yanı sıra,
kadın ve erkeklere özgü olarak gördüğümüz başka özellikler de
vardır. Bazen, kadınların daha duygusal, erkeklerin daha güçlü
olduğu, ya da bazı işlerin kadın işi, diğer bazı işlerin ise erkek
işi olduğu gibi genellemeler yaparız.
Bu özelliklere baktığımızda çoğu zaman, fiziksel özelliklerle
kültürel ve sosyal koşullanmalardan kaynaklanan özelliklerin içiçe
olduğunu ve birbirine karıştığını görürüz.
Toplumsal cinsiyet rolleri davranış kalıplarını, sorumlulukları,
paylaşım düzenlerini, kaynaklara ve ayrıcalıklara erişimimizi
belirler. Çünkü kadınlık ve erkeklik üzerine hepimizin erken
yaslardan itibaren içselleştirdiğimiz kalıplar vardır. Bu kalıpları
ilk çocukluğumuzdan başlayarak toplumsal ilişkiler içinde
öğreniriz. Aile içinde başlayan bu süreç, okul, iş hayatı, arkadaş
çevresi, sokak ve tüm toplumsal ilişkilerle sürer. Bu süreçte hem
kendi toplumsal cinsiyet kimliğimizi oluştururuz, hem de dünyayı ve
toplumu cinsiyetlendirmeyi öğreniriz.
SEDA KAYA / YENİ ASIR