Selin Çakar 'Kiraz Mevsimi'ni yazdı

KİRAZ MEVSİMİ: 'ROMANTİK KOMEDİ'DEN POLİSİYE DİZİSİNE KESKİN DÖNÜŞ...'

Kiraz Mevsimi romantik komedi olarak başladığı yoldan git gide uzaklaşıyor maalesef. Öykü ve Ayaz'ın çoğu zaman komik kimi zaman hüzünlü öyküsü özellikle genç kuşak seyirciyi fazlasıyla içine çekmişti. Hemen her hafta hem sosyal medyada en çok konuşulanlar arasına giriyor hem de reyting sıralamasında zirveyi kolay kolay bırakmıyordu.

Cumartesi akşamlarımı Güllerin Savaşı'na ayırdığımdan Kiraz Mevsimi'ni yayın saatinde izleyemesem de sonrasında internet üzerinden mutlaka izliyordum. Çünkü eğlenceliydi. Sonra bir an geldi sıkıldığımı hissettim. Çünkü hikaye romantik komedi olmaktan uzaklaşmıştı. Şeyma, Mete ve Önem karakterlerinin kötü ve entrikacı yanı o kadar çok ön plana çıkarılmıştı ki dizi komediden ziyade gerilim filmlerine dönüştü. Bir çok kişi benim gibi düşünmüş olacak ki dizinin hem sosyal medyadaki konuşulma oranı hem de reyting oranları düşüşe geçti.

YAKIŞIKLI BİR ESAS OĞLAN, GÜZEL BİR ESAS KIZ DURUMU KURTARMAYA YETMİYOR

Ayaz karakterine hayat veren Serkan Çayoğlu da Öykü karakterine hayat veren Özge Can Gürel de gençler tarafından hem çok beğeniliyor hem de çok seviliyor. Fakat bu, sürekli tekrara düşen bir senaryoyu kurtarmaya yetmiyor.

Seyirci ancak bir yere kadar iki ana karakterin kavuşmasını ve sonrasındaki romantik anları heyecanla izliyor. Asıl mesele ise ana karakterlerin kavuşmasından sonra hikayeyi canlı tutabilmekte.

Kiraz Mevsimi ise Ayaz ve Öykü'den çıkıp Şeyma(Nilperi Şahinkaya), Mete(Dağhan Külegeç) ve Önem(Neslihan Yeldan) 'in entrika yumağına dönüştü. Tehditler, şantajlar, hain planlar havalarda uçuşuyor. Bu da diziyi sevilen ve izlenen halinden uzaklaştırıp gerilimli ve sıkıcı bir hale getiriyor.

DİZİ SÜRELERİ KISALMADIĞI SÜRECE BU DURUM DÜZELMEZ

Dizi süreleri sadece Kiraz Mevsimi'nin değil sektörün en büyük problemi. Her hafta sinema filmi uzunluğunda dizi bölümlerinin çekildiğini düşünürsek bir senaryonun ana konusundan uzaklaşmaması mümkün değil. Ama bu konu bence biraz "yumurta mı tavuktan tavuk mu yumurtadan?" durumu... Bu konuyu başka bir yazıda ele alacağız.

KISA KISA

- Talk showlara şarkıcı ve oyuncuların aynı anda davet edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Albümlerini tanıtan şarkıcılar program içerisinde sık sık şarkı söyledikleri için oyuncu konuklar dizi ya da filmlerini yeteri kadar anlatamıyor, kendilerini ifade edemiyorlar. Bu hafta izlediğim Beyaz Show’da Zara’nın şarkılarından, 3 Adam‘da ise İrem Derici ‘nin şarkılarından diğer konuklara pek fırsat kalmadı.


- Bu hafta cumartesi akşamının galip dizisi Güllerin Savaşı olmuş. Dizinin yeniden tempo ve heyecan kazanması reyting açısından etkili olmuşa benziyor. Cihan karakterini canlandıran Sercan Badur ise performansının en üst seviyesindeydi ki dizinin ilk bölümünden beri bu zorlu rolü muhteşem bir performansla canlandırıyor.


- O Hayat Benim dizisindeki Nuran karakterinin vedasıyla birlikte, Nuran’ın ablası Sultan bu haftaki bölümde yerini aldı. Daha çok komedi türündeki yapımlarda görmeye alışık olduğumuz Oya Başar diziye gayet iyi bir giriş yaptı bence. Ama bu değişikliğin olaylar açısından tekrara düşme durumunu engelleyeceğini sanmıyorum. Gereksiz uzatmalar senaryoyu tüketiyor.


- Gündüz kuşağında yayınlanan evlilik programlarının bu içler acısı durumuna RTÜK ne zaman 'dur' diyecek bunu da ayrıca merak etmekteyim.

Selin Çakar / [email protected]
www.twitter.com/sLn_kRy
www.instagram.com/selin.cakar