Seren’den Gülben’e cevap!..

Bizim Pinokyoyu kanal 1’e çıkarmışlar tutmayan albümünün zorlama promosyon  turları için  gündüz elişi proglarına katılıyor o yetmiyor ünlü moda tasarımcısı Endican ablamızın progmına da konuk oluyor bir paniktir gidiyor galiba.Şarkılar hala kimsenin ezberinde değil radyolarda tek tük çalsa da kimsenin umurunda değil ama hala aynı taktikle çok başarılı bir “başarı hikayesi yalanıdır” gidiyor.Bir tür beyin yıkanması da denilebilinir buna!!İyi bir taktik. Aslında bütün sorun, ortada gerçekten bir başarının olmamasının yavaş yavaş anlaşılyor olması bence ama basından bazı pinokyo sever dostlar hep bu arkadaşları çok başarılıymış gibi gösterip herkesin beynini yıkadılar zamanında.Sonra kendileri de inandılar bu yalan hikayeye.Ama tv dizileri yayından kaldırılıp programları da reyting almayınca ehh eş desteği sahne organizasyonlarının ardından şarkılardan da bir ses gelmeyince....yavaş yavaş kör göze parmak sokulmasın misali bu destekler azaldı mecburen!!..aksi taktirde çok dikkat çekecekti körü körüne olan bu destek bu kandırmaca!! ehh sevgili pinokyo kızımız çareyi kendi yalan dolu dünyasını kendi  çabalarıyla hayatta katılmam dediği programlara katılmaya başlayarak anlatmakta buldu.... Anlattıkça anlatıyor. burnu uzadıkça uzuyor insanlarında sabrı taşıyor du haliyle...
                    
Sevgili Pinokyo  geçmiş insanın geçmişidir... Sen hatırlamak istesende istemesende tv de farklı anlatıp yalancı şahitlerle süslesende bu senin geçmişindir... Seni ilk benim sahneye çıkardığımı, Canan Yakaya ilk benim götüdüğümü, Elenor plağa kaset yap diye Atilla Apsakaryaya randevu alıp gittiğimizi, Sacit Aslana maksimde çıkman için nolur Pinokyoyu da kadroya alayım diye yalvarmalarımı, Erdem Siyavuşgile senin  şan dersleri alman için  telefonlar  açtığımı kuliste sen sahnedeyken tesisatçının yanında durup sesinin kalınlığını tizleştirmelerimi...(kendim için yapmadım bunları).sen inkar etsen nolur etmesen nolur?.. Kanıma dokunan birtek bu nankörlüğünmü olduki senden hatırşinaslık veya bir teşekkür bekleyeyim.... Sen busun?... Yaşamını yaşadıklarını kim olduğunu nerden geldiğini inkar eden  geçmişini unutmak isteyen bir Pinokyosun.... İşine yararları yaradıkları sürece mesaj bombardımanına tutar sevimli gülen yüzler yollar ama daha da işine yarayacakları bulduğunda unutuverirsin diğerlerini..inan ben bunları çoktan unuttum ama demekki unutamayan çok…

Ben seyretmedim ama gecenin 12sinde telefonlarım çalıyor bu kadın nasıl bu kadar nankörlük eder ve 70 milyona nasıl bu kadar yalan söyler diye... Düşünsene insanları ben yatıştırıyorum aman boşverin diye ilk yalanı mı ki  bu diye söylemek geliyor içimden yine susayım diyorum.. Klasik senin tavırların işte… Unutkanlık desem değil seninkisi öyle olsa her şeyi unutur insan sen işine gelenleri unutup işine gelenleri hatırlıosun klasik kaçış sendromu!! Ama, bilmem ki hiçmi utanmadın Emrahtan benden Stardust gazinosundan Maksim Gazinosundan, Sacit Aslandan oradaki çalışanlardan programları seyretmeye gelenlerden o zaman bu haberleri yapan doğru gazetecilerden ve en önemlisi kendinden hiç utanmadınmı?.... Bu yalanı söylerken merak ediyorum!... Ama sen bilmezsinki utanmayı utansaydın bana yaptıklarını yapmazdın zaten dimi?
 
Beni anman teşekkür borçlu oduğunu söylemen beni yüceltmez Pinokyo, sendende bişey kaybettirmezdi ama sen hep bu kompleksle yaşadığın için birçok gerçeğini hep yalanlarla süsledin... Unutma geçmiş yaşanmışlıktır. Geriye dönüşü baştan yaşanması veya hiç yaşanmamış sayılması mümkün değildir üstelik senden başka herkes hatırlıyorsa  birde komik duruma düşmek var... Sen sen ol hatalarını ayıplarını sana yapılan iyilikleri hatırla.. Bu seni sen yapacaktır....
   
Hırslı Pinokyo diye anılacağına.... İyi kalpli külkedisi olarak anıl farelerin içinden gelsende inan bu seni daha samimi güvenilir kimbilir belkide'' iyi'' yapacaktır Allahtan umut kesilmez iyi haftalar…

Seren Serengil Aytun     

************************

Ben bir sanatçı değilim. Dolayısıyla sizin şu an ki muvaffakiyetinizi, başarılarınızı kıskanmam söz konusu olamaz... Ancak sanat dünyasına adım attığınız yıllarla ilgili yalan, yanlış ve eksik bilgiler vermenize anlam veremiyorum. O yıllarda birlikte çalıştığınız insanlar hayatta iken; nasıl bir cesaretle bu yanlış bilgileri verebiliyorsunuz ki?.. Özellikle de Maksim' le ilgili verdiğiniz yanlış bilgiler beni son derece üzüyor...

Gülben Ergen dün gece yayınlanan programda Maksim' de sahneye çıkışı konusunda konuşurken hem tarih hemde kadroda yer alan sanatçıların isimleriyle ilgili hatalar yaptı...  "7, 8 hatta 10 yıl önce.." diyor.. Ne 7 ne 8 ne de 10 ... Gülben Ergen bundan tam 14 yıl önce yani 1994 yılında Seren Serengil' in assolist olduğu kadroda sahneye çıktı... Kadroda Seren Serengil, İbrahim Tatlıses, Gülben Ergen, Tanyeli ve Gülşah Dilek yer alıyordu... Gülben' in Caddebostan Gazinosunda çıktığı bu çalışması, sanat hayatı boyunca ilk ve son Maksim çalışmasıydı... Gülben, Caddebostan Maksim Gazinosu'ndan önce ilk kez Seren Serengil' in assolist olduğu Stardust Gazinosu'nda sahneye çıktı ardından yine Seren'le Mersin'de bir otelin roofunda çalıştıktan sonra Bursa Kervansaray' da çalıştılar... Yani Caddebostan Maksim Gazinosu, Gülben' in dördüncü kez sahneye çıktığı yer idi...

Ben mi hafızamı kaybettim anlamıyorum ki kardeşim? Bülent Ersoy' un kadrosunu da nereden çıkardın allahaşkına Gülben? Bildiğim kadarıyla Bülent Ersoy' un kadrosunda Çakıl Gazinosunda çalıştın. Sen sadece bir kez program yaptığın Maksim'de Bülent Ersoy' un kadrosunda değil Seren Serengil' in kadrosunda sahneye çıktın. Şu an Seren Serengil ile konuşmuyor olabilirsin. Belki de ömür boyu konuşmayacaksınız orası beni ilgilendirmez ama konuşmuyorsun diye Seren' in adını söylemekten niçin imtina ediyorsun bunu anlayabilmiş değilim?

Sacit Aslan