Selin Çakar yazdı: 'Zamanda Yolculuk: Kurtlar Vadisi'

Birkaç gündür dilime bir türkü takıldı; “ Eliiif dedim be dedim… Gız ben sana ne dedim… Guş ganedi kalem olsa aman, ah yazılmaz benim derdim…”

Sene 2003. “Bu bir mafya dizisidir” diye tanıtımları dönüyor Kurtlar Vadisi’nin. Tabi o yıllarda bu tarz diziler çok yok. Hatta kendi tarzında ‘ilk’ bile diyebiliriz. Yapımcı ve yönetmen koltuğunda başarılı isim Osman Sınav. Oyuncu kadrosunda kimler yok ki. Necati Şaşmaz’ın ilk işi olsa da Selçuk Yöntem(Aslan Bey), Özgü Namal(Elif), Oktay Kaynarca(Çakır), Seray Sever(Çakır’ın kardeşi), Gürkan Uygun(Memati), İstemi Betil(Laz Ziya) gibi iddialı isimler tarafından canlandırılan karakterlerin her biri fenomen oluyordu.

Ben dizinin sadece ilk iki sezonunu izledim. Yani bir hikayesi olduğu zamanları. Genç bir diplomat olan Ali Candan ülkesinin yararı için tüm sevdiklerinden vazgeçerek estetik operasyonlar ile bambaşka biri oluyor, ismi de Polat Alemdar olarak değiştiriliyordu. Annesi, babası, sevgilisi ve arkadaşları onun acısıyla yanarken Polat ise yeni yüzü ve ismi ile sil baştan sevdiği insanların hayatına girmeye çalışıyordu. Tabi diğer taraftan da ülkesini korumak adına yerine getirmesi gereken ciddi ve büyük sorumlulukları vardı.

Bu yıl 9. sezonu yayınlanıyor Kurtlar Vadisi’nin. Hatta bu akşam 258. bölümü yayınlandı. Tabi bu kadar uzun süren bir dizide ne karakter kalır ne de hikaye. Artık tamamen güncel olaylara göre şekillenen dizinin ilk sezonda anlatılan hikaye ile uzaktan yakından bir ilişkisi kalmadı.

İLK SEZONUNDA KURTLAR VADİSİ’NDE NE VARDI?

Elif vardı. Aşk vardı. Hayatındaki kadını çok seven bir Polat Alemdar vardı. İnsanın içini acıtan sahneler, o sahnelere eşlik eden türküler vardı. Kurtlar Vadisi sadece hikayesiyle değil müzikleriyle de adından söz ettiriyordu.

Daha küçücük bir çocukken hayatın yükünü omuzlamış bir Süleyman Çakır vardı. Oktay Kaynarca’nın başarılı oyunculuğuyla uzun yıllar unutulmayan Çakır bir başka mafya babası tarafından öldürüldüğünde, dizide değil gerçek hayatta selalar verilmiş, mevlütler okutulmuştu. Temsili cenaze merasimleri bile yapılmıştı.

‘Oy Asiye’ türküsüyle özdeşleşen bir Laz Ziya vardı. Her ne kadar acımasız olsa da zaman zaman kendi içinde yaşadığı acılara göz yaşı dökebilen biriydi.

Polat’ın şefliğini yapan, kendisi hiç gülmese de söyledikleriyle zaman zaman hem Polat’ı hem de seyirciyi güldüren bir Aslan Bey(Selçuk Yöntem) vardı.

Sezonlar birbiri ardına sıralanmaya başlayınca bu karakterlerden hiçbiri kalmadı dizide. Elif öldü. Çakır öldü. Laz Ziya öldü. Aslan Bey öldü. Hatta öyle ki 258 bölümde Kurtlar Vadisi’nde kaç karakter rahmete kavuştu henüz hesaplayabilen çıkmadı.

Bunca bölümde diziden o kadar çok oyuncu geçti ki ülke sınırlarını aşıp Sharon Stone ve Andy Garcia bile bu hikayeden nasibini aldı.

9.SEZONDA DA ZİRVEDE
Tabi bizim ülkemizde erkekler -en entelektüelleri dahi- içlerinde birer Polat Alemdar yaşattıkları için dizi 9. Sezonunda dahi Perşembe akşamlarının birincisi olmayı başarıyor. Yüksek oranda erkek seyircisinin olması ise tabi ki de tesadüf değil. Kanlı canlı bir çok sahnenin olması, derin devlet, mafya ve kahramanlık gibi kavramları ele alması nedeni ile çok normal olarak kadınlardan ziyade erkeklere hitap etmesini sağlıyor.

İşin ilginç tarafı yeni başlayan bir çok iddialı yapıma göre gayet iyi reytingler alıyor. Dizinin çok ciddi fanatikleri var. Hatta bazı evlerde dizinin olduğu Perşembe akşamları küçük çaplı merasim hazırlıkları yapıldığı da kulağıma gelenler arasında. Ne diyelim dizide ölen bir karakter için sela verip, cenaze töreni düzenleyecek hatta gazetelere tam sayfa başsağlığı verebilecek kadar sadık bir seyirci kitlesiyiz biz.

Siz de benim gibi Kurtlar Vadisi’nin ilk bölümlerini özleyenlerdenseniz ya da nostalji yapmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

Kurtlar Vadisi’nin Efsaneleşen Türküleri

Elif Dedim:  
Oy Asiye:  

Selin Çakar / [email protected]
www.twitter.com/sLn_kRy